“Baş edilemeyecek kadar sıcak”: Arap Yarımadası küresel ortalamanın iki katı hızla ısınıyor

Yayın: 4 Aralık 2025 15:11
Güncelleme: 4 Aralık 2025 15:11
Fotoğraf Kaynağı: Ahmed Galal

Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yayımladığı son rapor, Arap bölgesinin küresel ortalamanın iki katı hızla ısınarak iklim değişikliğinin sınırlarına dayandığını ortaya koydu. Bölge, yoğun sıcak hava dalgaları, ciddi kuraklıklar ve aşırı hava olaylarının artan sıklığı ve şiddetiyle boğuşuyor. Geçen yıl aşırı hava olayları, 3,8 milyon kişiyi etkiledi ve çoğunlukla sıcak hava dalgaları ve sellerden kaynaklanan 300’den fazla ölüme yol açtı.

Peki, Arap Yarımadası’ndan Kuzey Afrika’ya uzanan bu 22 ülkelik dev bölgede sıcaklık artışının 50 dereceyi aşması, insan sağlığı ve ekonomiler için ne anlama geliyor? Fosil yakıt ihracatına büyük ölçüde bağımlı olan bu ülkeler, neden BM iklim zirvelerinde fosil yakıtlardan uzaklaşma planlarına karşı sert bir direnç gösteriyor? Dünyanın en su kıtlığı çeken 15 ülkesinin bu bölgede yer alması, kuraklık ve su kıtlığı sorununu nasıl daha da derinleştiriyor?

İnsan sağlığı ve ekonomiler sınırda: 50 derece sıcaklıklar

WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo, bazı Arap ülkelerinde sıcaklıkların 50 dereceye ulaştığı yoğun sıcak hava dalgalarının “toplumun sınırlarını zorladığını” söyledi. Saulo, “İnsan sağlığı, ekosistemler ve ekonomiler 50 derecenin üzerindeki uzun süreli sıcaklıklarla baş edemez; bu sıcaklıkla başa çıkmak çok zor,” uyarısında bulundu.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Raporun bulgularına göre, Arap bölgesi genelinde ortalama yüzey sıcaklığı artışı, 1991-2020 ortalamasının 1,08°C ve 1961-1990 baz yılının ise 1,94°C üzerinde seyrediyor. Bu oran, küresel ortalamanın neredeyse iki katıdır. Aynı zamanda, 1980-1999 dönemi ile 2000-2019 yılları arasında kaydedilen afetlerde yüzde 83’lük bir artış yaşandığı belirtildi. Bu istatistik, aşırı hava ve iklim olaylarının sıklığı ve şiddetindeki dramatik yükselişi göstermektedir.

Fosil yakıt çelişkisi ve iklim direnci

Bu araştırma, Suudi Arabistan liderliğindeki 22 Arap ülkesinden oluşan grubun, BM COP30 iklim zirvesinde fosil yakıtlardan ekonomileri uzaklaştırma planları da dahil olmak üzere iklim eylemlerine karşı sert direnişinden haftalar sonra geldi.

Çelişki: Fosil yakıtların yakılması insan kaynaklı iklim değişikliğinin başlıca nedeni olsa da, bölgedeki birçok petrol üreticisi ülke, ekonomilerini finanse etmek için hâlâ büyük ölçüde fosil yakıt ihracatına bağımlıdır. Bazı ülkeler kendi içlerinde güneş ve rüzgar enerjisi projelerini hayata geçirmeye başlasalar da, bu projeler genellikle iç tüketimi hedeflemekte, ihracata dayalı fosil yakıt ekonomisinin yerini almamaktadır.

Bu durum, iklim değişikliğinin sonuçlarından en çok etkilenen bölgenin, aynı zamanda çözüm getirecek uluslararası politikalara en çok direnen bölge olmasının ardındaki ekonomik gerçeği yansıtmaktadır.

Kuraklık, su kıtlığı ve yükselen deniz seviyesi

Arap bölgesindeki iklim krizinin bir diğer boyutu da su ve gıda güvenliğidir. Rapor, altı ardışık başarısız yağmur mevsiminin ardından Batı Kuzey Afrika’da kuraklık koşullarının kötüleştiği uyarısını yapıyor.

Dünyanın en su kıtlığı çeken 15 ülkesinin bu bölgede yer alması, sorunun boyutunu gözler önüne sermektedir.

BM Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu Genel Sekreteri Rola Daşti, yağışlardaki azalmanın “su kıtlığına yol açtığını ve gıda üretimini tehlikeye attığını” belirtti. Aynı zamanda, yükselen deniz seviyelerinin de kıyı kentlerini tehdit ettiği uyarısı yapıldı.

Karşıt Uçlar: Aynı dönemde Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise aşırı yağışlar ve ani seller meydana gelmiş, can kaybı ve büyük yıkıma yol açmıştır. Bu durum, bölgenin bir yanda kuraklık ve su kıtlığı, diğer yanda ise yıkıcı seller gibi zıt aşırı hava olaylarının etkisinde kaldığını göstermektedir.

New York Üniversitesi Abu Dabi’den Francesco Paparella, ısınan Körfez Denizi’nin daha yüksek nem oranına neden olduğunu, bunun Körfez kıyı kentlerinde yaşayan insanlar için “daha yüksek sıcaklık stresine” yol açarken, “fırtınaların şiddetini ve yağış miktarını” da artırdığını açıkladı.

Teknoloji ve refahın rolü

Paparella, iklim zorluklarına rağmen iyimser bir bakış açısı sunarak, “bir yeri yaşanabilir veya yaşanmaz kılan şeyin teknoloji olduğunu” belirtti. Körfez ülkeleri için, “her yerde hava soğutmayı mümkün kılan bir refah, teknoloji ve enerji bulunabilirliği düzeyini korumak çok önemli” dedi. Bu yorum, Körfez’deki zengin petrol üreticilerinin, zorlu iklim koşullarıyla teknolojik adaptasyon ve yüksek enerji tüketimi yoluyla mücadele etme stratejisini özetlemektedir.

Türkiye’ye komşu riskler ve sınır ötesi etkiler

Arap bölgesindeki bu dramatik ısınma ve su krizi, Türkiye’nin güney ve güneydoğu sınırlarını doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir. Özellikle Ortadoğu’da gıda üretiminin tehlikeye girmesi ve su kıtlığının derinleşmesi, göç hareketliliğini ve bölgesel istikrarsızlığı artırabilecek önemli faktörlerdir.

Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: WMO’nun raporu, Türkiye’nin su kaynakları yönetimi ve tarım politikalarında artan sıcaklıklar ve düzensiz yağışlara karşı daha dirençli stratejiler geliştirmesinin aciliyetini ortaya koymaktadır. Türkiye’nin, komşu bölgelerdeki bu büyük çevresel krizlere karşı hem insani hem de jeopolitik riskleri yönetmek için bölgesel iş birliklerini artırması gerekmektedir.

Çifte sınav ve zorlu seçimler

Arap bölgesi, hem iklim değişikliğinin en ağır sonuçlarıyla yüzleşmek hem de ekonomilerinin temelini oluşturan fosil yakıt bağımlılığından vazgeçme baskısıyla çifte bir sınavdan geçmektedir. WMO’nun uyarısı, 50 dereceyi aşan sıcaklıkların insan yerleşimi için uzun vadede sürdürülemez olduğunu gösteriyor. Zengin Körfez ülkelerinin teknoloji ve refah yoluyla uyum sağlama stratejisi sürdürülebilir görünse de, yoksul ve az gelişmiş Arap ülkeleri için bu, felakete giden bir yol demektir. Bölgenin geleceği, kısa vadeli ekonomik çıkarlar ile uzun vadeli çevresel felaket arasında yapacağı zorlu seçimlere bağlıdır.

Kaynak: Financial Times, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Raporu, Arap Birliği, BM Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu, New York Üniversitesi Abu Dabi.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×