Marmara Denizi’ni 2021 yılında etkisi altına alan müsilaj (deniz salyası) krizine karşı yürütülen bilimsel ve teknolojik mücadelede önemli bir adım atıldı. Garanti BBVA ve DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle yürütülen “Mavi Nefes Projesi”nin beşinci yılında, deniz altı ekosistemini temizlemek ve iklim değişikliğine karşı dirençli kılmak amacıyla geliştirilen yenilikçi bir temizleme tekniğinin ilk saha denemesi Burgazada açıklarında başarıyla gerçekleştirildi. İstanbul Üniversitesi’nden uzmanların liderliğinde yapılan denemede, venturi sistemiyle hava basıncı kullanarak müsilajı kaynağında temizleyen cihazın su altı habitat üzerindeki etkileri gözlemlendi.
Bu gelişme neden önemli? Müsilaj, Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliği, özellikle de deniz çayırları ve mercanlar gibi hassas canlı topluluklarını tehdit eden en büyük baskılardan biri olmaya devam ediyor. Bu proje, sadece yüzeydeki kirliliği temizlemek yerine, deniz altı yaşamını doğrudan hedef alarak onarmayı amaçlayan somut, teknoloji temelli bir çözüm sunuyor. İstanbul Üniversitesi iş birliğiyle geliştirilen bu cihazın başarısı, deniz ekosistemine zarar vermeden müsilajı uzaklaştırma potansiyeli taşıyor. Bu girişim, kurumsal sosyal sorumluluk, sivil toplum ve akademik bilimin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda nasıl bir araya gelerek ulusal bir çevre krizine cevap verebileceğinin güçlü bir örneğidir.

Yenilikçi teknoloji denizi kurtarabilir mi?
Mavi Nefes Projesi’nin Marmara ayağında hayata geçirilen bu bilimsel çalışma, müsilajın su altı yaşamı üzerindeki yıkıcı etkilerini en aza indirmeyi hedefliyor.
Venturi Sistemiyle Kaynağında Temizlik
TURMEPA ve İstanbul Üniversitesi iş birliğiyle geliştirilen özel cihaz, müsilajı temizlemek için venturi sistemini kullanıyor. Bu sistem, hava basıncı ile müsilaj tabakasını su sütunundan çekerek fiziksel olarak uzaklaştırılmasını sağlıyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
- Ekosistem Dostu Tasarım: Cihaz, deniz çayırları, algler, mercanlar ve diğer hassas canlıların üzerini kaplayan müsilajı temizlerken, bu biyolojik çeşitliliğe zarar vermemesi için özel olarak tasarlandı.
- İlk Bulgular: Burgazada çevresindeki ilk denemelerde, cihazın deniz tabanı habitatı üzerinde kayda değer bir temizlik sağladığı gözlemlendi. Elde edilen bulgular, projenin bir sonraki bilimsel değerlendirme aşamasına temel teşkil edecek.
Deneme dalışına Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya, TURMEPA Genel Müdürü Semiha Öztürk ve İstanbul Üniversitesi’nden bilim insanları yerinde eşlik etti.
Marmara’nın kalbi tehlikede: Prens Adaları ve su altı ormanları

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan, Marmara Denizi’nin ekolojik önemine dikkat çekti. Dalyan, Marmara’nın hala nefes alan bir ekosistem olduğunu, özellikle Zostera ve Cymodocea türü deniz çayırları, Cystoseira yosunları ve Gorgon kolonileri gibi “su altı ormanları” ile biyoçeşitliliğin kalbi sayılan Prens Adaları’nın korunmasının kritik olduğunu belirtti.
Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: Doç. Dr. Dalyan’a göre, Marmara’nın oksijen bakımından fakirleştiği açıkça görülüyor. Su altı ormanları bu denizin doğal oksijen kaynakları olduğu için, bu alanları korumak “yalnızca bölgesel bir çaba değil; Marmara Denizi’nin tamamını korumak anlamına geliyor.” Proje, bu hassas dengeyi koruma temelli ve bilimsel verilerle güçlendirmeyi amaçlıyor.
Mavi nefes yolculuğu: Sadece temizlik değil, kalıcı etki
$2021$ yılında müsilaj krizine yanıt olarak başlayan Mavi Nefes Projesi, bugüne kadar Marmara’dan Van Gölü’ne ve Göcek’e uzanan geniş bir coğrafyada somut sonuçlar elde etti:
- Atık Toplama: Marmara Denizi’nde 287 tonun üzerinde, Van Gölü’nde ise 20 tondan fazla katı atık toplandı.
- Deniz Kirliliği Önleme: Göcek’te faaliyet gösteren sıvı atık alım teknesi, 860 bin litre atık toplayarak yaklaşık 6.8 milyon litre deniz suyunun kirlenmesini önledi.
- Biyoçeşitlilik ve Restorasyon: Saros Körfezi’nde 382 deniz türü tespit edildi ve 10 bin deniz çayırı fidesi ekimiyle yüzde 70 başarı sağlandı. Göcek’te 2 bin yaşında olduğu belirlenen deniz çayırının yaş tayini, Türkiye deniz araştırmaları tarihinde bir ilk oldu.
Bu çalışmaların yanı sıra, eğitim otobüsü ve çevrim içi programlarla 100 bini aşkın öğrenciye çevre farkındalığı eğitimi verildi.
Marmara eylem planının somut çıktısı
TURMEPA’nın, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından oluşturulan Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nda tek sivil toplum kuruluşu olarak yer alması, projenin ulusal stratejilerle uyum içinde olduğunu gösteriyor. Bu proje, sermaye, sivil toplum ve bilimin bir araya gelerek, Marmara Denizi’nin kirliliğine karşı uzun vadeli, bilim temelli ve teknolojik çözümler üretebileceğinin en somut kanıtıdır. Marmara’nın kaderi, kirlilikle mücadelede bu tür bütüncül yaklaşımların ne kadar etkili olabileceğine bağlıdır.
Yorum
Garanti BBVA ve TURMEPA iş birliğiyle geliştirilen bu yenilikçi temizleme cihazının saha denemesi, müsilaj krizi karşısında umut veren bir gelişmedir. Proje, Marmara'nın ekolojik kalbi olan Prens Adaları çevresinde, deniz altı yaşamını hedef alarak sorunu kaynağında çözmeye odaklanmasıyla takdiri hak ediyor. Bankanın ve TURMEPA'nın denizlerimizin sağlığı için "bilimi, teknolojiyi ve sivil toplumu" bir araya getirme taahhüdü, sürdürülebilirlik hedeflerinin sadece söylemden ibaret olmadığını, somut eylemlere dönüştüğünü gösteriyor. Ancak Marmara'nın kalıcı iyileşmesi, bu tür temizlik çalışmalarının yanı sıra, kirliliğin ana kaynakları olan endüstriyel ve kentsel atık deşarjlarının kesin ve kalıcı olarak engellenmesine bağlıdır. Mavi Nefes, denizlerimize nefes olmaya devam ederken, kirlilik kaynaklarının kesilmesi için daha radikal kararlar alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır.
Kaynak: Garanti BBVA ve DenizTemiz Derneği/TURMEPA Basın Açıklaması





