ABD Başkanı Donald Trump, artan sıcaklıklarla mücadelede dünyanın en önemli küresel iş birliği girişimi olan Paris İklim Anlaşması’ndan ABD’yi bir kez daha çekme kararını imzaladı. Bu adım, ABD’nin anlaşmadan resmen ayrılması için bir yıl sürecek bir süreç başlatacak.
Trump’ın yeni enerji stratejisi
Beyaz Saray tarafından ilan edilen “ulusal enerji acil durumu,” petrol ve doğalgaz üretiminin artırılmasını ve Biden yönetimi tarafından başlatılan çevresel düzenlemelerin tersine çevrilmesini öngörüyor. Trump, konuşmalarında Paris Anlaşması’nı bir “soygun” olarak nitelendirerek, ABD’nin enerji bağımsızlığını güçlendirme ve “ayaklarımızın altındaki sıvı altınla” zenginleşme hedeflerini dile getirdi.
Paris Anlaşması ve küresel etkiler
ABD’nin Paris Anlaşması’ndan ayrılması, ülkeyi İran, Yemen ve Libya gibi anlaşmaya taraf olmayan ülkeler arasına yerleştirerek diplomatik alanda izole ediyor. Paris Anlaşması, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,5 santigrat dereceyle sınırlandırmayı hedefliyor. Ancak Trump yönetiminin bu tür uluslararası iş birliği çabalarına karşı duyduğu antipati, ABD’nin küresel iklim politikalarındaki rolünü zayıflatıyor.
Yenilenebilir enerji ve küresel rekabet
BM İklim Değişikliği Sorumlusu Simon Stiell, ABD’nin küresel temiz enerji patlamasında liderliği kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Stiell, “Bu durumu benimsemek milyonlarca iş ve temiz hava anlamına gelir. Ancak görmezden gelmek, serveti rakip ekonomilere kaydırmaktan başka bir işe yaramaz” dedi.
ABD’nin çekilmesinin uluslararası etkileri
ABD’nin Paris Anlaşması’ndan ayrılması, diğer ülkelerin de benzer adımlar atması ihtimalini artırıyor. Zengin ülkelerin finansman desteğini artırma çabaları, gelişmekte olan ülkelerde öfkeye yol açarken, küresel emisyonları sınırlama çabaları zayıflayabilir.
İklim mücadelesinin geleceği
ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesi, küresel sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,5 dereceyi aştığı kritik bir döneme denk geliyor. BM yetkilileri ise Paris Anlaşması’na kapıların açık olduğunu ve ABD’nin ileride yeniden katılabileceğini ifade ediyor.
Trump’ın kararı, uluslararası alanda büyük yankı uyandırırken, küresel ısınmayla mücadelede dünya liderleri için yeni bir döneme işaret ediyor.