50 yıllık iklim değişikliği ‘Mavi Bilye’nin uzaydan görünümünü nasıl değiştirdi?

7 Aralık 1972 tarihinde, Apollo 17 göreviyle Ay’a giden astronotlar, insanlık tarihinin en etkileyici uzay fotoğraflarından birini çekti. Komutan Eugene Cernan, komuta modülü pilotu Ronald Evans ve Ay modülü pilotu Harrison Schmitt, yaklaşık 29.000 kilometre uzaklıktan, Güneş’in ışığı altında tamamen aydınlanan Dünya’nın tam bir görüntüsünü yakaladı. Bu ikonik kare, “Mavi Bilye” olarak bilinir hale geldi.

Astronot Harrison Schmitt’in sözleriyle, “Uzayda kırılgan görünen mavi bir parça varsa, o da şu anda Dünya’dır.” Bu ifade, hem görselin güzelliğini hem de gezegenimizin savunmasızlığını özetliyordu. O andan itibaren, gezegenimize dair algımız değişti.

Hasselblad ile uzaydan görüntüleme

“Mavi Bilye” fotoğrafı, özel olarak modifiye edilmiş bir Hasselblad 500 EL kamerayla çekildi. Uzay giysileriyle kullanımı kolaylaştırmak için büyük deklanşör düğmeleri eklenen kamera, vizörsüz olarak tasarlandı. Astronotlar, çekimleri önceden planlanan görevlere göre gerçekleştirdi. Uygun ışık açısının ve Dünya’nın tam görünürlüğünün sağlanması için özel bir zamanlama gerekiyordu.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×
Mürettebat kamerayı birbirlerine uzattı ve her biri Ay yolculuğu boyunca fotoğraflar çekti (Kaynak: NASA)

1972’den 2022’ye: Yarım yüzyılda neler değişti?

50 yıl sonra, NASA’nın Derin Uzay İklim Gözlemevi (Dscovr) uydusundan elde edilen yeni “Mavi Bilye” görüntüleri, Dünya’nın ne kadar değiştiğini ortaya koyuyor. Epic kamerası sayesinde, 2022 yılında çekilen ve 1972 görüntüsüyle birebir aynı anda alınan kareler karşılaştırıldığında, özellikle Antarktika buz örtüsündeki azalma dikkat çekiyor.

Portsmouth Üniversitesi’nden iklim bilimci Nick Pepin’e göre, kriyosferin küçülmesi, buz tabakalarının erimesi ve kar örtüsünün kaybı açıkça gözlemlenebiliyor. Aynı zamanda Sahra Çölü büyürken, tropikal yağmur ormanlarının güney sınırlarının gerilediği gözleniyor. Bu, iklim değişikliğinin doğrudan sonucu olarak değerlendiriliyor.

Görsel verilerle çevresel değişimlerin izlenmesi

Afrika’nın üzerinden ikinci geçişten sonra Ay’a doğru yola devam etmeden önce Apollo 17 mürettebatı tarafından çekilen, mavi denizlerin üzerinde dönen bulutlar (Fotoğraf: NASA)

Epic kamerası, ultraviyoleden yakın kızılötesine kadar 10 farklı dalga boyunda görüntü alabiliyor. Bu sayede; ozon, bulut yüksekliği, bulutların yapısı, aerosoller, bitki örtüsü ve hatta bulutlardaki buz kristallerinin şekli gibi detaylı veriler elde ediliyor. Yaprak miktarı ve güneş ışığına doğrudan maruz kalan alanlar analiz edilerek fotosentetik aktivite oranları hesaplanabiliyor.

Burada Dünya’yı orijinal Mavi Bilye’den farklı bir açıdan görüyoruz, bu görüntü Epic tarafından yılın farklı bir zamanında, 14 Nisan 2025’te çekilmiştir (Kaynak: NASA Epic)

Uydu verileri, yeryüzündeki fotosentez, kentleşme, ormansızlaşma ve yangın frekansı gibi insan kaynaklı etkileri de gözler önüne seriyor. Dünya’nın gece tarafında görülen ışıklar, kentsel yayılmayı ve deniz taşımacılığını belgeleyen ayrı bir veri seti sunuyor.

Astronotların bakış açısı: Genel bakış etkisi

Uzaya çıkan astronotlar, Dünya’ya uzaktan bakmanın insanlar üzerinde “genel bakış etkisi” adı verilen duygusal ve bilişsel bir dönüşüm yarattığını bildiriyor. İngiliz astronot Helen Sharman, uzaydan bakıldığında Dünya’nın “kendi ışığını yayar gibi göründüğünü” ve atmosferimizin ne kadar ince olduğunun fark edildiğini anlatıyor. Bu deneyim, önceliklerin yeniden değerlendirilmesine yol açıyor: insanlar, çevre, yaşamın kırılganlığı.

1972 Mavi Bilye’nin orijinal slayt filmi, NASA’nın Johnson Uzay Merkezi’nde özenle saklanıyor (Kaynak: NASA)

Çevrecilik ve Gaia Teorisi ile sembolleşen görsel

“Mavi Bilye”, 1970’lerin başında gelişen çevre hareketinin bir sembolü haline geldi. Friends of the Earth gibi çevre kuruluşları ve Earth Day organizasyonları tarafından benimsenen bu görsel, Gaia hipotezini örnekleyen bir simge olarak da kullanıldı. Dünya’nın tek bir organizma gibi çalıştığını öne süren bu teori, bütüncül çevre anlayışına ilham verdi.

Apollo 17 mürettebatı Ay’ı keşfederken bile evlerinin daha fazla fotoğrafını çekti (Kaynak: NASA)

Bugün, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini gözlemlediğimiz bir dönemde, “Mavi Bilye” sadece nostaljik bir uzay fotoğrafı değil; aynı zamanda gezegenin korunması gerektiğini hatırlatan güçlü bir uyarı.

Uzayın sessiz tanıklığı ve insanlığın sorumluluğu

Yeni Mavi Bilye milyonlarca mil öteden çekildi (Kredi: NASA Epic)

1972’de bir astronotun vizörsüz kamerasından çıkan o kare, bugün milyarlarca insana gezegenin ne kadar özel, güzel ve savunmasız olduğunu hatırlatıyor. 50 yıl sonra çekilen yeni görüntüler, bizi bu sorumlulukla tekrar yüzleştiriyor. Levasseur’un dediği gibi: “O kameranın arkasında bir insan vardı. İşte bu yüzden farklıydı.”

İnsanlık olarak bir başka “Mavi Bilye” görüntüsünü tekrar görmek için 2026’da Artemis II göreviyle Ay’a gidecek astronotları bekliyoruz. O zamana dek, elimizdeki görüntüler bize yeterince şey söylüyor: Bu gezegen korunmayı hak ediyor. Ve bunu yapabilecek tek tür biziz.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×