İnsan atıkları küresel gübre kıtlığına çözüm olabilir mi?

Yayın: 12 Ağustos 2025 08:46
Güncelleme: 12 Ağustos 2025 08:46

Bilim insanları, insan atıklarından elde edilen biyokömürün, küresel gübre kıtlığını çözme potansiyeli taşıdığını belirtiyor.

Yüksek ısıda işlenmiş organik maddelerden üretilen bu yenilikçi kömür türü, sadece tarımsal verimi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kirliliği ve enerji kullanımını da azaltıyor.

Cornell Üniversitesi’nden Dr. Johannes Lehmann liderliğindeki bir araştırma, bu döngüsel ekonominin gıda güvenliği ve jeopolitik üzerinde de önemli etkileri olabileceğini ortaya koyuyor.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Biyokömür: Sürdürülebilir gübrenin anahtarı

PNAS dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, katı insan dışkısından elde edilen biyokömür, her yıl dünya genelinde kullanılan fosforun %7’sine kadarını sağlayabilir.

İdrardan geri kazanılan besin maddeleri de eklendiğinde, bu oranlar fosfor için %15, azot için %17 ve potasyum için %25’e kadar yükselebiliyor. Bu yöntem, mevcut gübre üretiminin neden olduğu çevresel zararları ve enerji yoğun süreçleri ortadan kaldırarak sürdürülebilir bir tarım modelinin kapısını aralıyor.

Geleneksel olarak tarım arazilerine yayılan arıtılmış kanalizasyon çamuru, içerdiği mikroplastikler, ağır metaller ve kimyasallar nedeniyle tartışmalara yol açıyordu.

Biyokömür işlemi ise atığı kaynağında ayırarak bu sorunu çözmeyi vadediyor. Ayrıca, biyokömür üretim süreci, katı dışkının ağırlığını ve hacmini %90’a kadar azaltarak taşıma maliyetlerini ve lojistik zorlukları önemli ölçüde düşürüyor.

Çevresel ve jeopolitik avantajlar

Sentetik gübrelerin üretimi, hem enerji yoğunluğu hem de çevreye verdiği zarar nedeniyle büyük bir sorun teşkil ediyor. Azotlu gübre üretimi, yılda 2,6 milyar gigaton CO2 emisyonuna neden olurken, fosfor ve potasyum madenciliği doğal peyzajlara kalıcı zararlar veriyor ve su kirliliğine yol açıyor.

Dr. Lehmann, biyokömür kaynaklarının geri kazanımının etkilerinin sadece tarımın ötesine geçtiğini belirtiyor:

“Sınırlı mineral kaynakları azaldıkça, önemli rezervleri olmayan ülkeler, gıda güvenliği için rezervleri olanlara bağımlı hale gelebilir. Örneğin, dünya fosfat rezervlerinin %70’i Fas’ın elinde.”

Besinlerin döngüsel bir ekonomi yoluyla geri dönüştürüldüğü bir gelecek, ülkelerin ithal gübrelere bağımlı kalmadan kendi gıdalarını üretmelerini sağlayabilir. Bu durum, özellikle küresel güneydeki çevresel adalet sorunlarını hafifletebilir ve tarımsal başarısızlığın ana nedenlerinden biri olduğu iklim göçünü azaltabilir.

Biyokömür, sadece bir gübre alternatifi değil, aynı zamanda daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek için umut vadeden bir çözüm olarak öne çıkıyor.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×