Zehirli alg patlamaları ekosistemleri tehdit ediyor: Fillerden deniz aslanlarına küresel tehlike

Kitlesel hayvan ölümlerinin ardından 5 yıl süren araştırmalar sonucu, Kasım 2024’te yayımlanan bilimsel bir makale, fillerin ölüm nedeninin zehirli alg (yosun) patlamaları olduğunu ortaya koydu.

Kuraklık ile yağışlı hava koşulları arasındaki ani geçişler, siyanobakterilerin ölümcül toksinler üretmesi için elverişli bir ortam yaratmıştı. Ancak 2020 yılında pandemi koşulları nedeniyle yeterli örnek alınamaması, sürecin açıklığa kavuşturulmasını geciktirdi.

Alg patlamaları yalnızca tatlı sularda değil

Alg ya da yosun patlamaları, sığ ve yavaş akan sularda hızla çoğalan alglerin yarattığı yoğun kütlelerdir. Bu oluşumlar, gölleri, nehirleri ve denizleri yeşil, sarı, kahverengi veya kırmızıya dönüştürebilir. Bazı türleri balıkçılık için faydalı olsa da, zararlı alg türleri toksin salgılar ve öldüklerinde sudaki oksijeni tüketerek ölü bölgeler oluşturur.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Dünya genelinde sıcaklıklar arttıkça, bu zararlı çiçeklenmeler hem sayı hem de kapsam olarak yaygınlaşıyor. Tarım kirliliği, kanalizasyon atıkları ve iklim değişikliği gibi faktörler bu artışı tetikliyor.

2024’te yayımlanan bir çalışmaya göre, 2003–2020 arasında kıyı bölgelerindeki alg patlamalarının büyüklüğü %13,2, sıklığı ise %59,2 arttı. Tatlı su kaynaklarında yapılan 2022 tarihli küresel değerlendirme, 2010’larda çiçeklenmelerin %44 daha sık hale geldiğini gösterdi. Özellikle Asya ve Afrika‘da tarım kaynaklı gübre kullanımı bu artışı etkiledi.

Su kütlelerinin rengi değişiyor

Son araştırmalar, dünyanın göllerinin neredeyse üçte ikisinin son 40 yılda renk değiştirdiğini ortaya koydu. Isınan sular nedeniyle birçok göl, mavi tonlardan bulanık yeşil ve kahverengiye geçiş yaptı. Benzer şekilde, okyanusların da giderek yeşile döndüğü belirtiliyor. Bu durum, okyanusların küresel ısının %90’ından fazlasını absorbe etmesinden kaynaklanıyor.

Deniz canlıları risk altında

Alg patlamalarının etkileri sadece filleri etkilemiyor. Norveç’te milyonlarca çiftlik somonu ve morina, tekrarlayan yosun patlamaları nedeniyle hayatını kaybetti. 2019 yılında bir patlama 7 milyon somonu öldürürken, 2024’te bir diğeri 1 milyon balığın ölümüne neden oldu.

Güney Avustralya’da 8.800 km²’lik alanı kapsayan büyük bir patlamada, köpekbalıkları, yengeçler, ıstakozlar ve karidesler ölü bulundu. Söz konusu olayın, Karenia mikimotoi türü yosunun ürettiği toksinlerle ilişkili olduğu açıklandı. Bu patlamanın yaşandığı dönemde deniz suyu sıcaklığı mevsim normallerinin 2,5°C üzerindeydi.

Mart 2024’te Güney Kaliforniya kıyılarında bir genç, vahşi davranışlar sergileyen bir deniz aslanı tarafından saldırıya uğradı. Olayın, domoik asit üreten alg patlamalarıyla bağlantılı olduğu belirtildi. Bu toksin, deniz memelilerinde zehirlenme ve nöbetlere neden olabiliyor.

Bazı türler fırsata çeviriyor

Her canlı alg patlamalarından zarar görmüyor. Denizanası gibi hipoksiye dayanıklı türler, diğer canlıların terk ettiği alanlarda çoğalabiliyor. Chesapeake Körfezi’ni inceleyen Smithsonian Çevre Araştırma Merkezi’nden Denise Breitburg, denizanalarının oksijen seviyesi düşük sularda daha verimli avcılar haline geldiğini belirtti.

İklim krizi süreci hızlandırıyor

Meksika Körfezi’nde 2023 yılında 17.000 km²’lik ölü bölge tespit edildi – bu, 38 yıllık kayıtların en büyük 12. alanı oldu. Prof. Donald Boesch, alg patlamalarının ve ölü bölgelerin artmasının, iklim değişikliğinin doğrudan bir sonucu olduğunu söyledi:

“Sıcak su, daha az oksijen tutar. Yüzey ve dip suları arasında karışım azalır, bu da tabakalaşmayı artırır ve oksijen yenilenmesini engeller. Eğer dünya ısınmaya devam ederse, bu süreç daha da kötüleşecek.”

Fotoğraf: Tony Wu

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×