Evde kalmak iç mekan hava kirliliği riskini artırabiliyor

Yayın: 26 Aralık 2025 13:11
Güncelleme: 26 Aralık 2025 13:11
Fotoğraf Kaynağı: Hakim Menikh

Yapılan bir araştırma, özellikle Noel ve Yeni Yıl gibi dönemlerde evde geçirilen sürenin artmasının, bireyleri iç mekan hava kirliliğine daha fazla maruz bırakabileceğini ortaya koydu. Uzmanlar, kapalı alanların dış hava kirliliğine karşı kısmi koruma sağlasa da ev içinde üretilen kirleticilerin birikerek sağlık riskine yol açabildiğine dikkati çekiyor.

Pasif içiciliğin kapalı alanlardaki etkilerinin uzun süredir bilindiği belirtilirken, kamusal alanlarda uygulanan sigara yasaklarının ardından yapılan bir çalışmada, kalp krizi nedeniyle hastaneye yatışların ortalama yüzde 12 azaldığı tespit edildi. Buna karşın uzmanlar, iç mekanlarda oluşan diğer hava kirleticileri konusunda farkındalığın daha düşük olduğuna işaret ediyor.

Odun sobası iç mekan kirliliğini artırıyor

Nottingham Üniversitesi’nden Dr. James Heydon ve ekibi, İngiltere’de dört hafta boyunca 20 evde iç mekan hava kalitesini ölçtü. Çalışmada, her evde Çevre, Gıda ve Kırsal İşler Bakanlığı (Defra) tarafından onaylı odun sobası bulunduğu belirtildi.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Araştırmaya göre, odun yakılması iç mekanda ani hava kirliliği artışlarına neden oluyor. Dr. Heydon, ❝En büyük artışlar, sobanın yakılması, yakıt eklemek için kapağın açılması ve ateşin beslenmesi gibi rutin işlemler sırasında gözlendi❞ dedi.

Imperial College London ve Surrey Üniversitesi tarafından İngiltere’nin güneydoğusu ile Cornwall bölgesinde yapılan benzer çalışmaların da aynı sonuçlara ulaştığı aktarıldı.

Uzmanlardan havalandırma ve kullanım uyarısı

Dr. Heydon, iç mekan kirliliğini azaltmak için sobaya daha seyrek yakıt eklenmesi, kapağın yavaş ve kısa süreli açılması ve sık yakıt takviyesinden kaçınılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, çocukların veya sağlık sorunu bulunan kişilerin bulunduğu ortamlarda ateş yakılmamasının da değerlendirilebileceğini ifade etti.

Odun ve kömür yakımının yalnızca ev sakinlerini değil, komşuları da etkilediği vurgulandı. “Mums for Lungs” adlı kampanya grubunun bilgi edinme özgürlüğü başvurularına dayanan verilerine göre, komşu evlerden gelen duman nedeniyle yerel yönetimlere yılda yaklaşık 15 bin şikayet yapılıyor.

Yemek pişirme ve temizlik de risk oluşturuyor

York Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sarah West, Bradford’da 310 evde yapılan “Ingenious” araştırmasının sonuçlarını paylaşarak, en yüksek partikül kirliliğinin yemek pişirme sırasında ortaya çıktığını söyledi. West, ❝Özellikle kızartma, iç mekan hava kirliliğinin en büyük kaynaklarından biri❞ dedi.

Araştırma ekibi, yemek pişirirken davlumbaz veya aspiratörün mutlaka çalıştırılmasını, temizlik ürünleri ve kokulu spreyler kullanılırken ise pencerelerin açılarak ortamın havalandırılmasını önerdi.

Basit önlemlerle iç mekan hava kirliliği azaltılabilir

Araştırmalar, iç mekan hava kirliliğinin sanılandan çok daha ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle kış aylarında kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması, soba kullanımı ve yemek pişirme gibi günlük faaliyetleri risk faktörüne dönüştürebiliyor. Bu durum, hava kalitesine yönelik önlemlerin yalnızca dış ortamla sınırlı kalmaması gerektiğini gösteriyor.

Uzmanlar, basit önlemlerle iç mekan hava kirliliğinin önemli ölçüde azaltılabileceğine dikkati çekiyor. Doğru havalandırma, bilinçli soba kullanımı ve pişirme sırasında aspiratörlerin etkin şekilde çalıştırılması, hem bireysel sağlık hem de toplum sağlığı açısından kritik önem taşıyor.

Kaynak: The Guardian

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×