Sel felaketleri dünya genelinde artıyor: Uyum için ne yapılabilir?

Aşırı yağışlar, yükselen deniz seviyeleri ve iklim değişikliğinin etkisiyle dünya genelinde sel riski giderek artıyor. Nehir taşkınları, kıyı baskınları ve ani su baskınları milyonlarca insanı yerinden ederken, altyapıya ve ekonomilere milyarlarca dolarlık zarar veriyor. Bilim insanları, bu tehditle başa çıkmak için acil uyum önlemlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Sel felaketleri ne kadar ölümcül?

Her yıl binlerce insan sel felaketlerinde yaşamını yitiriyor. Doğrudan ölüm oranı, sıcak hava veya hava kirliliği gibi çevresel tehditlere kıyasla daha düşük olsa da, sel sonrası ortaya çıkan dolaylı etkiler —örneğin ekin kaybı, hastalıkların yayılması ve içme suyu sıkıntısı— can kayıplarını artırabiliyor.

2024 yılında, 19 milyondan fazla insan sel nedeniyle yerinden edildi. Bu rakam, nüfusu Somali, Florida veya Hollanda düzeyindeki ülkelerde yaşayan herkesin aynı anda tahliye edilmesiyle eşdeğer.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Seller neden bu kadar yıkıcı?

Sel felaketlerinin etkisi, ülkeler arasında büyük farklılıklar gösterebiliyor. Örneğin:

  • Somali’de, erken uyarı sistemleri eksik olduğu için insanlar ani sellerden önce haber alamayabiliyor.
  • Florida’da, tahliyeler etkili şekilde uygulanabiliyor ancak sigortasızlık nedeniyle ekonomik yıkım yaşanabiliyor.
  • Hollanda’da ise yüksek mühendislik altyapısı, gelgit parkları ve “sünger şehir” konsepti sayesinde halk sel tehdidini neredeyse hiç hissetmiyor.

Ancak taşkın yatakları ve kıyılarda artan nüfus, bu bölgelerde yaşayan milyonlarca kişiyi savunmasız hale getiriyor.

İklim değişikliği sel riskini nasıl artırıyor?

Fosil yakıt kullanımı kaynaklı küresel ısınma, atmosferin daha fazla nem tutmasına neden oluyor. Bilimsel verilere göre hava sıcaklığı her 1°C arttığında, nem tutma kapasitesi %7 artıyor. Bu da daha şiddetli ve ani yağışlar anlamına geliyor.

Ayrıca, kurak geçen dönemler sonrası toprak sertleştiği için suyu ememiyor, bu da yüzey akışını ve su baskını riskini artırıyor.

Kıyı taşkınları: Yükselen denizler, artan tehdit

İklim değişikliğinin bir diğer sonucu da deniz seviyelerindeki yükselme. IPCC verilerine göre, yüzyılda bir yaşanan yüksek gelgitler, 2100 yılına kadar her yıl yaşanabilir hale gelecek. Üstelik bu, en iyimser iklim senaryolarında bile geçerli.

Bu durum, New York, Tokyo, Mumbai, Şanghay ve İstanbul gibi milyonlarca insanın yaşadığı kıyı kentleri için büyük bir tehdit oluşturuyor.

Ekonomik etkiler: Altyapı, tarım ve mülkler zarar görüyor

Sel baskınları sadece can kaybına değil, altyapı ve ekonomik varlıkların yıkımına da neden oluyor. Köprüler, yollar, hastaneler, evler, okullar ve iş yerleri kullanılamaz hale geliyor.

  • Slovenya’da 2023’teki ani seller, ülke GSYİH’sinin %16’sına eşdeğer olan 10 milyar avro zarara neden oldu.
  • ABD’de, yıllık doğrudan sel kaynaklı varlık kaybı yarım trilyon dolara ulaşabiliyor.

Uyum nasıl sağlanabilir?

Uzmanlara göre, en etkili çözüm erken uyarı sistemleri. Bu sistemler, özellikle orta gelirli ülkelerde hayat kurtarmada büyük rol oynuyor. Ancak düşük gelirli bölgelerde, hâlâ yeterli altyapı yok.

Uyum için önerilen önlemler:

  • Setler ve su tutma havuzları: Nehir taşkınlarını sınırlamak için kullanılabilir.
  • Yeşil altyapı: Şehirlerde parklar ve geçirgen zeminler, yağışları emerek ani baskınları azaltabilir.
  • Kıyı koruma yapıları: Deniz duvarları ve bariyerler, deniz suyu yükselmelerine karşı savunma sağlar.
  • “Sünger şehirler”: Altyapının suyu depolayıp yavaşça salacak şekilde tasarlandığı şehir planlama yaklaşımı.

“Yönetilen geri çekilme”: Radikal ama kaçınılmaz mı?

Bilim insanları, bazı bölgelerde adaptasyonun sınırlarına ulaşıldığını söylüyor. Bu durumda önerilen yöntemlerden biri “yönetilen geri çekilme”. Yani yüksek risk altındaki bölgelerin kalıcı olarak terk edilmesi.

Bu uygulama hâlihazırda bazı topluluklar tarafından hayata geçiriliyor. Ancak gelecekte, küçük ada devletleri gibi bölgelerin tamamı taşkınlar ve yükselen deniz seviyeleri nedeniyle yaşanmaz hale gelebilir.

Öne Çıkanlar:

  • 2024’te 19 milyon kişi sel nedeniyle yerinden edildi
  • Seller, dolaylı etkileriyle birlikte binlerce can kaybına neden oluyor
  • Deniz seviyeleri yükseliyor, kıyı taşkınları artık her yıl yaşanabilir hale geliyor
  • Altyapı, tarım ve ekonomi ciddi zarar görüyor
  • En etkili savunma: erken uyarı sistemleri ve yeşil kent planlaması

Fotoğraf: Iwaria Inc.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top