Nepal ve komşu Hindistan’ın dağlık bölgeleri, cuma gününden bu yana devam eden şiddetli muson yağmurlarının yol açtığı yıkımla sarsılıyor. Toprak kaymaları, ani seller ve yıldırım düşmeleri nedeniyle en az 47 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi ise kayıp. Felaket, ülkenin can damarı olan karayollarını kapattı, köprüleri yıktı ve yüzlerce yolcunun mahsur kalmasına neden oldu. Yetkililerin kayıp kişileri arama ve kurtarma çalışmaları aralıksız sürerken, yağışların şiddeti ve yarattığı hasar, bölgedeki yaşamı felç etmiş durumda.
Bu şiddetli yağışlar, sadece muson mevsiminin olağanüstü bir uzantısı mı, yoksa iklim krizinin tetiklediği yeni bir yıkım seviyesi mi? Muson mevsiminin süresinin uzaması veya şiddetinin artması, küresel iklim değişikliği için ne anlama geliyor? Coğrafi yapısı nedeniyle yüksek risk taşıyan dağlık bölgelerde, Türkiye’nin Karadeniz ve Doğu Anadolu gibi bölgelerde yaşayan vatandaşları için bu acı olay ne gibi hayati dersler çıkarabilir?
Doğu Nepal ve Hindistan’da büyük can kaybı
Şiddetli yağışın yol açtığı en büyük facia, Hindistan sınırına yakın doğu Nepal’in İlam bölgesinde yaşandı. Silahlı Polis Kuvvetleri Sözcüsü Kalidas Dhauboji’nin açıklamasına göre, bu bölgede meydana gelen iki ayrı heyelan sonucu 35 kişi hayatını kaybetti. Nepal’in diğer bölgelerinde ise sel baskınları dokuz kişinin kaybolmasına neden olurken, üç kişi de yıldırım düşmesi sonucu yaşamını yitirdi.
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
Bu yıkım sadece Nepal sınırlarında kalmadı. Doğu Bengal’in Darjeeling dağlık bölgesinde de şiddetli yağışların ardından toprak kayması meydana geldi. Hindistan haber ajansı ANI’nin bildirdiğine göre, bölge polis yetkilisi Abhishek Roy, enkazdan yedi cesedin çıkarıldığını ve kayıp iki kişiye daha ulaşma çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Muson mevsimi (Haziran ortası-Eylül ortası) normalde sona ermiş olsa da, Himalayalar’da beklenen yağışların Pazartesi gününe kadar devam etmesi, riskin sürdüğünü gösteriyor. Genellikle muson mevsiminde yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği dağlık Nepal’de, bu yılki olaylar da felaketlerin sıradanlaştığını gözler önüne seriyor.
TAVSİYE EDİLEN
Nehirler tehlike sınırını aştı: Koshi Barajı’nda kritik durum
Yağışlar, bölgenin en büyük nehirlerinden olan ve neredeyse her yıl Hindistan’ın doğu eyaletlerinde ölümcül sellere neden olan Koshi Nehri‘ni tehlike sınırının üzerine taşıdı. Güneydoğu Nepal’deki Sunsari ilçesi yetkilileri, nehirdeki debinin yüksekliği nedeniyle Koshi Barajı’ndaki 56 su tahliye kapağının tamamının açıldığını duyurdu. Normal şartlarda barajda yalnızca 10 ila 12 su tahliye kapağı açılmaktadır. Yetkililer, köprüdeki araç trafiğini tamamen yasaklayarak olası bir baraj hasarı riskine karşı önlem aldı. Bu kritik durum, nehir yataklarında oluşan aşırı baskının bölgedeki yaşamı ve yapıları ne kadar tehdit ettiğini gösteriyor.
Ulaşım ağı felç oldu: Yıkılan köprüler ve kapalı havalimanları
Toprak kaymaları ve seller nedeniyle Nepal’de birçok ana karayolu kapandı, köprüler yıkıldı ve yüzlerce yolcu mahsur kaldı. Tapınaklarla dolu başkent Katmandu, etrafını çevreleyen nehirlerin taşması sonucu yolların sular altında kalmasıyla ülkenin geri kalanıyla karayolu bağlantısını büyük ölçüde kaybetti. Ülkenin en büyük uluslararası geçiş noktası olan Katmandu Havalimanı’nda ise iç hat uçuşları büyük ölçüde aksarken, uluslararası uçuşlar normal seyrinde devam ediyor. Altyapı üzerindeki bu tahribat, arama-kurtarma ve yardım ekiplerinin felaket bölgelerine ulaşımını da zorlaştırarak krizin boyutunu artırıyor.
İklim krizi ve muson rejimindeki değişim
Uzmanlar, Nepal’deki muson rejiminin artık daha öngörülemez hale geldiği ve yağışların daha kısa sürede daha yüksek yoğunlukta düştüğü noktasına dikkat çekiyor. İklim değişikliği, atmosferin daha fazla nem tutmasına neden olduğundan, küresel ısınma sonucu muson yağmurlarının şiddeti ve süresindeki bu değişimler, Nepal gibi dağlık coğrafyalarda heyelan ve ani sel riskini katlanarak artırıyor. Nepal Ulusal Afet Risk Azaltma ve Yönetim Kurumu sözcüsü Shanti Mahat’ın belirttiği gibi, kayıp kişileri kurtarma çalışmaları devam etse de, bu tür felaketlere karşı dirençli altyapılar oluşturulması, uzun vadede can kayıplarını önlemede tek çare olarak görülüyor.
Türkiye’ye bağlantı: Dağlık bölgeler için kritik uyarı
Nepal’deki bu trajik olaylar, dağlık ve eğimli arazilere sahip Türkiye için de acı bir uyarı niteliği taşıyor. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde (Rize, Artvin) ve Doğu Anadolu’da (Erzurum, Erzincan) görülen şiddetli yağışlar, ani sellere ve toprak kaymalarına yol açarak sık sık can kayıplarına neden olmaktadır. Nepal örneği, iklim değişikliğinin etkisiyle mevsim normallerinin dışındaki zamanlarda dahi şiddetlenen yağışlara karşı, erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi, dere yataklarının imara kapatılması ve heyelan riski yüksek bölgelerde yapılaşmanın tamamen yasaklanması gerektiğini gösteriyor. Altyapı yatırımlarının doğanın dinamiği gözetilerek yapılması, Türkiye’nin bu tür afetlere karşı direncini artırması açısından hayati önem taşımaktadır.
Yorum
Nepal’den gelen haberler, iklim krizinin en savunmasız coğrafyalarda yarattığı yıkımı trajik bir şekilde gözler önüne seriyor. Geleneksel muson yağmurlarının doğal bir parçası olan seller ve heyelanlar, artık alışılmışın çok ötesinde bir şiddetle yaşanıyor. Bu, sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda küresel ısınmanın yoksul ve dağlık ülkelerin altyapısını ve yaşamlarını ne kadar savunmasız bıraktığının da bir göstergesidir.
Hayatını kaybedenlerin ve kayıp olanların sayısındaki artış, arama-kurtarma çalışmalarının hızla devam etmesi gerektiğini gösterirken, asıl çözümün uzun vadeli bir dirence odaklanması gerekmektedir. Koshi Barajı’ndaki tüm kapakların açılması gibi kritik müdahaleler, ne kadar büyük bir risk altında yaşandığının kanıtıdır. Dünya, kültürel mirası ve eşsiz doğasıyla bilinen Nepal gibi ülkelere, sadece felaket anında değil, aynı zamanda iklim değişikliğine uyum sağlama ve altyapılarını güçlendirme konularında da yardım elini uzatmalıdır.
Kaynak: ANI, Reuters (linkli kaynak orijinal metin bulunmadığı için belirtilmemiştir)








