İklim krizini sorgulayan tartışmalı grup feshedildi: Bilim dünyasından zafer ilanı

Haber Girişi: 12 Eylül 2025 11:17

Trump yönetimi tarafından iklim değişikliğinin ciddiyetini sorgulamak üzere kurulan tartışmalı bir çalışma grubu, bilimsel topluluktan gelen yoğun tepkiler ve yasal baskılar sonucunda feshedildi. Bu gelişme, iklim bilimcileri arasında büyük bir zafer olarak karşılanırken, küresel çapta yaşanan iklim değişikliği tartışmasının gidişatı açısından da kritik bir dönüm noktasına işaret ediyor.

Peki, bu fesih neden bu kadar önemli? Bu durum, iklim bilimine karşı yürütülen siyasi kampanyaların sonu mu? Türkiye’de de benzer tartışmalar yaşanırken, bu gelişme ülkemiz için ne ifade ediyor?

Bu karar, iklim bilimi konusundaki anlaşmazlıkların sadece akademik çevrelerde kalmayıp, siyasi ve yasal mecralarda da ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Ana akım bilimsel konsensüsü hedef alan ve bilimsel verilere şüpheyle yaklaşan bir grubun, kamuoyu baskısı ve dava süreçleri sonucunda dağıtılması, bilimin gücünün bir nevi tescili olarak yorumlanıyor. Ancak bu, iklim değişikliği hakkındaki tartışmaların sona erdiği anlamına gelmiyor, aksine daha bilimsel ve kanıta dayalı bir zeminde devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor.

[Reklam alanı]

Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun

En önemli haberleri anında alın

Siyasi tartışmanın sonu mu, yoksa yeni bir perde mi?

ABD Enerji Bakanı Chris Wright tarafından bizzat seçilen ve beş tanınmış iklim karşıtından oluşan “İklim Çalışma Grubu” (CWG), Enerji Bakanlığı’na gönderilen bir mektupla resmen feshedildi. Grubun feshedilmesi, özellikle Çevre Savunma Fonu ve Endişeli Bilim İnsanları Birliği tarafından açılan bir davayla yakından bağlantılı. Davada, grubun kuruluşunun “Federal Danışma Komitesi Yasası’nı çeşitli şekillerde ihlal ettiği” iddia edilmişti. En önemli ihlaller arasında, grubun kasıtlı olarak tek taraflı bir argümanı temsil edecek şekilde seçilmesi ve faaliyetlerinin yasal olarak ilan edilmemesi yer alıyordu.

Grubun dağılması, rapora karşı binlerce bilim insanından gelen 400 sayfadan fazla kamuoyu yorumunun ardından geldi. Texas A&M Üniversitesi’nden iklim araştırmacısı Andrew Dessler, bu durumu “beyaz bayrak sallamak” olarak yorumladı. Dessler’e göre, grubun elinde binlerce yoruma yanıt verecek ne argüman ne de bilgi vardı ve herhangi bir yanıt girişimi, raporun ne kadar bilimsel olmadığını daha da ortaya çıkarırdı. Bu durum, bilimsel kanıtların, ideolojik yaklaşımlar karşısında ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Feshe rağmen tartışmalı rapor geri çekilmiyor

Grubun feshedilmesine rağmen, Enerji Bakanlığı tartışmalı raporu geri çekmeyeceğini açıkladı. Bir Bakanlık sözcüsü, raporun ve gelen yorumların, “mevcut iklim biliminin kesinliği ve belirsizliği hakkında daha geniş bir tartışma başlatma amacına ulaştığını” belirtti. Bakanlığa göre, bu süreç, iklim bilimi etrafında “daha bilim temelli ve daha az ideolojik” bir tartışmayı teşvik edecek. Eski grup üyelerinden Judith Curry, grubun faaliyetlerinin davanın etkisiyle askıya alındığını, ancak “bağımsız olarak çalışmaya devam etmeyi” ve “gözden geçirilmiş bir rapor yayımlamayı” planladıklarını söyledi.

Eski grup üyesi Steven E. Koonin ve diğer grup üyeleri, yıllardır iklim biliminin esasları hakkında sahte bir “kırmızı takım, mavi takım” tartışması yaratma arzusunda olduklarını belirtmişlerdi. Bu son gelişme, bu tür bir tartışmanın, en azından resmi bir federal çalışma grubu aracılığıyla gerçekleşmesinin önünü şimdilik kapattı. Ancak bu durum, iklim krizine şüpheyle yaklaşan kişilerin bireysel çalışmalarına devam edeceği gerçeğini değiştirmiyor.

[Reklam alanı]

Türkiye için ne anlama geliyor?

ABD’deki bu gelişmeler, Türkiye’nin de içinde bulunduğu küresel bir sorunun yansımasıdır. İklim biliminin siyasallaşması ve bilimsel gerçeklerin tartışmaya açılması, sadece ABD’ye özgü bir durum değildir. Türkiye’de de enerji politikaları, çevre mevzuatı ve iklim hedefleri belirlenirken bilimsel veriler ve siyasi çıkarlar arasında gerilimler yaşanabilmektedir. Bu bağlamda, ABD’deki bu olayın, bilimsel konsensüsün kamuoyunda ve yasal süreçlerde korunmasının ne kadar hayati olduğunu göstermesi önemlidir. Türkiye için bu durum, iklim değişikliğiyle mücadele politikalarını oluştururken kanıta dayalı yaklaşımların ve şeffaflığın önemini vurguluyor.

Yorum

Tartışmalı çalışma grubunun feshedilmesi, iklim bilimi topluluğu için sembolik bir zafer niteliği taşıyor. Bu olay, bilimsel gerçeklerin, ne kadar güçlü siyasi destekle olursa olsun, dayanaksız iddialarla değiştirilemeyeceğini gösteriyor. Kamuoyunun, sivil toplum kuruluşlarının ve bilim insanlarının ortak tepkisi, bilimin doğruluğuna olan inancı koruma çabasının bir sonucudur.

Bu gelişme, iklim krizinin çözümünde bilimsel fikir birliğinin kritik rolünü bir kez daha vurguluyor. Tartışmaların devam etmesi kaçınılmaz olsa da, bu tartışmaların bilimsel veriler ve kanıtlar üzerinden yapılması, gerçekçi ve etkili çözümler bulmak için hayati önem taşır. Aksi takdirde, enerjimizi ve kaynaklarımızı, bizi asıl sorundan uzaklaştıran ideolojik çatışmalara harcamış oluruz.

Kaynak: CNN

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×