Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un İzmir Körfezi’nden getirdiğini söylediği deniz suyu tartışmalara yol açtı. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın “Gidin Dicle’ye Fırat’a bakın, b.k akıyor” demesinin ardından oturuma 15 dakika ara verildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında toplandı. Komisyonda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İklim Değişikliği Başkanlığının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları, Kentsel Dönüşüm Başkanlığının bütçesi ile Türkiye Çevre Ajansının Sayıştay raporunun görüşmelerine başlandı.
Kurum İzmir Körfezi’nden su getirdi
Bakan Kurum, yanında İzmir Körfezi’nden aldığını söylediği bir şişe deniz suyu ile Komisyon toplantısına geldi. Kurum, “Artık İzmir Körfezi’nde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, körfezin içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir. Millet önünde soruyorum, şu kirliliğinin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi? Bu konunun olduğu denizin kıyısında İzmirliler rahatça hayat sürebilir mi? Atık su kaynaklı amonyak miktarı olması gerekenden 50 kat fazladır. Bu şişenin içerisindeki oksijen miktarı sıfırdır” dedi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, “İzmir Yunanistan’a mı bağlı? Yapın, temizleyin. Gavur İzmir, değil mi?” sözleri üzerine AK Partili ve CHP’li milletvekilleri karşılıklı sözlü tartışma yaşandı.
Muş: Bir şişe de siz getirin karşılaştıralım
CHP’lilerin Bakan Kurum’u eleştirmesi üzerine Komisyon Bakanı Muş, “Bir şişe de siz getirin karşılaştıralım” dedi. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, “Gidin Dicle’ye Fırat’a bakın, b.k akıyor” dedi. Komisyon Başkanı Muş, “Sayın Tanal, sizi temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum” diyerek görüşmelere 15 dakika ara verdi.
“Oksijen miktarı sıfır”
Yanında getirdiği, İzmir Körfezi’nden alınan bir şişe deniz suyu numunesini milletvekillerine gösteren Kurum, şöyle devam etti:
“Bu suyu, İzmir Körfezi’ndeki kirliliği görmekten imtina eden, bu acı tablo karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan siyasilere, denizin kirliliğini daha iyi anlatmak için getirdik. Artık İzmir Körfezi’mizde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, körfezin içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir. Millet önünde soruyorum; şu kirliliğin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi? Bu kokunun olduğu bir denizin kıyısında, İzmirliler rahatça hayat sürebilir mi? Şu anda bu su numunesi içerisinde atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden 50 kat daha fazladır. Bu şişenin içindeki oksijen miktarı sıfırdır, sıfır.”
İzmir Körfezi’nde, bu şişedekinden daha kötü bir durumun var olduğuna işaret eden Kurum, “Bu kirliliğin nedeni nedir biliyor musunuz? 85 milyonun da malumu olduğu gibi, İzmir’in atık sularını arıtmayan, yağmur suyu ile kanalizasyonu bile birbirinden ayıramayan, pis suları doğrudan İzmir Körfezi’ne döken, körfezi foseptik çukuru gibi kullanan İzmir Büyükşehir Belediyesidir, İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimleridir. Bu kirliliği çözmek adına 15 maddeden oluşan İzmir Körfezi Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planı’mızı milletimizle paylaşmış durumdayız. Orta ve uzun vadeli eylem planlarımızı da çok yakın zamanda açıklayacağız.” diye konuştu.
Bakan Kurum, İzmir Körfezi’nin temizlenmesi sürecinin takipçisi olacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir Körfezi’nin, umursamaz ellerde heba olmasına; ‘Her seçim öncesinde Körfez’de kulaç atacağız.’ deyip tek bir olumlu adım atmayan zihniyete müsaade etmeyeceğiz. Ben Çevre Bakanı olarak diyorum ki; bunu herkes not alsın, İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek. Büyükşehir Belediyesi yapması gereken sorumluluklarını, görevlerini bir zahmet yerine getirecek ve İzmir Körfezi’nin temizlenmesi adına ilgili herkese sorumluluklarını, vazifelerini, görevlerini hatırlatmaya İzmir halkı ve milletimiz adına devam edeceğiz.”