Savaş mağduru ülkeler COP30’da “geride bırakıldık” diye uyarıyor

Brezilya’daki COP30 iklim konferansında, aralarında Somali, Yemen, Güney Sudan ve Çad gibi ülkelerin bulunduğu bir grup, iklim görüşmelerinde savaş ve çatışmanın sürekli göz ardı edilen bir “kör nokta” olduğu konusunda sert bir uyarıda bulundu.

İklim Finansmanına Gelişmiş ve Eşit Erişim (IEACF) Ağı olarak bilinen 10 ülkeden oluşan bu grup, The Independent’a özel olarak paylaşılan bir bildiride, küresel iklim finansmanının “daha adil” tahsis edilmesini ve paranın insani bir felaket yaşandıktan sonra verilmesi yerine, uyum ve dayanıklılık projelerine daha etkili bir şekilde aktarılması çağrısında bulundu.

Savaşın gölgesinde iklim yardımı: %10’luk dengesizlik

Çatışmalardan etkilenen bu ülkeler, iklim krizi etkilerine karşı en savunmasız konumda olmalarına rağmen, küresel iklim yardımının yalnızca yüzde 10’unu alabildiklerini belirttiler. Bu büyük dengesizlik, onların iklim krizinin yıkıcı etkilerine uyum sağlamalarını ve direnç geliştirmelerini ciddi şekilde engellemektedir.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Düşünce kuruluşu ODI Global’den Mauricio Vazquez, bu durumun kabul edilemez bir ironi olduğunu dile getirdi: “Bu ülkeler, iklim değişikliğine en az katkıda bulunanlar olmalarına rağmen, en çok etkilenen ülkeler konumundalar. Ancak küresel finansal mimarinin örgütlenme biçiminden dolayı, sorunu çözmek için para alamıyorlar.”

İnsani yardım kısır döngüsü ve “aptalca ekonomi”

Vazquez, iklim finansmanı yerine paranın çoğunlukla insani yardıma gittiğini vurguladı. Örneğin, Somali’nin yılda yaklaşık 300 milyon dolar iklim finansmanı alırken, insani yardım olarak 1 milyar dolardan fazla para alması, sistemin çarpıklığını gözler önüne sermektedir.

Somali Maliye Bakanlığı’ndan Liban Obsiye, bu durumu “aptalca bir ekonomi” olarak nitelendiriyor: “İronik olan şu ki, insani bir felaket alarmı çaldığında milyarlarca dolar seferber ediliyor. Ancak iklim dayanıklılığına yatırım yapmazsanız, felaket tekrar vuracak ve her şeyini defalarca kaybeden gururlu topluluklara gıda paketleri vermek zorunda kalacaksınız ki bu yürek parçalayıcı.” Obsiye, iklim finansmanının rolünün, aşağıdan yukarıya doğru dayanıklılık oluşturmak olduğunu belirtmiştir.

Kopan bağlantı: Çatışma ve iklim değişikliği

Savaş mağduru ülkelerin temsilcileri, iklim krizinin kendi bölgelerindeki çatışmaları nasıl derinleştirdiğini somut örneklerle açıkladılar:

  • Çad Gölü’nün Kuruması ve Güvenlik: Çad İklim Fonu Genel Müdürü Oumar Gadji Soumaila, Çad’ın Boko Haram terör örgütünün saldırıları ve iklim değişikliği nedeniyle son elli yılda Çad Gölü’nün yüzde 90’dan fazla küçülmesiyle karşı karşıya kalan, denize kıyısı olmayan bir ülke olduğunu belirtti. Soumaila, zorluklarının diğer ülkelerle aynı olmadığının kabul edilmesini ve daha fazla desteğe ihtiyaç duyduklarının anlaşılmasını talep etti. Ayrıca, Çad heyetinin Cop30’a uçuş maliyetleri nedeniyle önceki zirvelere göre çok daha az (25 kişiden az) katılım gösterdiğini ve bunun müzakerelerde baskı oluşturma yeteneklerini etkilediğini ekledi.
  • Yemen’in Öncelikli Krizi: Yemen Çevre Bakanı Tevfik El Şarcabi, ülkesindeki savaşın, daha temel bir kriz olan iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini gölgelediğini söyledi. Bakan, “Bugün ülkemizin karşı karşıya olduğu en büyük tehdit, kuraklık nedeniyle kritik bir tehdit altında olan azalan su rezervlerimiz üzerinde iklimin doğrudan ve yıkıcı etkisidir.” dedi. Şarcabi, kalıcı barışın, toplumlar son damla su veya bir somun ekmek için birbirleriyle kavga ederken inşa edilemeyeceğini ve kendi dayanıklı çözümlerini yaratmaları gerektiğini vurguladı.

Sistemin eleştirisi: “Daha zengin ülkeler” önceliklendiriliyor

IEACF Ağı, Brezilya veya Güney Afrika gibi “daha zengin veya daha istikrarlı ülkeleri” önceliklendiren mevcut sistemle mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. ODI Global’den Vazquez, bürokrasinin en yoksul ülkelerin acilen ihtiyaç duydukları yardımı almasını çok zorlaştırdığını belirtmiştir.

Zengin ülkelerin yardım bütçelerini kıstığı bir dönemde, kaynakların en çok kendilerini destekleyen ülkelere tahsis edilmesinin, çatışmalardan etkilenen ülkeleri insani yardıma bağımlı kalmaya devam edeceği bir kısır döngüye mahkûm ettiğini söyledi. Özel kredi verenlerin çatışma bölgelerine yatırım yapma konusundaki endişeleri nedeniyle, iklim yardımı bu ülkeler için hayati önem taşımaktadır.

Türkiye’ye ve kriz bağlantılarını anlamak

Bu haber, Türkiye’nin çevresindeki çatışma bölgeleri (Suriye, Yemen, Somali) ve iklim göçü krizlerini anlaması açısından önemlidir. Türkiye, en savunmasız ülkelerin iklim finansmanına erişim sorununu, bölgesel istikrar ve göç akımları üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle ciddiye almalıdır. Bölgesel bir güç olarak Türkiye, COP zirvelerinde savaş mağduru ülkelerin finansman taleplerini destekleyerek, insani yardım yerine uzun vadeli dayanıklılık yatırımlarının önceliklendirilmesi çağrısına katkıda bulunabilir. Bu yaklaşım, sadece ahlaki bir duruş değil, aynı zamanda Türkiye’nin kendi göç ve güvenlik yönetimi açısından da stratejik bir gerekliliktir.

Kaynak: The Independent, İklim Finansmanına Gelişmiş ve Eşit Erişim (IEACF) Ağı, ODI Global (Mauricio Vazquez), Çad İklim Fonu (Oumar Gadji Soumaila), Somali Maliye Bakanlığı (Liban Obsiye), Yemen Çevre Bakanı (Tevfik El Şarcabi).

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×