Levent Kurnaz: Hazar Denizi tarımsal uygulamalar değiştirilmezse kuruyacak

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politika Programı Direktörü Prof. Dr. Levent Kurnaz, Hazar Denizi’ni tehdit eden iklim değişikliği ve insan faaliyetlerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kurnaz’a göre, tarımsal uygulamalar acilen değişmezse, Hazar Denizi de tıpkı Aral Denizi gibi kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.

Prof. Levent Kurnaz, Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlenen 29. İklim Değişikliği (COP29) konferansına katıldı.

Hazar Denizi’nin önemi ve karşı karşıya olduğu tehditler

İran, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Rusya gibi ülkeler tarafından paylaşılan Hazar Denizi, gıda üretimi, enerji, ulaşım ve ekosistem için hayati bir kaynak. Dünyanın en büyük tuzlu su gölü olan Hazar Denizi, mersin balığı ve Hazar foku gibi endemik türlere ev sahipliği yapıyor. Ancak iklim değişikliği, su kaynaklarının kötü yönetimi ve tarımsal faaliyetler, bu değerli su kütlesini ciddi bir tehlike altına sokuyor.

  • Su Kaybı: Hazar Denizi, 1990’lardan bu yana Belçika büyüklüğünde yüzey alanını kaybetti.
  • Buharlaşma ve Azalan Akış: Artan sıcaklıklar ve buharlaşma oranları, su seviyelerini düşürüyor.
  • Volga Nehri’nin Rolü: Hazar Denizi’ne akan en büyük su kaynağı olan Volga Nehri, değişen yağış düzenleri ve tarımsal kullanım nedeniyle baskı altında.

İklim değişikliği ve Hazar Denizi: Tarımsal faaliyetlerin etkisi

Hazar Denizi’nin havadan görünüşü

Prof. Dr. Levent Kurnaz’a göre, tarım sektörü, Hazar Denizi’ndeki su seviyelerinin azalmasında kritik bir rol oynuyor. Türkiye’den örnek veren Kurnaz, tarımda kullanılan suyun %77 gibi yüksek bir oranla ülkenin toplam su kaynaklarının büyük kısmını tükettiğini vurguluyor.

  • Su Yoğun Ürünler: Domates gibi su yoğun ürünlerin ihracatı, aslında suyun da ihraç edilmesi anlamına geliyor.
  • Alternatif Ürünler: Daha az su tüketen buğday gibi ürünlere yönelmek, su kaynaklarının korunmasında önemli bir adım olabilir.
  • Yeraltı Suyu Kullanımı: Su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle yeraltı sularına yönelmek, uzun vadede bu kaynakların tükenmesine yol açabilir.

Hazar Denizi için kötü senaryolar: İklim verileri ne gösteriyor?

Levent Kurnaz, iklim değişikliği modellerine dayanarak, Hazar Denizi’nin geleceğine ilişkin şu tahminleri paylaşıyor:

  1. Yağış Düzeni Değişiklikleri: Yoğun ve kısa süreli yağışlar, toprağın suyu emme kapasitesini düşürüyor, bu da suyun tarım için daha az kullanılabilir hale gelmesine yol açıyor.
  2. Himalaya Buzullarının Erimesi: Bölgeye gelen su miktarında geçici bir artış yaratıyor, ancak uzun vadede su kaynakları azalıyor.
  3. Sıcaklık Artışı ve Buharlaşma: Daha yüksek sıcaklıklar, buharlaşmayı artırarak su seviyelerinin düşmesine neden oluyor.

Hazar Denizi için çözüm önerileri

Hazar Denizi’nin kurumasını önlemek için alınması gereken bazı önlemler şunlardır:

  • Tarımsal Verimlilik: Su tasarrufu sağlayan modern sulama yöntemlerine geçiş yapılmalı.
  • Akıllı Tarım: Daha az su tüketen ürünlere yönelinmeli ve tarımsal ihracat stratejileri gözden geçirilmeli.
  • Yerel Su Yönetimi: Volga Nehri havzasındaki su yönetimi iyileştirilmeli, Rusya gibi ülkeler tarımsal su kullanımını azaltmalı.
  • Bölgesel İş Birliği: Hazar Denizi’ni çevreleyen ülkeler arasında etkili bir su yönetimi için ortak politikalar geliştirilmeli.

Su kaynaklarının ekonomik değeri ve fiyatlandırma

Prof. Dr. Kurnaz, suyun fiyatlandırılmasının önemine dikkat çekiyor. “Domates veya pamuk gibi su yoğun ürünlerin üretim maliyetine suyun da fiyatını eklersek, suyun daha bilinçli tüketilmesini sağlayabiliriz” diyor.

  • Su Fiyatlandırması: Tarımsal ürünlerde suyun maliyetinin hesaplanması, israfı azaltabilir.
  • Alternatif Kaynaklar: Tuzlu suyun arıtılması gibi alternatif yöntemler, yüksek maliyeti nedeniyle ancak uzun vadede gündeme gelebilir.

Hazar Denizi’nin geleceği: Zaman daralıyor

Kurnaz’a göre, Hazar Denizi için “B Planı” yok. “Teorik olarak Karadeniz’den Hazar Denizi’ne bir kanal açılabilir, ancak bu trilyonlarca dolarlık bir maliyet demek. İklim değişikliğiyle mücadele etmek ve su kaynaklarını verimli kullanmak çok daha uygun maliyetli ve etkili bir çözüm” diye ekliyor.

Hazar Denizi, insan faaliyetleri ve iklim değişikliği nedeniyle kritik bir dönemeçte. Eğer tarımsal uygulamalar değiştirilmez ve su yönetimi iyileştirilmezse, bu bölgedeki milyonlarca insan ve ekosistem ciddi zarar görecek.

Prof. Dr. Levent Kurnaz’ın da vurguladığı gibi, suyu daha verimli ve akıllıca kullanmak, gelecekte yaşanabilecek krizleri önlemek için atılacak en önemli adımdır. Hazar Denizi’nin geleceği, yalnızca bölge ülkelerinin değil, küresel toplumun ortak sorumluluğundadır.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×