Yeni bir bilimsel değerlendirme, insan kaynaklı küresel ısınmanın dünya genelinde onlarca “imkansız” sıcak hava dalgasını mümkün kıldığını ortaya koydu. Araştırmalara göre, bu tür aşırı hava olaylarının fosil yakıtların yol açtığı ekstra ısı olmadan gerçekleşme ihtimali neredeyse sıfır.
Sonuçlar, küresel ısınmanın aşırı hava olaylarını nasıl daha sık ve şiddetli hale getirdiğine dair çarpıcı kanıtlar sunuyor. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da etkili olan bu sıcak hava dalgaları milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine, binlerce bebeğin erken ölümüne ve toplulukların geçim kaynaklarının yok olmasına neden oldu.
Aşırı hava olayları ve küresel ısınmanın etkisi
Küresel ısınma nedeniyle şiddetlenen olayların arasında sıcak hava dalgaları, seller, fırtınalar, kuraklıklar ve orman yangınları yer alıyor. Araştırmalara göre, dünya genelinde incelenen 550 aşırı hava olayı, küresel ısınma nedeniyle daha sık veya daha yıkıcı hale geldi.

Bu olayların insanlık üzerindeki etkisi ise yalnızca bir başlangıç. Carbon Brief’in derlediği yeni bir veri tabanı, küresel ısınmanın aşırı hava olayları üzerindeki rolünü açıkça ortaya koyuyor. Araştırmalar, bu tür olayların dünyanın dört bir yanında hayatları nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.
Örneğin, 2023 yılında Libya’da meydana gelen korkunç seller, küresel ısınma nedeniyle çok daha olası hale geldi. Aynı yıl Amazon Nehri havzasındaki kuraklık ve Kuzey Hindistan ile Pakistan’daki aşırı sıcaklıklar, insan kaynaklı ısınmanın etkilerini açıkça gösterdi.

Bilim insanlarından felaket uyarısı
Bilim insanları, dünyanın şu anki 1,3°C’lik ısınmadan çok daha yüksek bir sıcaklık seviyesine doğru ilerlediği konusunda uyarıyor. 2,5°C ila 3,0°C arasındaki bir ısınmanın felaket sonuçlar doğuracağı belirtiliyor.
Imperial College London’dan Dr. Joyce Kimutai, küresel ısınmanın aşırı hava olayları üzerindeki rolünün artık inkar edilemez olduğunu söylüyor. “İklim krizi dünyanın her yerinde etkili ve kimseyi ayırt etmiyor,” diyor. Kimutai ayrıca, bu krizle mücadele için acil finansman ihtiyacını vurguluyor: “En az bir trilyon dolarlık bir bütçe gerekli.”

İnsan ve doğa üzerindeki yıkıcı sonuçlar
Aşırı hava olaylarının sonuçları, yalnızca fiziksel yıkımla sınırlı değil. Araştırmalar, fosil yakıtların yol açtığı küresel ısınmanın her yıl binlerce yenidoğan bebeğin ölümüne neden olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, dünya genelinde ısıya bağlı erken ölümlerin yılda 100.000’i aştığı tahmin ediliyor.
Örneğin:
- 2017 Maria Kasırgası, Porto Riko’da 3.700 kişinin ölümüne yol açtı.
- 2019 Tropikal Siklon Idai, Mozambik’te 13.000 kişiyi evsiz bıraktı.
- 2017 Harvey Kasırgası, küresel ısınma olmadan ABD’deki mülklerin %30-50’sini sular altında bırakmazdı.
Ayrıca, iklim krizinin tarım üzerindeki etkisi de yıkıcı boyutlara ulaşıyor. ABD ve Güney Afrika’da milyarlarca dolarlık mahsul kaybına neden olan kuraklıklar, insanların sofrasından yiyecekleri eksiltiyor.
Geleceğin felaketini önlemek mümkün mü?
Araştırmacılar, iklim krizinin hızla büyüyen etkilerini kontrol altına almanın mümkün olduğunu ancak bunun için kararlı adımlar atılması gerektiğini belirtiyor. Azerbaycan’da gerçekleşen COP29 İklim Zirvesi’nde, dünya liderleri karbon emisyonlarını azaltmak ve iklim krizine karşı savunmasız topluluklar için fon oluşturmak konusunda baskı altında.
Carbon Brief’in analizine göre, küresel ısınmanın etkisini azaltmak için alınacak önlemler bugünkü felaketlerin şiddetini hafifletebilir. Ancak, harekete geçmek için zaman daralıyor.
Dünyanın dört bir yanında etkili olan bu imkansız sıcak hava dalgaları, küresel ısınmanın artık gelecekteki bir sorun olmadığını, bugünün bir gerçeği olduğunu gösteriyor. Bu krizle başa çıkmak için toplumsal farkındalık ve uluslararası iş birliği her zamankinden daha önemli.