Dünya Kiliseler Konseyi, iklim krizi konusunda yasal işlem başlatmaya çağrıldı

Dünya çapındaki Hristiyanlar, fosil yakıt endüstrileri ve onları finanse eden kuruluşlara karşı yasal adımlar atmaya teşvik ediliyor. Dünya Kiliseler Konseyi’nin (WCC) yeni yayımladığı iklim adaleti el kitabı, inanç topluluklarının gençleri ve gelecek nesilleri iklim krizinden korumak için atabileceği pratik adımları ortaya koyuyor.

El kitabı, adalet ve sorumluluk ilkelerinden yola çıkarak, stratejik davaların umut yaratma ve sorumlu tarafları hesap verebilir kılma aracı olabileceğini vurguluyor.

Kiliseler iklim krizine karşı hukuki süreçleri destekliyor

Papa Francis ve diğer birçok din lideri yıllardır iklim değişikliğine karşı seslerini yükseltse de, Dünya Kiliseler Konseyi, yalnızca savunuculuk yapmanın yeterli olmadığını belirtiyor. Konsey, CO₂ emisyonlarının artmaya devam ettiğini ve fosil yakıt şirketlerinin durmadan büyüdüğünü vurgulayarak, Hristiyan değerleri ile hukuki mücadele arasında bir çelişki olmadığını ifade ediyor.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Konsey’in açıklamasında şu ifadelere yer veriliyor:

“İnancımız, bizleri gerçeği söylemeye ve gezegenimizi korumak için elimizdeki tüm yasal araçları kullanmaya çağırıyor.”

El kitabında, son yıllarda iklim davalarının önemli ölçüde arttığı ve bu tür davaların şirketlerin ve devletlerin doğrudan politika değişikliklerine gitmesine yol açabileceği belirtiliyor. Ayrıca, kamu ve ticari bankalar, emeklilik fonları ve kredi kuruluşları gibi fosil yakıt yatırımlarını destekleyen finansal aktörlere karşı açılan davaların da giderek arttığı vurgulanıyor.

Finansal kurumlara yönelik hukuki müdahaleler

El kitabı, fosil yakıt endüstrisinin finansmanını zorlaştırmak için finansal kuruluşlara yönelik hukuki süreçlerin büyük etkiler yaratabileceğini belirtiyor.

“Fosil yakıt şirketlerinin iş yapma maliyetlerini artıran hedefli yasal müdahaleler, sistem düzeyinde önemli değişimlere yol açabilir. Örneğin, yenilenebilir enerji teknolojileri fosil yakıtlardan daha ucuz hale gelebilir.”

Bu tür yasal süreçlerin, bireysel şirketleri değil, tüm finansal sistemin yönünü değiştirme gücüne sahip olduğu vurgulanıyor.

İklim davalarında emsal teşkil eden örnekler

El kitabı, inanç temelli hukuki süreçlerin geçmişte başarıyla uygulandığı örnekleri de içeriyor.

Örneğin, Endonezya’daki bir ada topluluğu, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle tehdit altında olduğu gerekçesiyle İsviçreli çimento devi Holcim’e karşı dava açtı. Bu dava, İsviçre Kilise Yardımı (HEKS/EPER) adlı bir STK tarafından destekleniyor.

ABD’de ise Oregon’daki orman yangınlarının neden olduğu duman hasarları için büyük sera gazı yayıcılarına karşı tazminat davası açılması gündemde. Willamette Üniversitesi’nden emekli profesör ve çevre hukuku uzmanı Susan Lea Smith, bu davayı desteklemek için Dünya Kiliseler Konseyi ile iş birliği yapıyor.

Kiliselerin rolü ve hukuki mücadelenin etkisi

Dünya Kiliseler Konseyi’nin çocuklar ve iklim konularında kıdemli program lideri Frederique Seidel, bu tür davaların ahlaki ve toplumsal sorumluluk gereği yaygınlaşmasını umduklarını belirtti.

Seidel, “Bazı şirketler, dava açılmadan önce bile kamuoyu baskısıyla itibarlarını koruma adına değişiklik yapabilir” diyerek, yasal süreçlerin caydırıcı etkisine dikkat çekti.

Siyasi riskler ve alternatif eylem planları

Dünya Kiliseler Konseyi, 110’dan fazla ülkede yaklaşık 600 milyon insanı kapsayan geniş bir inanç topluluğunu temsil ediyor. Ancak, yasal süreçlerin siyasi riskler taşıdığı da kabul ediliyor.

Bu nedenle, el kitabı dava açmak istemeyen topluluklar için alternatif eylem planlarını da öneriyor.

  • Bankalara ve yatırım fonlarına yönelik sorgulamalar yapmak
  • Şirketler hakkında endişeleri Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gibi kurumlara bildirmek
  • Fosil yakıtlardan yatırımları çekmeye yönelik kampanyalar düzenlemek

İnanç temelli ekolojik dönüşüm çağrısı

Ugandalı iklim aktivisti ve Evanjelik Hristiyan Vanessa Nakate, el kitabının “bireysel kazanç için kaynakların sömürülmesine karşı çıkarken, ekolojik merkezli bir yaklaşımı teşvik ettiğini” belirtti.

Nakate, şu sözlerle kiliselere çağrıda bulundu:

“Bu, kilisenin adaletsizliklere karşı ayağa kalkması için bir çağrıdır.”

Dünya Kiliseler Konseyi, Hristiyan toplulukların gezegenin korunması için ahlaki sorumluluk taşıdığını ve yalnızca sözlü destek vermek yerine somut adımlar atmaları gerektiğini vurguluyor.

İklim krizi ile mücadelede inanç temelli hukuki süreçlerin etkili bir araç olabileceği belirtilerek, dünya çapındaki kiliseler fosil yakıt endüstrisine ve bu sektörü destekleyen finansal kuruluşlara karşı daha aktif bir tutum almaya davet ediliyor.

Fotoğraf: Muneeb Babar

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×