Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, geçtiğimiz ay Brezilya’da gerçekleşen COP30 iklim zirvesinin sonuçlarını değerlendirirken, küresel iklim mücadelesindeki çelişkili durumu gözler önüne serdi. Guterres, zirvenin nihai kararlarını “hayal kırıklığı” olarak nitelendirse de, özellikle ABD’nin iklim eyleminden uzaklaşması ve güçlü fosil yakıt endüstrisinin yoğun karşıt kampanyasına rağmen bir anlaşmaya varılabilmesinin, çok taraflı iş birliği mekanizmalarının hâlâ işlediğinin önemli bir kanıtı olduğunu vurguladı.
Peki, Brezilya’nın COP30 başkanlığında iklim finansmanı konusunda bir uzlaşmaya varılırken, fosil yakıtlardan aşamalı çıkış hedefinin arka plana atılması ne anlama geliyor? Guterres’in 1,5C hedefini aşma uyarısı, aşırı hava olaylarının şiddeti açısından dünya için ne ifade ediyor? ABD’nin geri çekilmesi Çin’in küresel iklim liderliğini nasıl pekiştiriyor ve Yeşil Hidrojen teknolojisi, Batı’nın Çin’e karşı pazar rekabetinde nasıl bir koz olabilir?

Fosil yakıt çıkmazı ve 1,5 derece tehlikesi
COP30 zirvesinin en büyük eleştiri noktası, Brezilya’nın zirve başkanlığında sağlanan uzlaşma anlaşmasında fosil yakıtlar konusuna yeterince değinilmemesi oldu. Eleştirmenler, dünya genelinde sıcaklık artışını sınırlandırmak için kritik olan fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkış hedeflerinin bu zirvede geri plana itildiğini savunuyor.
Guterres, zirve sonuçları hakkındaki “hayal kırıklığı” ifadesini özellikle bu noktaya bağladı. Reuters Next konferansında konuşan Genel Sekreter, bilim insanlarının artık küresel sıcaklık artışının 1,5C hedefini aşacağı konusunda hemfikir olduğunu belirtti. Bu eşiğin aşılması, küresel ısınmanın yol açtığı aşırı hava olaylarının (kuraklıklar, seller, şiddetli fırtınalar) sıklığını ve şiddetini dramatik şekilde artıracak bir dönüm noktası olarak görülmektedir.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Ancak Guterres, anlaşmaya varılabilmiş olmanın, ABD’den gelen iklim eylemine karşı direnç ve fosil yakıt lobisinin yoğun karşıt çabalarına rağmen küresel diplomasi ve iş birliğinin hala nefes aldığını göstermesi açısından umut verici olduğunu da ekledi. Gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanı sağlamayı amaçlayan uzlaşma, çok taraflı sistemin hala sonuç üretebildiğinin bir kanıtıdır.

Çin’in yükselen liderliği ve teknoloji yarışı
Guterres, ABD’nin iklim eylemlerinden geri çekilmesi veya yeterince kararlı olmaması durumunun, dünyanın en büyük sera gazı yayıcısı olan Çin’in küresel liderliğini pekiştirdiğini vurguladı. Çin, bu yıl yalnızca %10’luk bir sera gazı azalması hedefi koysa da, Guterres bu hedefin aşılacağı yönünde bir beklentisi olduğunu dile getirdi.
Genel Sekreter, gelişmiş Batılı ülkeleri, Çin’e karşı gelecekteki pazar rekabetinde stratejik davranmaya çağırdı. Bu rekabetin anahtarının, mevcut teknolojilerin ötesinde yeni nesil temiz enerji teknolojilerine yatırım yapmaktan geçtiğini savundu:
- Güneş ve Rüzgarın Ötesi: Batı’nın sadece mevcut güneş ve rüzgar enerjisi teknolojilerine odaklanmak yerine, yeni ve dönüştürücü teknolojilere yönelmesi gerektiğini belirtti.
- Yeşil Hidrojenin Önemi: Guterres’e göre, Yeşil Hidrojen (yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretilen hidrojen) gibi teknolojiler, Batılı ülkelerin Çin’e karşı küresel enerji piyasasında önemli bir rekabet avantajı sağlayabilecek kritik bir hamle olabilir. Yeşil hidrojen, ağır sanayi ve ulaştırma gibi zor karbonsuzlaştırılan sektörlerde devrim yaratma potansiyeli taşımaktadır.
Türkiye’de finansman ve fosil yakıtlar
COP30’da iklim finansmanı konusunda uzlaşmaya varılması, Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için önemli bir gelişmedir. Türkiye, iklim hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırırken, bu tür uluslararası fonlara erişim, özellikle adil geçiş (just transition) süreçlerinin finansmanı için hayati önem taşımaktadır.
Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: Guterres’in fosil yakıtlar konusundaki hayal kırıklığı, Türkiye’nin de kömür ve diğer fosil yakıtlardan çıkış takvimini hızlandırması yönündeki uluslararası baskının artacağını göstermektedir. Türkiye’nin Yeşil Hidrojen gibi yeni nesil temiz enerji teknolojilerine erken yatırım yapması, hem uluslararası finansmana erişimi kolaylaştıracak hem de gelecekteki enerji pazarında rekabet gücünü artırarak Guterres’in Batı’ya yaptığı çağrıya uygun bir strateji izlemesini sağlayacaktır.
Diplomasi işliyor, ancak yeterince hızlı değil
António Guterres’in COP30’a dair karmaşık duyguları, küresel iklim eyleminin mevcut durumunu mükemmel bir şekilde özetlemektedir: Çok taraflı diplomasi hâlâ anlaşma üretebiliyor, ancak bu anlaşmalar bilimin gerektirdiği radikal hız ve kararlılıktan çok uzakta kalıyor. ABD’nin çekilmesi ve fosil yakıt lobisinin etkisi gibi büyük engellere rağmen bir uzlaşmaya varılması umut vericidir, ancak fosil yakıtlardan çıkışın ertelenmesi, 1,5C hedefini ulaşılmaz kılmakta ve dünyayı daha sık, daha şiddetli felaketlere hazırlamaktadır. Başarı, artık sadece finansal uzlaşmalarla değil, bilimsel gerçekliğe uygun cesur ve uygulanabilir fosil yakıt çıkış planlarıyla ölçülmelidir.
Kaynak: Reuters Next Konferansı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres Açıklamaları.





