Küresel iklim değişikliği, gelişmekte olan küçük ada devletlerinde (SIDS) yaşayan yaklaşık 65 milyon insanın sağlığını ve yaşamını derinden etkiliyor. Lancet Countdown tarafından hazırlanan ve bu konuda yapılan ilk kapsamlı rapor, beslenme şeklinin değiştiğini, viral hastalıkların yayılma potansiyelinin arttığını ve bu etkilerin birçok açıdan felaket boyutlarına ulaştığını ortaya koyuyor.
İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki tehlikeleri
Raporda, iklim krizinin sağlık üzerindeki etkileri şöyle sıralanıyor:
- Deniz seviyesinin yükselmesi: Bir milyondan fazla insan yerinden edilme riskiyle karşı karşıya.
- Aşırı hava olayları: Sıcak hava dalgaları ve fırtınalar, ada devletlerinin hem fiziksel altyapısını hem de sosyal düzenini tehdit ediyor.
- Gıda güvensizliği: Deniz çevresindeki istikrarsızlık nedeniyle balıkçılık ve tarım geriliyor, bu da işlenmiş gıdalara olan eğilimi artırıyor.
- Kronik hastalıklar: Diyabet, obezite ve diğer kronik rahatsızlıkların oranında artış gözlemleniyor.
- Viral hastalıklar: Dengue gibi sivrisinek kaynaklı hastalıkların yayılma potansiyeli, sıcaklık ve nem değişiklikleri nedeniyle %33 oranında arttı.
Aşırı sıcaklıkların etkileri
Raporda, 2023 yılında aşırı sıcaklıkların 4,4 milyar iş saati kaybına yol açtığı belirtiliyor. Bu, 1991-2000 yılları arasındaki ortalamanın %71 üzerinde. Okyanus sıcaklıklarının artışı, daha büyük ve hızlı fırtınaların oluşmasına yol açıyor.
Georgiana Gordon-Strachan, sıcaklık artışlarının hem sağlık hem de ada kültürleri üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, “Isınan dünya, geçim kaynaklarından yaşam kaybına kadar birçok boyutta ciddi etkiler yaratıyor” dedi.
İklim krizi sağlık sistemlerini zorluyor
SIDS ülkelerindeki sağlık sistemleri, iklim değişikliğine uyum sağlamada yetersiz kalıyor. İncelenen 59 ülkenin sadece sekizinde ulusal bir iklim ve sağlık stratejisi bulunuyor. Ayrıca:
- Yüksek kaliteli veri eksikliği, savunmasız toplulukların belirlenmesini ve ilerlemenin izlenmesini engelliyor.
- Zihinsel sağlık üzerindeki etkilerin izlenmesinde zorluk yaşanıyor.
Zengin ülkelere çağrı
Raporda, zengin ülkelere sera gazı emisyonlarını azaltma ve SIDS ülkelerine yardım etme çağrısı yapıldı. SIDS ülkelerinin küresel emisyonlara düşük katkıda bulunduğu ancak sonuçlarından en ağır şekilde etkilendiği vurgulandı.
Gordon-Strachan, iklim değişikliğinin etkilerinin ada devletleri kıyılarına çoktan ulaştığını belirterek, “Ne bekliyoruz? Harekete geçmeliyiz” dedi.
Küresel işbirliği gerekli
İklim değişikliği, gelişmekte olan küçük ada devletlerinde gıda, sağlık ve yaşam koşullarını tehdit etmeye devam ediyor. Lancet Countdown raporu, bu tehlikelerle başa çıkmak için uluslararası işbirliği ve iddialı eylemler gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Adalar üzerindeki etkiler, dünyanın geri kalanı için bir uyarı niteliği taşıyor. “Tarım ve balıkçılığı güçlendirmek, temiz enerjiye geçişi hızlandırmak ve küresel sera gazı emisyonlarını azaltmak” gibi adımların atılması kritik önem taşıyor.
İklim değişikliği yalnızca ada devletlerini değil, tüm gezegeni tehdit ediyor. Ancak bu bölgeler, krizin en ön saflarında mücadele etmeye devam ediyor.