2024’te iklim felaketleri 229 milyar dolarlık hasar ve en az 2 bin can kayıbına yol açtı

2024 yılı, iklim krizinin etkilerinin hem ekonomik hem de insani boyutlarda derinleştiği bir yıl olarak kayıtlara geçti. Sigorta verilerine göre, dünyanın en maliyetli 10 iklim felaketi toplamda 229 milyar dolarlık zarara yol açtı ve 2.000 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.

ABD, iklim felaketlerinin merkezinde

İklim felaketlerinden kaynaklanan mali yıkımın %75’i, Donald Trump’ın başkanlık görevine hazırlanırken, iklim değişikliği politikalarına olan direncin sürdüğü ABD’de meydana geldi. Özellikle Helene ve Milton kasırgaları, ABD tarihindeki en yıkıcı fırtınalar arasında yer aldı ve her biri 50 milyar dolardan fazla ekonomik zarara neden oldu.

Helene ve Milton kasırgaları: 50 milyar doların üzerinde zarar

2024’te küresel çapta en büyük etkilere yol açan felaketler şunlardı:

Helene Kasırgası: Eylül ayında ABD’yi vurarak 52 milyar dolarlık hasara neden oldu.
Milton Kasırgası: Ekim ayında 55 milyar dolarlık kayıpla ABD’yi etkiledi.
Yagi Tayfunu: Güneydoğu Asya’da 829 kişinin ölümüne ve 12,6 milyar dolarlık ekonomik zarara yol açtı.
Boris Fırtınası: Avrupa’da en az 26 kişinin ölümüne ve 5 milyar dolarlık kayba neden oldu.
Rio Grande do Sul Sel Felaketi: Brezilya’nın önemli tarım bölgelerinden birini etkileyerek geniş çaplı yıkıma sebep oldu.

Bu olaylar, sadece mali etkilerle değil, aynı zamanda ekosistem tahribatı ve insani acılarla da derin izler bıraktı.

İlk kez tüm felaketler 4 milyar dolar üzerinde zarara yol açtı

2024’teki iklim krizine bağlı felaketlerin tamamı, en az 4 milyar dolarlık ekonomik maliyet oluşturdu. Bu durum, insan kaynaklı fosil yakıt tüketiminin aşırı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırdığına dair bilimsel bulgularla örtüşüyor.

İnsan kaynaklı iklim krizinin rolü

Imperial College London’dan iklim araştırmacısı Dr. Mariam Zachariah, “Bu felaketlerin çoğu, iklim değişikliğinin açık izlerini taşıyor. Aşırı hava koşulları, dünyanın her köşesinde inanılmaz acılara neden oluyor” ifadelerini kullandı.

Christian Aid CEO’su Patrick Watt ise, “İklim krizinin neden olduğu insan acısı, politik tercihleri yansıtıyor. Artan kuraklıklar, seller ve fırtınaların şiddetinde doğal olmayan bir şey var” diyerek, küresel liderleri emisyonları azaltmaya ve yoksul ülkelere daha fazla tazminat sağlamaya çağırdı.

Zararın ötesinde: Uzun vadeli etkiler

Christian Aid, iklim felaketlerinin sigorta kayıtlarında görünenden çok daha büyük bir maliyeti olduğunu belirtti. Özellikle yoksul ülkelerde sigorta kapsamı dışında kalan kayıplar, felaketlerin gerçek maliyetini tam olarak yansıtmıyor.

Ayrıca bu felaketler, ekosistemlerin tahribatı, gıda güvenliğine etkiler, sosyal istikrar ve deniz seviyelerindeki artış gibi uzun vadeli riskleri de beraberinde getiriyor.

Küresel ısınmayı durdurmanın aciliyeti

2024, küresel sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir yıl olarak kayda geçti. Bilim insanları, fosil yakıt tüketimini sona erdirmenin ve emisyonları azaltmanın hayati önem taşıdığı konusunda hemfikir. Ancak, bu konuda geciken adımların maliyeti her yıl artmaya devam ediyor.

Daha sürdürülebilir bir gelecek için, politikacıların ve toplumların iklim değişikliğiyle mücadelede daha kararlı adımlar atması gerekiyor. Yoksul ülkelerin desteklenmesi ve karbon nötrlüğü hedeflerinin hızla hayata geçirilmesi, bu mücadelede kritik öneme sahip.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×