Son araştırmalar, Kutup Ayılarının (Ursus maritimus) Arktik ekosisteminde üst düzey bir yırtıcı olmanın ötesinde, leş yiyici (leşçil) türler için hayati bir besin kaynağı olarak kilit bir rol oynadığını ortaya koydu. Oikos dergisinde 28 Ekim’de yayımlanan bulgulara göre, bilim insanları tek bir kutup ayısının yılda yaklaşık 300 kilogram av artığı bırakabildiğini ve 26.000 kutup ayısından oluşan tahmini popülasyonun bölgedeki leş yiyiciler için toplamda 7.6 milyon kilogram yiyecek sağladığını tahmin ediyor.
Bu gelişme neden önemli? San Diego Hayvanat Bahçesi Yaban Hayatı İttifakı’ndan bilim insanı Nicholas Pilfold, kutup ayılarının avlarının (genellikle fokların) mesanesini yedikten sonra bıraktığı artıkların biyokütlesinin ve ekolojik öneminin uzun süredir göz ardı edildiğini belirtiyor. Ancak bu artıklar, kutup tilkilerinden martılara, kuzgunlara, hatta ara sıra kurt ve boz ayılara kadar çok çeşitli Arktik türlerinin beslenmesinde hayati bir rol oynuyor.

Bu dünya için ne ifade ediyor? İklim değişikliğinin Arktik’i hızla ısıtması ve deniz buzunun erimesiyle kutup ayısı popülasyonlarının tehlikeye girmesi, bu 7.6 milyon kilogramlık “ikramın” geleceğini belirsizleştiriyor ve tüm besin ağının sarsılabileceği konusunda kritik bir uyarıda bulunuyor.
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
Leş yiyicilerin yaşam hattı: Kilo ve kalori analizi
Araştırmacılar, 1930’lara kadar uzanan tarihsel gözlemleri ve anekdotları inceleyerek, kutup ayılarının avlanma alışkanlıkları ve bıraktıkları artıkların kalori içeriği üzerine kapsamlı bir analiz yaptı.
TAVSİYE EDİLEN
Besin ağındaki kilit pozisyon
Kutup ayıları, yıllık avlanma zirve dönemlerinde her üç ila beş günde bir yaklaşık bir fok avlar. Bu da yılda yaklaşık 1.000 kilogramlık bir yiyecek kütlesine denk gelir. Ayılar bu kütlenin büyük çoğunluğunu tüketse de, geriye kalan yaklaşık yüzde 30’luk kısım, Kuzey Kutbu’ndaki leş yiyiciler için hazır bir besin kaynağı haline gelir.

Manitoba Üniversitesi’nden Holly Gamblin’e göre, kutup ayıları bu av artıklarını geride bırakmasaydı, bu leş yiyici türlerin (tilkiler, kuşlar, kurtlar vb.) bu denli zengin bir yiyeceğe erişimi mümkün olmayacaktı. Özellikle alternatif yiyeceklerin bulunmasının zor olduğu dönemlerde, kutup ayılarının bıraktığı bu artıklar, türlerin hayatta kalması için kritik bir tampon görevi görmektedir.
Ekosistem gözlemleri
Nicholas Pilfold, tilkilerin, martıların ve kuzgunların, kutup ayıları avlarını terk edene kadar sabırla beklediklerini bizzat gözlemlemiştir. Pilfold, “Etrafta dönüp duran martıların çıkardığı bir ses kakofonisi var ve hepsi o foktan bir parça kapmaya çalışıyor,” diyerek bu etkileşimin yoğunluğunu anlatmıştır.
İklim değişikliği ve eşik noktası tehdidi

Norveç Kutup Enstitüsü’nden kutup ayısı uzmanı Jon Aars, bulguların şaşırtıcı olmadığını belirtse de, Arktik’in hızla ısınmasının bu hassas besin ağını nasıl etkileyeceği konusunda endişeler dile getiriyor. Deniz buzunun erimesi, kutup ayılarının avlanma becerilerini ve dolayısıyla popülasyonlarını doğrudan tehdit ediyor.
Pilfold, bu zincirleme tepkinin kaçınılmaz olduğunu öne sürüyor: “Kutup ayılarında azalma görmeye başlayacaksak, muhtemelen leş biyokütlesinde de azalma göreceğiz.”
Araştırmacılar, kutup ayısı alt popülasyonlarının azaldığı iki bölgede, yılda yaklaşık 323.000 kilogram leşin zaten kaybolduğunu hesaplamaktadır. Ayrıca, eriyen deniz buzları, bazı leş yiyicilerin (özellikle karasal türlerin) besin kaynağına ulaşmasını da zorlaştırabilir.
Ekosistem hizmetlerinin görünmez değeri

Kutup ayıları örneği, yırtıcı türlerin ekosistemde üstlendikleri görünmez hizmetlerin küresel önemini Türkiye ve bölge için de göstermektedir. Türkiye’deki büyük yırtıcıların (ayılar, kurtlar vb.) bıraktığı av artıkları, Anadolu’daki akbabalar ve diğer leş yiyici kuş türleri için hayati öneme sahiptir.
Bu çalışma, bir türün popülasyonundaki azalmanın, tüm besin zincirinde tahmin edilmesi zor ve yıkıcı domino etkileri yaratabileceğini kanıtlamaktadır. Türkiye’de biyoçeşitliliğin korunması politikalarında, sadece tehdit altındaki türlerin kendilerini değil, onların ekosistemdeki “hizmetlerini” (bu durumda leş sağlamak) de korumanın, bölgesel ekosistem sağlığı için kritik olduğu anlaşılmalıdır. Küresel ısınmanın sonuçları sadece Arktik’le sınırlı kalmayacak; Türkiye’nin su ve tarım ekosistemlerindeki baskının artması, yerel biyoçeşitliliği de benzer bir çöküş riskiyle karşı karşıya bırakacaktır.
Yorum
Kutup ayılarının yılda 7.6 milyon kilogramlık yiyecek sağlayarak Arktik ekosisteminin gizli tedarikçileri olduğu bulgusu, bir türün varlığının çevresel değerini basitçe sayısal bir popülasyon tahminiyle ölçmenin yetersiz olduğunu gösteriyor. Bu artıklar, Kuzey Kutbu'nun zorlu koşullarında leş yiyiciler için bir sigorta poliçesi gibidir. Ancak bu sigorta poliçesi, iklim değişikliği nedeniyle hızla iptal edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Kutup ayısı popülasyonlarının eriyen buzlarla azalması, sadece ayıları değil, tüm bir ekosistemi de açlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır. Bu, iklim krizinin bir türü tehdit etmekle kalmayıp, bütün bir ekosistem hizmetini çökerttiğinin somut ve somut bir örneğidir.
Kaynak: Oikos (Bilimsel Dergi), San Diego Hayvanat Bahçesi Yaban Hayatı İttifakı (Nicholas Pilfold), Manitoba Üniversitesi (Holly Gamblin), Norveç Kutup Enstitüsü








