UNESCO doğal miras alanları tehdit altında! İklim değişikliği tehlike yaratıyor

Yeni bir araştırma, iklim değişikliğinin UNESCO tarafından koruma altına alınan doğal dünya mirası alanları üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu ortaya koydu. Communications Earth & Environment dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, küresel sıcaklık artışı devam ederse, aşırı sıcaklık, kuraklık ve yağış değişimlerinin doğal miras alanlarını büyük ölçüde etkileyeceği belirtiliyor.

Araştırmaya göre, en düşük emisyon senaryosunda bile 33 doğal miras alanı en az bir iklim baskısı ile karşı karşıya kalacak. Orta düzey emisyon senaryosunda bu sayı 188’e çıkarken, en yüksek emisyon senaryolarında neredeyse tüm alanların aşırı sıcaklıklara maruz kalacağı tahmin ediliyor.

Doğal dünya mirası alanları ve koruma önemi

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), “doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği, ekosistem ve jeolojik değerleri” nedeniyle belirli alanları doğal dünya mirası olarak tanımlıyor. Bu alanlar, Dünya Mirası Sözleşmesi kapsamında uluslararası koruma altına alınmış durumda.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

Ancak, iklim değişikliği ile birlikte bu alanlar artan aşırı hava olayları nedeniyle tehlike altında. Küresel sıcaklıklar arttıkça, bu bölgelerdeki ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik ciddi zarar görebilir.

Farklı emisyon senaryolarına göre risk değerlendirmesi

Araştırmacılar, iklim değişikliğinin dünya mirası alanlarına etkisini değerlendirmek için dört farklı emisyon senaryosu kullandı:

  • Düşük Emisyon Senaryosu (SSP1-2.6): Küresel sıcaklıkların 2°C’nin altında kalacağı ve net sıfır emisyona ulaşılacağı varsayılıyor.
  • Orta Emisyon Senaryosu (SSP2-4.5): Paris Anlaşması taahhütlerine yakın, ancak 21. yüzyılın sonuna kadar yaklaşık 2,7°C’lik bir ısınma öngörülüyor.
  • Yüksek Emisyon Senaryosu (SSP3-7.0): İklim politikalarının uygulanmadığı ve yüksek CO2 emisyonlarının devam ettiği bir senaryo.
  • Çok Yüksek Emisyon Senaryosu (SSP5-8.5): Ek iklim politikalarının olmadığı ve en kötü ısınma senaryosu.

Sıcaklık, kuraklık ve aşırı yağışların etkisi

Araştırmada, bir yıl içindeki en yüksek günlük maksimum sıcaklıklar, yıllık maksimum yağışlar ve kuraklık seviyeleri incelendi.

  • Düşük emisyon senaryosunda, 250 doğal dünya mirası alanının sadece 33’ü aşırı hava koşullarına maruz kalıyor. Bu alanların çoğu Güneydoğu Asya’da yer alıyor.
  • Orta düzey emisyon senaryosunda, 188 alan aşırı sıcaklık, kuraklık veya aşırı yağış nedeniyle risk altında.
  • Yüksek ve çok yüksek emisyon senaryolarında, 250 alanın neredeyse tamamı aşırı iklim olaylarından etkilenebilir.

Risk altındaki bölgeler ve etkiler

Düşük emisyon senaryosunda Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki doğal miras alanları büyük ölçüde etkilenmiyor.

  • Orta ve tropikal enlemler, küresel ısınmadan en fazla etkilenecek bölgeler arasında bulunuyor.
  • Tropikal ormanlar ve hassas ekosistemler, küresel sıcaklık artışına karşı en kırılgan bölgeler arasında yer alıyor.

Araştırma, 2000-2015 yılları arasındaki verilere göre dünya mirası alanlarının yüzde 45’inin aşırı sıcaklıklara maruz kaldığını gösteriyor. Eğer küresel ısınma düşük emisyon senaryosu ile sınırlandırılırsa, bu oran yüzyılın sonuna kadar yüzde 2’ye düşebilir. Ancak en kötü senaryoda bu oran yüzde 98’e kadar çıkabilir.

Bileşik iklim olayları: Çifte tehdit

Araştırmaya göre, kuraklık ve aşırı yağış tek başına aşırı sıcaklık kadar büyük bir tehdit oluşturmuyor. Ancak, bu faktörlerin birleşik etkisi çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabilir.

  • Orta düzey emisyon senaryosunda, doğal dünya mirası alanlarının yüzde 17’si hem sıcaklık hem de yağış veya kuraklık baskısıyla karşı karşıya.
  • Yüksek emisyon senaryosunda, bu oran yüzde 31’e yükseliyor.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Guolong Chen, çalışmanın yalnızca maruziyeti hesapladığını ve farklı alanlardaki değişen savunmasızlık seviyelerinin tam olarak dikkate alınmadığını belirtiyor.

Biyolojik çeşitlilik büyük tehlike altında

Doğal dünya mirası alanları, Dünya yüzeyinin yüzde 1’inden azını kaplamasına rağmen, küresel biyolojik çeşitliliğin yüzde 20’sinden fazlasına ev sahipliği yapıyor.

  • Ormanlar, ekosistem dengesi açısından kritik öneme sahip olduğu için en savunmasız alanlar arasında bulunuyor.
  • Tropik bölgelerdeki 14 doğal dünya mirası alanı, biyolojik çeşitlilik kaybı açısından en büyük riski taşıyor.

Risk altındaki bölgeler arasında:

  • Brezilya’nın Pantanal Koruma Alanı
  • Kenya Dağı Milli Parkı
  • Avustralya’nın Ningaloo Sahili

Küresel ısınma kontrol altına alınmazsa büyük kayıplar yaşanabilir

Araştırma, iklim değişikliğinin dünyanın en değerli doğal alanlarını tehdit ettiğini ve küresel sıcaklık artışının kontrol altına alınmazsa, bu alanların büyük ölçüde zarar göreceğini ortaya koyuyor.

  • Doğal miras alanlarının korunması için acil eylem planları oluşturulmalı.
  • Küresel sıcaklık artışı düşük emisyon senaryolarıyla sınırlandırılmalı.
  • Ormanlar ve biyolojik çeşitliliğin korunması için daha fazla uluslararası iş birliği sağlanmalı.

Araştırmacılar, iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü politikalar ve daha sıkı önlemler alınmazsa, UNESCO tarafından korunan alanların büyük bir kısmının zarar göreceği konusunda uyarıyor.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×