Türkiye’nin en büyük 17 bankasından 4’ü kömür yatırımından çıkma kararı aldı

Türkiye’deki bankaların iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki ilerlemesini mercek altına alan yeni bir rapor yayımlandı. İklim İçin 350 Derneği ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından hazırlanan “Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı” başlıklı çalışma, sektörün fosil yakıt finansmanına ilişkin mevcut durumunu ve temiz enerjiye geçiş çabalarını değerlendiriyor.

Kömürden çıkış: 17 bankadan sadece 4’ü

Rapora göre, Türkiye’nin en büyük 17 bankasından yalnızca 4’ü, kömür yatırımlarından tamamen çıkma kararı aldı. Ancak temiz enerji projelerine yönelme taahhüdünde bulunan banka sayısı 12’ye ulaştı.

Bankalar, düşük karbonlu ekonomiye geçişin gerekliliğini giderek daha fazla benimsemesine rağmen, fosil yakıt finansmanını tamamen sonlandırma konusunda yeterince hızlı hareket edemiyor. 2023 yılında hiçbir banka yeni kömür projelerini finanse etmeyeceğini açıklamadı. Bunun yanı sıra, önceki yıllara kıyasla bankaların iklimle ilgili faaliyetlerinde bir ivme kaybı gözlemlendi.

Fosil yakıtlar ve net sıfır hedefleri

Raporda, bankalar beş başlıkta değerlendirildi:

  • Fosil yakıt yatırımlarıyla etkileşim düzeyi,
  • “Net sıfır” hedef tarihleri,
  • Karbon ayak izi,
  • Temiz enerji yatırımları,
  • ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) derecelendirmeleri.

Net sıfır hedefleri doğrultusunda temiz enerji projelerine yönelmeyi taahhüt eden banka sayısının 2024 itibarıyla 12’ye çıkması olumlu bir gelişme olarak görülüyor. Türkiye’nin 2053 yılı için belirlediği net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, bankalar portföylerini 2050’ye kadar bu hedefle uyumlu hale getirmeyi amaçlıyor. 2023 yılında Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) da bu sürece dahil oldu.

Kömürden çıkışta eksiklikler ve ihtiyaçlar

Raporda yer alan önemli bulgulardan biri, bankalar arasında fosil yakıtlardan çıkış stratejilerinin hala tam olarak oluşturulmamış olması. Özellikle kamu bankalarının bu konuda daha etkili adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.

Düşük karbonlu yatırımların finansmanı için yenilikçi araçların ortaya çıkması ve bankacılık sektörünün daha kapsayıcı bir sürdürülebilirlik stratejisi benimsemesi büyük önem taşıyor. Ancak raporda, 2023 yılında büyük ölçekli yenilenebilir enerji projelerinin finansmanı konusunda önceki yıllara kıyasla bir duraklama olduğu dikkat çekiyor.

Olumlu adımlar ve öneriler

  • Kömürden çıkış: İlk rapor yayımlandığında kömür finansmanını sonlandıracağını açıklayan banka sayısı 7 iken, bu sayı 10’a yükseldi. Ancak tamamen kömürden çıkış kararı alan banka sayısı sadece 4’te kaldı.
  • Temiz enerji finansmanı: Ara hedeflerini bilime dayalı bir metodolojiyle belirleyen ve taahhüt eden bankaların artması, sektör için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Raporda bankacılık sektörüne yönelik şu öneriler öne çıkıyor:

  1. Kamu bankalarının rolü artırılmalı: Kamu bankalarının kömür finansmanını sonlandıracak stratejiler geliştirmesi, yeşil dönüşüme büyük ivme kazandırabilir.
  2. Standartlaşma sağlanmalı: Sektörde sürdürülebilirlik raporlamalarının standart hale getirilmesi, daha etkin iklim politikalarını mümkün kılacaktır.
  3. Yeşil finansman yaygınlaştırılmalı: Bankalar, temiz enerji yatırımlarını artırarak düşük karbonlu ekonomiye geçişi desteklemelidir.

Uzman görüşleri

İklim İçin 350 Derneği Finans Kampanyaları Sorumlusu Selen Baykara, fosil yakıt finansmanının devam etmesinin büyük bir sorun olduğunu belirterek, “Finans kuruluşlarının portföylerini hızla net sıfır hedefleriyle uyumlu hale getirmesi artık bir seçenek değil, zorunluluk” dedi.

SEFiA Analisti Evrim Özyorulmaz Akcura ise özellikle kamu bankalarının bu süreçteki önemine dikkat çekti: “Kamu bankalarının kömürden çıkışı finanse etmek için atacağı adımlar, Türkiye’nin yeşil dönüşüm potansiyelini artıracaktır.”

Türkiye’nin bankacılık sektörü, yeşil dönüşüm yolunda bazı olumlu adımlar atmış olsa da fosil yakıt finansmanını sonlandırma ve net sıfır hedeflerine ulaşma konusunda hâlâ yapılacak çok iş bulunuyor. Bankaların sürdürülebilirlik politikalarını hızla geliştirmesi, hem iklim hedefleri hem de ülkenin düşük karbonlu ekonomiye geçiş süreci için kritik bir öneme sahip.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×