Uluslararası danışmanlık ve denetim firması EY’nin yayımladığı Küresel İklim Riski Barometresi 2024, şirketlerin iklim değişikliği kaynaklı riskleri yönetme ve azaltma konusunda yeterince hızlı ilerlemediğini ortaya koyuyor. Raporda, dünya genelinde 51 ülkeden 1400’den fazla şirket incelenerek, bu şirketlerin yalnızca %41’inin iklim risklerini yönetmek için geçiş planına sahip olduğu belirtiliyor. Bu durum, küresel çevre hedeflerine ulaşmada ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
TCFD tavsiyeleri ve şirketlerin performansı
EY raporu, şirketlerin performansını “İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD)” tarafından belirlenen 11 temel tavsiye doğrultusunda kapsam ve kalite açısından analiz ediyor. Barometreye göre, geçtiğimiz yıl %50 olan kalite puanı bu yıl %54’e yükseldi. Ancak, hâlâ pek çok şirket, iklim değişikliği risklerine yönelik detaylı bilgi paylaşımından kaçınıyor.
Raporda, şirketlerin iklim değişikliğiyle ilgili finansal beyanlarını iyileştirme konusunda bazı adımlar atıldığı belirtilse de bu ilerleme küresel ölçekte yeterli bulunmuyor. Özellikle emisyon azaltımı ve sıcaklık artışını sınırlandırma gibi Paris Anlaşması hedeflerine uyum sağlama konusundaki hazırlık eksikliği dikkat çekiyor.
Küresel düzeyde geçiş planlarının durumu
Raporda, dünya genelinde şirketlerin %41’inin geçiş planına sahip olduğu, %21’inin ise gelecekte böyle bir plan oluşturmayı düşündüğü ifade ediliyor. Ancak %38’i, yakın zamanda bu yönde bir plan geliştirmeyeceğini belirtiyor.
Ülkeler bazında bakıldığında, emisyon oranı yüksek ülkelerdeki geçiş planı benimsenme oranlarının oldukça düşük olduğu göze çarpıyor. Örneğin, Çin’de bu oran sadece %8 iken, ABD’de %32 seviyesinde. Buna karşın, İngiltere (%66) ve Avrupa ülkeleri (%59) bu konuda daha başarılı bir tablo çiziyor. Bu başarı, etkili yasal düzenlemelerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Kısa vadeli hedeflerin ötesine geçilemiyor
EY’nin barometresi, şirketlerin kısa vadeli hedeflere ağırlık verdiğini ancak uzun vadeli taahhütlerde eksiklikler olduğunu gösteriyor. Şirketlerin %83’ü, 2030 yılına kadar seragazı emisyonlarını azaltmayı hedeflerken, %51’i uzun vadeli hedefler belirlemiş durumda. Ancak, hem kısa hem de uzun vadeli hedefleri olan şirketlerin yalnızca %24’ü, bu hedeflerini bilim temelli olarak onaylatabilmiş durumda.
EY’nin şirketlere önerileri
EY raporu, şirketlerin net sıfır hedeflerine ulaşması için atması gereken altı kritik adımı şu şekilde sıralıyor:
- Bilim temelli hedeflere dayalı detaylı bir eylem planı oluşturmak ve bunu finansal yatırımlarla desteklemek.
- Sayısal analizlere dayalı risk ve fırsat değerlendirmeleri yapmak, bu sonuçları finansal tablolara yansıtmak.
- Veri odaklı stratejiler geliştirmek, bu verilerle riskleri azaltmak ve fırsatları değerlendirmek.
- Sürdürülebilirlik ekiplerine yeterli kaynak sağlamak.
- Yönetim kurullarının geçiş stratejilerini yönetecek yetkinliklerle donatılması.
- Kamu ve özel sektör arasında iş birliğini artırmak.
Şirketler daha fazla sorumluluk almalı
Raporda, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşılması için daha kapsamlı ve detaylı eylem planlarının gerekliliği vurgulanıyor. Şirketlerin kısa vadeli hedeflere sıkışıp kalmak yerine, uzun vadeli stratejilerle küresel iklim kriziyle mücadeleye daha fazla katkı sağlaması şart.
Bu kapsamda, iklim risklerini yönetmeye yönelik etkili adımlar atan şirketler, yalnızca çevresel sorumluluklarını yerine getirmekle kalmayıp, gelecekteki rekabet avantajlarını da artırabilir. Ancak bu hedeflere ulaşmak için, tüm sektörlerin birlikte hareket etmesi ve uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.