Birleşik Krallık’ta (BK) yapılan şok edici yeni bir analiz, evlerde odun ve kömür yakılmasının, hava kirliliği yoluyla yılda yaklaşık 2.500 erken ölüme yol açtığını ortaya koydu. Uzmanlar, bu gereksiz yakma faaliyetlerinin durdurulmasının, Ulusal Sağlık Sistemi’ne (NHS) yıllık 54 milyon sterlinden fazla tasarruf sağlayacağını hesapladı. Odun sobaları ve açık ateşler, kalp ve akciğer hastalıklarına neden olan küçük kirletici partiküllerin PM2.5 en büyük kaynaklarından biri haline gelmiş durumda ve kullanımları son yıllarda estetik kaygılarla artış gösterdi.
Bu gelişme neden önemli? Analiz, evsel katı yakıt yakımını yılda 3.700 diyabet ve 1.500 astım vakasıyla ilişkilendiriyor. Oysa halkın yüzde 90’ından fazlasının başka ısınma kaynakları mevcut ve sadece yüzde 10’u mecburiyetten yaktığını belirtiyor. Bu durum, kamu sağlığını tehdit eden bu kirliliğin büyük ölçüde lüks ve estetik tercihlere dayandığını gösteriyor. Londra’daki bir uzman olan Dr. Abi Whitehouse, sobalardan çıkan dumanın astım ataklarını tetikleyebileceğini ve uzun vadeli solunum sorunlarına yol açabileceğini belirterek, bu sonuçların daha temiz ısıtma seçenekleriyle tamamen önlenebilir olduğunun altını çiziyor.
Gizli tehlike: Partikül kirliliği ve hastalık yükü
Global Action Plan yardım kuruluşu tarafından desteklenen ve Ricardo adlı çevre danışmanlık şirketi tarafından yürütülen analiz, odun ve kömür yakımının neden olduğu dış hava kirliliği seviyelerine odaklandığı için, sağlık üzerindeki toplam olumsuz etkilerin muhtemelen hafife alındığını belirtiyor.
Hava kirliliğinin görünmez etkisi
- Vücuttaki Etki: Yanma sırasında açığa çıkan ince partikül maddeler PM2.5, akciğerlere ve kan dolaşımına derinlemesine nüfuz ederek vücuttaki tüm organları etkileyebilir. Raporda, “Güvenli bir hava kirliliği seviyesi yoktur” uyarısı yapılıyor.
- İç Mekân Riski: Rapora göre, iç mekânlardaki maruziyetin etkisi muhtemelen çok daha yüksektir ve bu durum, özellikle sobayı kullanan hanedeki bireyler için sağlık sorunları riskini katlamaktadır.
Yardım kuruluşu Global Action Plan’dan Larissa Lockwood, “Odun sobalarından kaynaklanan hava kirliliği hayatları kısaltıyor ve insanları hastaneye yatırıyor; İngiliz halkının sağlık yükü göz ardı edilemeyecek kadar büyük,” diyerek hükümetin acil önlem alması gerektiğini vurguluyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
SürdürülebilirlikTürkiye Sigorta tarafından “Su Raporu” yayımlandı -
-
-
Yetersiz uygulama ve zayıf yönetmelikler
Mevcut duman kontrol alanı yönetmeliklerinin durumu, sorunun ciddiyetine rağmen uygulamadaki boşlukları gösteriyor:
- Zayıf Etki: Uzmanların hesaplamasına göre, mevcut yönetmeliklerin genişletilmesi ve uygulanması bile yılda yalnızca yaklaşık 320 ölümü önleyebilir ve sağlık harcamalarını sadece 11 milyon sterlin azaltabilir.
- İzinsizlik: Geçen yıl yerel makamlara odun yakma konusunda 15 bin şikayet yapılmasına rağmen, yalnızca 24 vaka para cezasıyla sonuçlandı. Bu, kanun uygulamasının caydırıcı olmaktan çok uzak olduğunu gösteriyor.
Hükümet, 2023 yılında yeni sobaların duman limitini saatte 5 gramdan 3 grama düşürme sözü vermiş olsa da, bu vaat henüz bir yasa tasarısı olarak sunulmadı. Bu gecikme, halk sağlığı risklerinin devam etmesine izin vermektedir.
Türkiye için uyarı! Hava kirliliğinin en büyük etkeni
Birleşik Krallık’taki bu analiz, kış aylarında ısınma amaçlı katı yakıt kullanımının yoğun olduğu Türkiye’nin büyük kentleri için çok daha çarpıcı bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ankara, İstanbul ve özellikle İç Anadolu’daki birçok şehirde, odun ve kalitesiz kömür kullanımı kış aylarında hava kirliliğinin en büyük etkenidir.
- Sağlık Faturası: Türkiye’de hava kirliliğinin sağlık sistemine ve ekonomiye yüklediği maliyetin, nüfus yoğunluğu ve düşük kaliteli yakıt kullanımı nedeniyle BK’dakinden çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.
- Çözüm Yolları: BK uzmanlarının önerdiği gibi, Türkiye’deki hükümet ve yerel yönetimlerin de öncelikle ihtiyaç sahiplerine yönelik kapsamlı ev yalıtımı ve daha temiz (doğalgaz/ısı pompası gibi) ısıtma sistemlerine geçiş yardımlarını hızlandırması gerekmektedir. Ayrıca, denetimlerin sıkılaştırılması ve halkın soba yakmanın sadece kendi evini değil, tüm mahalleyi zehirlediği konusunda net bir şekilde bilgilendirilmesi hayati önem taşımaktadır.
Yorum
Birleşik Krallık'taki bu analiz, odun ve kömür yakmanın artık nostaljik veya estetik bir tercih değil, yılda binlerce kişinin hayatını kısaltan ciddi bir halk sağlığı krizi olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Çoğu hanenin başka ısınma seçenekleri varken, keyfi olarak yakılan sobaların, toplumun en savunmasız kesimlerini (çocuklar, yaşlılar ve solunum hastaları) vuran zehirli partikülleri yayması kabul edilemez.
Hükümetin, duman kontrolü ve soba kısıtlamaları konusunda yavaş hareket etmesi, bu "kolay kazanımları" göz ardı etmesi anlamına gelmektedir. NHS'ye yılda 54 milyon sterlin tasarruf potansiyeli ve binlerce hayatın kurtarılması ihtimali varken, siyasi kararlılık eksikliği ciddi bir ihmaldir.
Temiz hava, temel bir insan hakkıdır ve hükümet, estetik kaygıları toplumsal sağlığın önüne geçiren bu uygulamaya karşı kararlı bir şekilde mücadele etmelidir.
Kaynak: Global Action Plan Analizi, Ricardo Çevre Danışmanlık Şirketi, The Guardian

