Avrupa Birliği iklim hedeflerinde yol ayrımı: Liderler 2040 emisyon hedefini “rekabet gücü şartına” bağlayacak

Yayın: 23 Ekim 2025 09:01
Güncelleme: 23 Ekim 2025 09:02

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede iddialı çabalara yönelik siyasi ivmenin azaldığı bir dönemde, Perşembe günü Brüksel’de kritik bir zirvede bir araya geliyor. Toplantının temel gündemi, 2040 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını yüzde 90 oranında azaltmayı hedefleyen yeni iklim hedefini onaylamak. Ancak bu hedef, şirketlerinin küresel rekabet gücünü artırmak ve Çin ithalatına bağımlılığı azaltmak gibi ekonomik öncelikler ile nasıl uyumlu hale getirileceği tartışmalarıyla gölgeleniyor. AB’nin önemli başkentlerinden gelen artan tepkiler nedeniyle, zirve sonuçlarının, hedefin gelecekte sulandırılması potansiyelini taşıyan bir “revizyon maddesi” içermesi bekleniyor.

Bu gelişme neden önemli? AB, küresel iklim eyleminin öncüsü rolündeydi; ancak ABD’de emisyon azaltım önlemlerini kaldırma tehditleri ve dünya çapında aşırı hava koşullarının kötüleşmesine rağmen, AB içinde yeşil önlemlere karşı bir geri tepme yaşanıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, temiz enerjiye geçişin, “Avrupa’nın zayıflayan endüstrilerini canlandırmak için büyük bir iş fırsatı” olduğunu vurgulayarak, ekonomik motivasyonu ön plana çıkarıyor. Ancak Polonya gibi ülkelerin ekonomik koşullar ve teknolojik gelişmelerin hedefleri engellemesi durumunda esneklik talep etmesi, AB’nin iklim liderliğinin siyasi ve ekonomik baskı altında olduğunu gösteriyor.

İddialı hedefler ve politika sulandırması

AB, 2040 yılına kadar yüzde 90 emisyon azaltım hedefiyle küresel çapta iddialı bir duruş sergiliyor. Ancak bu hedef, pratikte büyük bir siyasi dirençle karşılaşıyor. Brüksel, zirve öncesinde bu siyasi geri tepmeyi kontrol altına almak amacıyla bazı sürdürülebilirlik politikalarını şimdiden yumuşatmak zorunda kaldı:

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×
  • Tarım Muafiyetleri: Küçük çiftçiler ormansızlaşma karşıtı yasadan muaf tutulacak.
  • Karbon Fiyatlandırmasında Değişiklik: Ulaşım yakıtları için yakında yürürlüğe girecek karbon fiyatlandırma planında Çek Cumhuriyeti ve Fransa gibi ülkelerin talebi üzerine değişiklik sözü verildi.
  • Motor Yasağı Tartışması: Almanya ve İtalya’nın baskıları üzerine 2035’teki içten yanmalı motor yasağının gevşetilmesi dahi düşünülüyor.

Bu tavizlere rağmen, AB şimdiye kadar temel emisyon azaltma hedeflerini sulandırmadı, ancak bu zirve gelecekteki esnekliğin kapısını aralayabilir.

Taslakta gizlenen “revizyon maddesi” ve maliyet endişeleri

Reuters’ın incelediği AB zirvesi taslak sonuçları, liderlerin 2040 iklim hedefi doğrultusunda ilerleme konusunda anlaşacaklarını, ancak bu anlaşmanın bazı önemli şartlara bağlı olacağını ortaya koyuyor:

  1. Ekonomik Kalkan: Taslakta, iklim hedefini gelecekte zayıflatma potansiyeli taşıyan bir “revizyon maddesi”nin eklenmesi öngörülüyor. Polonya gibi ülkeler, yeşil teknolojilerin planlandığı gibi gelişmemesi veya ekonomik koşulların gereken yatırımları engellemesi durumunda bu revizyon maddesine ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.
  2. Karbon Yutakları Güvencesi: Ormanlar ve tarım arazileri gibi doğal karbon yutaklarının hedefe ulaşmak için yeterli CO2 emisyonunu emmede zorluk çekmesi durumunda, liderler diğer endüstrilerin emisyonları daha hızlı azaltmaya zorlanmayacağına dair güvence arayacaklar.
  3. Yabancı Kredi İhtimali: Bazı hükümetler, hedefin önerilen yüzde 3’lük payından fazlasını karşılamak için yabancı karbon kredisi satın almalarına izin verilmesini talep ediyor ki, bu da hedefin etki gücünü zayıflatabilecek bir adımdır.

Türkiye’ye yeşil dönüşümü hızlandırma fırsatı

AB’nin 2040 hedefini ekonomik rekabet gücü ve esneklik şartlarına bağlama çabaları, Türkiye’yi yakından ilgilendiren Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM – CBAM) politikası bağlamında kritik bir öneme sahip.

AB’nin kendi içinde hedeflerini yumuşatma yollarını araması, Türk sanayiciler için AB’ye ihracatta karşılaşılan SKDM’nin maliyetini ve katı çevresel standartlarını sorgulama potansiyeli yaratmakta. AB’nin bu ikilemi, Türkiye’ye, yeşil dönüşüm yatırımlarını hızlandırırken, AB ile ticaretin devamlılığı için ulusal emisyon azaltım stratejilerini ve raporlama mekanizmalarını şeffaf ve kararlı bir şekilde sürdürmesi gerektiği konusunda uyarı vermekte. Aksi takdirde, AB kendi şirketlerine esneklik tanırken, Türk ihracatçılar daha katı kurallara tabi kalabilir.

Yorum

AB liderlerinin 2040 iklim hedefini sürdürme gayreti takdire şayan olsa da, zirve öncesinde ortaya çıkan "revizyon maddesi" ve politikaların sulandırılması eğilimi, küresel iklim eyleminin ne kadar kırılgan olduğunu göstermekte.
İklim krizinin maliyeti rekor kırarken (ABD'deki 101 milyar dolarlık zarar gibi), AB'nin yeşil politikaları ekonomik rekabet gücü ve siyasi geri tepmeler karşısında geri adım atmakta.
Von der Leyen'in temiz enerjiye geçişi Çin'e karşı rekabet fırsatı olarak sunması mantıklı olsa da, temel hedefin Polonya gibi ülkelerin talepleriyle zayıflatılması, AB'nin uzun vadeli iklim liderliğine gölge düşürmekte.
COP30 öncesi bu gelişmeler, küresel iklim mücadelesinin bilimsel aciliyeti ile siyasi-ekonomik gerçeklikleri uzlaştırmanın zorlu bir denge oyunu olduğunu kanıtlıyor.

Kaynak: Reuters, Avrupa Komisyonu Mektubu

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top