Gökyüzünün en yüksek katmanlarında süzülen, pamuk ipliği kadar narin sirüs bulutlarının (cirrus clouds) kökeni hakkındaki gizem çözülüyor. Yeni bir araştırma, bazı sirüs bulutlarının oluşumunun, aslında dünyanın diğer ucunda, binlerce kilometre uzakta meydana gelen büyük fırtınalar tarafından tetiklendiğini ortaya koydu. Bu şaşırtıcı keşif, sadece meteoroloji bilimini değil, aynı zamanda fırtına düzenleri değiştikçe küresel ısınma üzerindeki etkileri de anlamamız açısından kritik önem taşıyor.

Peki, dünyanın bir ucundaki bir fırtına, diğer ucundaki bulutu nasıl oluşturuyor? Bu devasa etki zincirinde rol oynayan “atmosfer dalgaları” nedir ve bunlar üst atmosferdeki sıcaklık profilini nasıl değiştiriyor? Sirüs bulutlarının küresel ısınma üzerinde net bir ısınma etkisi yaratması ne anlama geliyor ve fırtına düzenlerindeki değişimler bu etkiyi nasıl büyütebilir?
“Yerinde” oluşan bulutların gizemi çözülüyor
Meteorologlar, sirüs bulutlarını uzun süredir iki ana türe ayırıyordu: “Örs” sirüs bulutu (büyük fırtına sistemlerinden yatay olarak yayılanlar) ve kendiliğinden oluşmuş gibi görünen “Yerinde” sirüs bulutu (in situ cirrus). American Geophysical Union Advances dergisinde yayımlanan bu yeni rapor, bulut uydu verilerine uygulanan yeni bir bilgisayar analizi sayesinde, yerinde sirüs bulutlarının kökeninin, daha önce tahmin edilenden çok daha karmaşık olduğunu kanıtladı.
Araştırmacılar, bu kendiliğinden görünen bulutların aslında ekvator boyunca ilerleyen devasa atmosfer dalgalarına tepki olarak ortaya çıktığını tespit etti. Büyük fırtına sistemleri, bu devasa dalgaları yaratıyor ve bu dalgalar üst atmosfere ulaştığında sıcaklık profilini değiştiriyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Fırtınaların tetiklediği küresel ısınma mekanizması

Fırtınaların yarattığı atmosfer dalgaları, üst atmosferdeki hava kütlelerinin hareketini ve yoğunlaşma çekirdeklerini (su buharının yoğuştuğu parçacıkları) etkileyerek, sirüs bulutlarının oluşumu için gerekli koşulları sağlıyor.
Bu keşif, küresel ısınma açısından hayati önem taşımaktadır, çünkü sirüs bulutlarının net bir ısınma etkisi yarattığı düşünülmektedir. Bu etki iki yolla gerçekleşir:
- Güneş Işığını Geçirme: Sirüs bulutları, ince yapıları sayesinde güneş ışığının büyük bir kısmını yeryüzüne ulaştırır.
- Isıyı Hapsetme (Sera Etkisi): Ancak aynı zamanda, yerden yansıyan uzun dalga boylu kızılötesi ışınımı (yani ısıyı) geri yansıtarak atmosferde hapsederler.
Bu çift yönlü etki, toplamda Dünya sisteminde ısı kaybını azaltıcı bir etki yaratır. Dolayısıyla, fırtına düzenlerindeki gelecekteki herhangi bir değişikliğin, dünyanın diğer ucunda sirüs bulutlarının dağılımını ve miktarını değiştirebileceği ve bu durumun küresel ısınmanın hızını veya etkisini değiştirebileceği anlaşılmıştır.
Türkiye’de iklim modellerinin yeniden yazılması

Bu araştırma, Türkiye’nin de içinde bulunduğu dünya genelindeki iklim bilimcileri ve meteorologlar için önemli bir mesaj taşımaktadır. Küresel iklim modelleri, genellikle yerel fırtına sistemlerinin ve bulut oluşumlarının etkilerini dikkate alır. Ancak bu çalışma, fırtına sistemlerinin coğrafi olarak çok uzak yerlerdeki atmosfer olaylarını (sirüs bulutu tohumlaması) etkileyerek küresel bir bağlantı kurduğunu göstermektedir.
Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: Türkiye’nin iklimini etkileyen uzak bölgelerdeki (örneğin ekvatoral Pasifik veya Hint Okyanusu’ndaki) büyük fırtınaların davranışları, Karadeniz veya Akdeniz üzerindeki yüksek atmosfer koşullarını dolaylı yoldan etkileyebilir. Bu, gelecekteki iklim ve hava durumu tahmin modellerinin, küresel atmosfer dalgalarını ve uzak coğrafi bağlantıları daha doğru bir şekilde hesaba katması gerektiği anlamına gelmektedir.
Atmosferin görünmez zinciri
Sirüs bulutlarının bu şaşırtıcı kökeninin keşfi, atmosferin ne kadar karmaşık ve birbirine bağlı bir sistem olduğunu gözler önüne seriyor. Binlerce kilometre uzaktaki bir fırtınanın, üst atmosferdeki incecik bir bulutun varlığını belirlemesi, iklim sistemindeki neden-sonuç zincirlerinin ne kadar uzun ve görünmez olabileceğini kanıtlamaktadır.
Bu bulutların net bir ısınma etkisi yaratması gerçeğiyle birleştiğinde, fırtına düzenlerindeki değişikliklerin yalnızca sel veya kuraklık gibi yerel felaketlere değil, aynı zamanda görünmez bir şekilde küresel sera etkisinin şiddetlenmesine de katkıda bulunabileceği anlaşılmaktadır. Karar vericilerin, iklim değişikliğiyle mücadele stratejilerini oluştururken, bu tür dolaylı ve küresel bağlantıları göz önünde bulundurarak çok daha bütüncül ve uzun vadeli yaklaşımlar sergilemesi zorunludur.
Kaynak: American Geophysical Union Advances.





