Washington Post’un elde ettiği belgelere ve bilgilere göre, Trump yönetimi, kurumun yönetimiyle ilgili endişelerini dile getiren bir açık mektubu imzalayan 180 Federal Acil Durum Yönetim Ajansı (FEMA) çalışanını idari izne ayırdı. Bu olay, federal çalışanların Trump yönetiminin politikalarına karşı seslerini yükseltmeye devam ettiklerinin son örneği oldu.
Mektup içeriği ve eleştiriler
Yaklaşık 180 eski ve mevcut FEMA çalışanı tarafından imzalanan mektup, Pazartesi günü Kongre üyelerine ve diğer yetkililere gönderilmişti.
Mektupta, mevcut FEMA liderliğinin deneyimsizliği ve politikalarının ajansın misyonuna zarar verdiği ve hatta Katrina Kasırgası seviyesinde bir felakete yol açabileceği savunuldu.
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
Çalışanlar, eleştirilerini şu noktalarda yoğunlaştırdı:
TAVSİYE EDİLEN
- Liderlik Sorunu: FEMA’nın başında Senato tarafından onaylanmış ve yetkilendirilmiş bir acil durum yöneticisinin bulunmaması.
- Program Kısıtlamaları: Afet kurtarma, eğitim ve toplum programlarının azaltılması.
- Otonomi Kısıtlaması: Kurum yetkililerinin özerkliğini kısıtlayan yeni politikalar.
Mektupta ayrıca, federal milletvekillerinden FEMA’yı İç Güvenlik Bakanlığı’nın (DHS) müdahalelerinden korumaları ve çalışanları “siyasi amaçlı işten çıkarmalardan” korumaları talep edildi.
Yönetimin yanıtı ve çalışanların endişeleri
FEMA’dan bir sözcü, yapılan eleştirilere yanıt olarak, “Onlarca yıllık verimsizliğin başında olan aynı bürokratların şimdi reforma itiraz etmesi şaşırtıcı değil… Bizim yükümlülüğümüz, çökmüş sistemleri korumak değil, hayatta kalanlara karşıdır” dedi.
Ancak mektubu imzalayanlardan eski FEMA basın sekreteri Jeremy Edwards, 180 kişinin imza atmasının ve düzinelerce kişinin gerçek isimlerini kullanmasının, sorunun ciddiyetini gösterdiğini belirtti. Edwards, “Bizim bu kadar yetersiz ve hazırlıksız olmamızdan bu kadar korkuyorlar. Bu, şu anki durum hakkında çok şey anlatıyor,” şeklinde konuştu.
Bu olay, daha önce Çevre Koruma Ajansı (EPA), Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH), NASA ve Ulusal Bilim Vakfı çalışanlarının da benzer protestolar düzenlemesinin ardından geldi. Bu hareket, federal çalışanların yönetim politikalarına karşı giderek artan bir direniş gösterdiğini ortaya koyuyor.
