Daha fazla ürün için ormanlar yok edildikçe kahve üretimi tehlikeye girebilir

// Opsiyonel: Başlık ekle

Dünya genelinde günde iki milyardan fazla fincan kahve tüketimiyle talep rekor seviyelere ulaşırken, bu devasa susuzluğu gidermek için kahve yetiştiriciliği adına yapılan ormansızlaşma, tarımsal ve ekolojik bir ironiye yol açıyor.

Kâr amacı gütmeyen endüstri gözlemcisi Coffee Watch’un yeni raporuna göre, kahve yetiştirmek için ne kadar çok orman yok edilirse, ürünün uzun vadeli beklentileri de değişen yağış düzenleri nedeniyle o kadar çok tehlikeye giriyor. Özellikle dünyanın en büyük kahve üreticisi olan Brezilya’nın güneydoğu kahve kuşağında, ormanların kesilmesiyle yağış miktarının azaldığı, bunun da ürün kayıplarını, düşük verimi ve nihayetinde tüketiciler için daha yüksek fiyatları tetiklediği tespit edildi.

Bu gelişme neden önemli? Kahve talebini karşılamak için uygulanan mevcut “yıkıcı” tarım modeli, bizzat kahve bitkisinin yaşam kaynağını (güvenilir yağış) kurutuyor. Coffee Watch Direktörü Etelle Higonnet, “Kahveyi ekolojik olarak yıkıcı bir şekilde yetiştirme şeklimiz, kahveye sahip olmamamızla sonuçlanacak,” diyerek bu geri dönülmez döngüyü vurguluyor. Bu bulgular, Brezilyalı bilim insanlarının Amazon’daki ormansızlaşmanın yağışı yüzde 75 oranında azalttığını gösteren önceki araştırmalarıyla örtüşüyor. Bu durum, küresel ekonomiyi ve 2050 yılına kadar kahve fiyatlarının aşırı seviyelere çıkma potansiyelini tehdit etmektedir.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Ormansızlaşma yağmuru öldürüyor: Kahve üretiminin tehdit altındaki geleceği

Kahve, yağış düzenlerine karşı oldukça hassas ve kuraklığa karşı dayanıksız bir üründür. Coffee Watch raporu, Brezilya’daki şirketlerin plantasyonlara yer açmak için ormanları yok ettikçe, bu bölgelerdeki kritik yağış miktarının azaldığını gösteriyor.

Raporda vurgulanan temel mekanizma şudur: Ormanlar sadece karbon yutakları değil, aynı zamanda bölgesel iklimin ve yağış döngülerinin de düzenleyicisidir. Bu döngü çöktükçe, kahvenin gelişmesine yardımcı olan güvenilir ve zamanında yağan yağmurlar yerini düzensiz ve yetersiz yağışlara bırakıyor.

Brezilya’da kuraklık dönüm noktası oldu

Rapora göre, Brezilya’da 2014 yılında yaşanan yoğun kuraklık, yağış kıtlığının neredeyse yıllık hale geldiği bir dönüm noktasıydı. Bu durum, toprağın kurumasına, büyümenin zayıflamasına ve ürün veriminin düşmesine yol açtı. Geçtiğimiz yıl Brezilya’daki kuraklık, küresel kahve fiyatlarında ani artışlara yol açarak, ileride yaşanacak sorunların ilk habercisi oldu.

Uzmanların Öngörüsü: Coffee Watch, mevcut eğilimin devam etmesi halinde, 2050 yılına gelindiğinde Brezilya’nın kahve kuşağının büyük bir bölümünün verimsizleşmesiyle aşırı fiyatların ve kıtlığın norm haline gelebileceğini öngörmektedir.

Küresel ticaret savaşları: Avrupa Birliği’nin ormansızlaşma yasası

Bu kriz, kahve ticareti ve uluslararası çevre hukuku alanında önemli bir siyasi mücadeleyi tetikliyor. Raporun yayımlanması, Brezilya ve diğer büyük üretici ülkelerin, Avrupa Birliği (AB) ile yeni bir yasa hakkında mücadele ettiği bir döneme denk geldi.

  • AB Yasasının Kapsamı: 2023 yılında kabul edilen AB yasası, kahve, kakao, sığır, odun, soya, palmiye yağı ve kauçuk gibi emtia sektöründeki oyuncuları, ürünlerinin yakın zamanda ormansızlaştırılmış arazilerden gelmediğini kanıtlamaya zorluyor.
  • Küresel Etkisi: Dünyanın en büyük kahve tüketicisi olan Avrupa pazarına erişimi sürdürmek isteyen Vietnam ve Etiyopya gibi büyük üretici ülkelerdeki çiftçiler, ürünlerinin menşei hakkında coğrafi konum verileri sağlamaya hazırlanıyor.
  • Brezilya’nın İtirazı: Brezilya, yasaya şiddetle karşı çıkarak, bunun “ulusal yasaları hiçe sayan tek taraflı ve cezalandırıcı bir araç” olduğunu ve egemenlik ilkeleriyle çeliştiğini savundu. Brezilya, bunun yerine ormanları koruyan gelişmekte olan ülkelere ücret ödeyecek bir küresel fon oluşturulmasını önerdi.

Yasanın ertelenmesi ve yeni düzenlemeler

Avrupa Komisyonu, sistemin teknik olarak hazır olmaması nedeniyle yasanın yürürlüğe girmesinin ertelenmesi çağrısında bulunmuştu. Ancak son gelişme olarak Salı günü Komisyon, tam bir erteleme yerine, büyük ve küçük şirketler için farklı zamanlarda yürürlüğe girecek daha küçük ölçekli şartlar duyurdu.

Türkiye’de artan kahve fiyatları ve tüketici bilinci

Türkiye, kahve tüketiminin hızla arttığı ve küresel fiyat dalgalanmalarından doğrudan etkilenen bir ülkedir. Brezilya’daki kuraklığın küresel kahve fiyatlarını nasıl aniden yükselttiği, Türkiye’deki tüketicilerin de gelecekte çok daha ciddi bir fiyat kriziyle karşı karşıya kalabileceği anlamına gelmektedir. Bu durum, yerel kahve işletmelerini ve zincirlerini tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye ve sürdürülebilir kaynaklara yönelmeye itmelidir. Türkiye’deki tüketiciler için de, satın alınan kahvenin (tıpkı AB yasasında olduğu gibi) ormansızlaşmayı tetikleyip tetiklemediği konusunda artan bir bilinç ve şeffaflık talebi oluşacaktır.

Yorum

Coffee Watch'un raporu, küresel kahve endüstrisinin kendi temellerini baltaladığını gösteren güçlü bir kanıt sunuyor. Kısa vadeli tarımsal genişleme uğruna uzun vadeli ekolojik istikrarı feda etmek, gezegen çapında her gün 2 milyardan fazla insanın keyfini sürdüğü bir emtianın sonunu getirebilir.
Brezilya'nın, bir yandan Amazon’da COP30 iklim konferansına ev sahipliği yaparak çevre vizyonunu ilerletmeye çalışması, diğer yandan AB'nin ormansızlaşma yasasına karşı çıkması büyük bir çelişki. Kömürden sonra tarımsal emtia talebinin ormanları yok etmesi, iklim kriziyle mücadelenin sadece enerji sektöründe değil, gıda üretim sistemlerinde de köklü bir reform gerektirdiğini ispatlıyor. Yağmurların kesilmesi, sadece çiftçilerin ürününü değil, tüm dünyanın bir numaralı içeceğe olan erişimini de tehlikeye atıyor.

Kaynak: NewYork Times

// KRİTİK: the_content() burada çağrılıyor
Scroll to Top