Fosil yakıt kirliliği, Los Angeles’ta geçtiğimiz hafta meydana gelen yangınların boyutunu ve yoğunluğunu önemli ölçüde etkiledi. California Üniversitesi, Los Angeles (UCLA) bilim insanlarının analizine göre, yangınların mevcut yakıtının yaklaşık yüzde 25’i iklim değişikliğinden kaynaklanıyor.
Araştırmaya göre, fosil yakıt kirliliği olmayan bir dünyada da yangınlar çıkabilirdi, ancak bu yangınlar “biraz daha küçük ve daha az yoğun” olabilirdi. Araştırmacılar, bu sonuçların daha detaylı çalışmalar için bir başlangıç noktası olduğunu vurguladı.
California tarihinin en yıkıcı yangını
7 Ocak 2025’te, Santa Ana rüzgarlarının Güney Kaliforniya’nın kurak arazilerinde esmeye başlamasıyla 12 büyük yangın çıktı. Bu yangınlar, toplamda 60 mil kareden fazla alanı küle çevirirken, 12.000’den fazla yapı yandı. Eaton ve Palisades yangınları, dört gün içinde Güney California tarihinin en yıkıcı birinci ve ikinci yangınları olarak kayıtlara geçti.

İklim değişikliği, yangın yakıtını artırdı
Araştırmaya göre, aşırı nemli kışlar ve sıcak yazlarla şekillenen son yıllardaki iklim değişikliği, yangın yakıtını artırdı.
- 2023-2024 kışında, Los Angeles şehir merkezinde normalin iki katı yağış kaydedildi. Bu, bitki örtüsünün yoğun bir şekilde büyümesine neden oldu.
- Yaz ve sonbahar aylarında ise kuraklık, bu bitki örtüsünün kurumasına yol açtı.
- Yağmur mevsiminin gecikmesi, kuraklığı daha da kötüleştirdi ve bitki örtüsü yangına hazır hale geldi.
Araştırmacılar, bu durumun insan kaynaklı iklim değişikliğinin bir sonucu olduğunu ve Los Angeles bölgesindeki bitki örtüsünün 2000 yılından bu yana en yeşil yıllar arasında yer aldığını belirtti.

Hava koşullarının etkisi
Güney Kaliforniya’da kurak ve yağışlı dönemler arasında aşırı salınımlar, fosil yakıt kirliliğinin gezegen üzerindeki etkilerinden biri olarak görülüyor. “Hava kırbacı” olarak bilinen bu salınımlar, orman yangınları ve ani seller gibi felaketlerin şiddetini artırıyor.
Santa Ana rüzgarlarının etkisi de bu yangınların büyümesinde rol oynadı. Araştırmacılar, son derece güçlü bir Santa Ana rüzgar olayının yangınları tetiklediğini, ancak bunun tamamen benzeri görülmemiş bir durum olmadığını belirtti.
Çözüm önerileri
UCLA araştırmacıları, artan yangın riskiyle başa çıkmak için şu önerilerde bulundu:
- Yüksek yangın riski dönemlerinde “agresif bastırma” stratejileri uygulanmalı.
- Evlerin alev almasını önlemek için dayanıklı malzemeler kullanılmalı.
- Yeni yerleşim alanları planlanırken, yüksek riskli bölgelerden kaçınılmalı.
Yağışların azlığı ve gelecek öngörüsü
Ocak ayı, Güney Kaliforniya’nın genellikle ikinci en yağışlı ayı olmasına rağmen, Los Angeles’ta bu yılın ilk ayı neredeyse tamamen kuru geçti. Şubat ayında da normalin altında yağış bekleniyor.
Bu analiz, iklim değişikliğinin orman yangınları üzerindeki etkisinin altını çizerken, gelecekte daha ciddi önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Fosil yakıt kirliliğini azaltmak, iklim değişikliğinin etkilerini sınırlamak için kilit bir adım olarak öne çıkıyor.