İklim değişikliği yangınları azdırıyor: İber Yarımadası’ndaki orman yangınları 40 kat daha olası hale geldi

Yayın: 4 Eylül 2025 08:29
Güncelleme: 4 Eylül 2025 08:29

İber Yarımadası, bu yaz son 30 yılın en kötü orman yangınlarıyla boğuştu. Ancak durum sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda insan faaliyetlerinin doğrudan bir sonucu. World Weather Attribution tarafından yapılan kapsamlı bir analiz, İspanya ve Portekiz’de yangınlara neden olan aşırı sıcak, kuru ve rüzgarlı hava koşullarının, insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle 40 kat daha olası hale geldiğini ortaya koydu.

Bu analiz neden bu kadar önemli? Çünkü bu tür bilimsel atıf çalışmaları, iklim krizinin soyut bir kavram olmadığını, aksine somut ve ölümcül sonuçları olan bir gerçeklik olduğunu kanıtlıyor. Bu, yangınla mücadele yöntemlerinin yanı sıra, küresel ısınmaya karşı acil önlem alınması gerektiğine dair net bir uyarı niteliği taşıyor.

Veriler ne söylüyor?

13 bilim insanından oluşan bir grup, yangınlara yol açan aşırı hava koşullarını analiz etti. Elde edilen verilere göre, bu tür koşulların günümüz ikliminde her 15 yılda bir tekrarlanması muhtemel. Bu durum, sanayi öncesi dönemle kıyaslandığında büyük bir fark yaratıyor; o dönemde benzer bir olayın her 500 yılda bir meydana gelmesi bekleniyordu.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisi olmadan, benzer yoğunlukta bir sıcak hava dalgasının her 2.500 yılda bir meydana geleceği tahmin ediliyor. Ancak günümüz ikliminde bu sıklık her 13 yıla düşmüş durumda. Bu yaz Avrupa Birliği’nde 1 milyon hektardan fazla orman alanı yok olurken, bu alanın yaklaşık üçte ikisini İspanya ve Portekiz’deki yangınlar oluşturdu.

Uzmanlardan acil eylem çağrısı

Imperial College London’dan araştırmacı Theodore Keeping, aşırı hava olaylarının daha sık yaşanmasına rağmen, can ve mal kayıplarının önlenebilir olduğunu vurguluyor. Keeping, özellikle terk edilmiş kırsal alanlardaki bitki örtüsünün acilen kontrol altına alınması gerektiğini belirtirken, asıl çözümün fosil yakıtların kullanımını durdurmaktan geçtiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, bir orman yangınının potansiyel şiddetini ölçen ‘Günlük Şiddet Derecesi’ (DSR) gibi parametreleri inceleyerek iklim değişikliğinin yangınlar üzerindeki etkisini bilimsel olarak kanıtlıyorlar.

Türkiye için ne anlama geliyor?

Akdeniz iklim kuşağında yer alan Türkiye, benzer şekilde orman yangınları tehdidi altında. İklim değişikliğine bağlı olarak artan sıcaklıklar ve kuraklık, Türkiye’deki orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini de artırıyor. Uzmanlar, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde orman yangını riskinin her geçen yıl daha da arttığını belirtiyor. Bu nedenle, yangınla mücadele altyapısının güçlendirilmesi, orman alanlarının bakımı ve en önemlisi iklim değişikliğine karşı küresel çabalara daha aktif katılım hayati önem taşıyor.

Sonuç / Yorum

İber Yarımadası’ndaki yangınların iklim değişikliğiyle olan doğrudan bağlantısı, bu felaketlerin artık sadece mevsimsel olaylar olmadığını, insanlığın bir krizle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu durum, yangınla mücadele yöntemlerini güncellemenin yanı sıra, fosil yakıtlardan vazgeçmek gibi radikal adımların ne kadar elzem olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Gelecek nesillerin güvenli bir dünyada yaşayabilmesi için acil ve kararlı adımlar atılması gerekiyor.

Kaynak: World Weather Attribution
Fotoğraf: Robert Schmölzer

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×