Pasifik Okyanusu’ndaki Vanuatu’da meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki deprem, bilim dünyasında iklim değişikliğinin sismik aktivite üzerindeki etkisini bir kez daha gündeme getirdi. Depremde 10 kişi hayatını kaybederken, 200’den fazla kişi yaralandı ve birçok kişi yaralananların sayısının artabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Vanuatu, depremlere sık maruz kalan Pasifik Ateş Çemberi’nde yer almasına rağmen, salı günkü deprem büyüklüğü ve etkisiyle “yaşayan hafızalardaki en büyük felaket” olarak kayıtlara geçti. Yeni yapılan araştırmalar, iklim değişikliğinin sismik aktiviteler üzerinde etkisi olabileceğini öne sürüyor.
Vanuatu ve iklim değişikliğinin etkileri
Avustralya ile Fiji arasında yer alan Vanuatu, 80’den fazla ada ve 330 bin kişilik nüfusuyla Güney Pasifik Okyanusu’nda bulunuyor. Konumu itibarıyla hem depremler hem de iklim değişikliği riskleriyle karşı karşıya olan ülke, bu ay Birleşmiş Milletler’in en üst mahkemesinde, iklim değişikliği konusunda çığır açan bir davada liderlik yaptı.
Vanuatu İklim Değişikliği ve Çevre Özel Temsilcisi Ralph Regenvanu, “İklim değişikliği tüm ulusları etkileyen sınır tanımayan bir tehdittir. Hiçbir ülke bu gerçeği göz ardı etme lüksüne sahip değil.” diyerek, uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı.

Colorado Eyalet Üniversitesi’nden çarpıcı araştırma
Colorado Eyalet Üniversitesi tarafından yayımlanan bir araştırma, iklim değişikliğinin depremlerin sıklığını artırabileceğini ortaya koydu. Araştırma, batı Colorado’da Sangre de Cristo Dağları boyunca uzanan aktif fay hattını inceledi. Son buzul çağında buzulların ağırlığıyla stabil kalan fayın, buzulların erimesiyle birlikte daha fazla hareket etmeye başladığı tespit edildi.
Bulgulara göre, buzul çağında fay boyunca meydana gelen kayma oranları, günümüzde buzul çekilmesinin etkisiyle beş katına çıktı. Çalışmanın baş yazarı Cece Hurtado, “İklim değişikliği, jeolojik kayıtlarda gördüğümüzden çok daha hızlı bir oranda gerçekleşiyor. Bu durum, aktif tektonik bölgelerde artan stres koşulları nedeniyle daha sık depremlere yol açabilir.” ifadelerini kullandı.
Buzulların erimesi sismik aktiviteyi tetikliyor
Araştırma, buzulların erimesinin yer kabuğundaki yük dengelerini değiştirerek fay hareketlerini artırabileceğini gösterdi. Bu durum, özellikle Alaska, Himalayalar ve Alpler gibi hem buzul hem de tektonik olarak aktif bölgelerde dikkat çekici bir risk oluşturuyor.
Jeoloji Bilimleri doçenti Sean Gallen, “Doğada iklimin depremleri etkilediğine dair örnek bulmak zordu. Ancak bu çalışma, atmosfer ve yer kabuğu arasındaki sıkı bağlantıyı gösteriyor.” diyerek bulguların önemini vurguladı.
İklim ve depremler arasındaki bağ tehlike analizinde kritik
Colorado Eyalet Üniversitesi’nin çalışması, depremlerin nedenlerine ışık tutarak, tehlike değerlendirmelerinde yol gösterici olmayı hedefliyor. Araştırmacılar, iklim değişikliğinin doğrudan veya dolaylı olarak sismik aktiviteyi etkilediği alanları belirleyerek, olası risklerin azaltılmasına yönelik stratejiler geliştirilebileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, iklim değişikliğinin sadece çevresel ve sosyal etkilerle sınırlı olmadığı, aynı zamanda jeolojik süreçlere de derin bir etkisi olduğu kanıtlanıyor. Bu durum, iklim krizine karşı küresel iş birliği ve kolektif eylemin hayati önem taşıdığını bir kez daha gözler önüne seriyor.