“Game of Thrones” kurtları geri döndü!

13.000 yıl önce nesli tükenen korkunç kurtlar, bilim dünyasında devrim niteliğinde bir adımla yeniden hayata dönüyor. ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, “Game of Thrones” dizisiyle popülerleşen bu devasa yırtıcının genetik mirasını taşıyan gri kurt yavruları üretmeyi başardı.

Kadim DNA, modern genetikle buluştu

Korkunç kurtların (Canis dirus) genetik yapısı 2021 yılında fosillerden elde edilen DNA analizleriyle gün yüzüne çıkarılmıştı. Bu keşfi temel alan Colossal araştırmacıları, gri kurtların 20 genini düzenleyerek korkunç kurtlara özgü bazı fiziksel nitelikleri taşıyan embriyolar oluşturdu. Bu embriyolar taşıyıcı köpek annelere yerleştirildi ve nihayetinde üç sağlıklı yavru dünyaya geldi: Romulus, Remus ve Khaleesi.

Modern kurtlar, eski genlerle donatıldı

Yeni doğan yavrular, yalnızca büyüklükleriyle değil, aynı zamanda gri kurtlarda bulunmayan yoğun ve soluk renkli kürkleriyle de dikkat çekiyor. Colossal, bu kurtları ABD’nin kuzeyinde gizli tutulan 2.000 dönümlük özel bir tesiste barındırıyor. Şirketin Baş Bilim Sorumlusu Dr. Beth Shapiro, bu başarıyı nesli tükenmiş türlerin yeniden canlandırılması yönünde atılmış ilk işlevsel adım olarak tanımlıyor.

Gelecek vaat eden genetik koruma çalışmaları

Her ne kadar bu kurtlar doğada serbest bırakılmayacak olsa da, geliştirilen genetik mühendislik teknolojisi kritik derecede tehlike altındaki kızıl kurt gibi türlerin korunmasına ışık tutabilir. Colossal, daha önce kızıl kurt-çakal melezlerinden klonlar üreterek bu türün genetik çeşitliliğini artırma yolunda da önemli bir adım attı.

Korkunç kurtların evrimsel yolculuğu

Korkunç kurtların kökenleri, 4,5 milyon yıl öncesine uzanıyor. Bu yırtıcılar, günümüz gri kurtlarından %25 daha büyük, daha güçlü çene ve diş yapılarına sahipti. Ancak mamut gibi büyük avların yok oluşu ve iklim değişiklikleri, onların da sonunu getirdi.

Bilimsel bir deney mi, etik bir tartışma mı?

Colossal ekibi, 20 gen üzerinden yürüttüğü düzenlemelerle korkunç kurt benzeri yavrular yaratmayı başardı. Ancak projede yer almayan bilim insanları, bu canlıların gerçek anlamda “dirilmiş korkunç kurtlar” olduğunu kabul etmiyor. Cornell Üniversitesi’nden genetikçi Dr. Adam Boyko, “20 gen yeterli mi? Belki 2.000 gen gereklidir,” diyerek konunun bilimsel sınırlarını sorguluyor.

Geleceğin doğasında bu kurtlara yer var mı?

Şu an için bu yavrular, doğadan izole, lüks koşullarda yaşıyor. Doğaya salınmaları ise tartışmalı; çünkü buz çağı avları artık yok ve modern ekosistem, onları desteklemeyebilir. Ayrıca gri kurtlar hâlâ insan kaynaklı tehditlerle karşı karşıya.

Yine de Colossal’ın başarısı, sadece kayıp bir türü geri getirmekle kalmıyor; aynı zamanda nesli tehlikede olan canlıların korunmasına da yeni bir umut ışığı yakıyor.