Çoğumuz doğadaki omurgasızları düşündüğümüzde arılar, kelebekler, solucanlar veya yengeçler gibi canlıları hayal ederiz. Ancak omurgasız türlerinin en az üçte ikisinin gece aktif olduğunu biliyor muydunuz? Gece omurgasızları, ekosistemlerde kritik roller üstlenirken, ışık kirliliği nedeniyle büyük bir tehdit altında.
Işık kirliliğinin ekosistem üzerindeki etkisi
Yüzyıllardır yapay ışık, ilerlemenin bir sembolü olarak görülüyor. İlk yangınlardan modern şehirlerin LED ışıklarına kadar insanlık, karanlığı aydınlatmayı gelişimin bir parçası olarak benimsedi. Ancak bu süreçte ışık kirliliğinin doğa üzerindeki etkileri büyük ölçüde göz ardı edildi.
Işık kirliliği, sadece gökyüzü gözlemcileri için bir sorun değil; aynı zamanda ekosistemleri bozan, yaban hayatını ve insan sağlığını olumsuz etkileyen, enerji tüketimini artıran küresel bir çevre sorunu. Son 10 yılda her yıl yaklaşık %10 artan yapay ışık kullanımı, gökyüzünün parlaklığını her sekiz yılda bir iki katına çıkarıyor.
Bu durum, kamusal alanlardan evlere, yollardan işyerlerine kadar her noktada aşırı aydınlatmanın kontrolsüz şekilde yaygınlaşmasına yol açıyor. Ancak bu yapay ışık bombardımanı, gece ekosistemlerinin hassas dengesini bozarak doğaya ciddi zararlar veriyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?

Güveler, yarasa ve ateş böcekleri için ölümcül tehdit
Gecenin en bilinen omurgasızlarından olan güveler, ışık kirliliğinden en çok etkilenen türlerden biri. 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre, sokak lambalarının bulunduğu bölgelerde tırtıl popülasyonu %52 oranında azaldı.
Özellikle kış güvesi gibi türler, ekosistemde hayati bir role sahip. İlkbaharda mavi baştankara yavruları için önemli bir besin kaynağı olan bu güveler, yapay ışık nedeniyle çiftleşme ve yumurtlama süreçlerinde bozulmalar yaşıyor. Bu durum, tırtıl sayısında azalmaya yol açarak besin zinciri boyunca domino etkisi yaratıyor.
Işık kirliliği, yarasaların uçuş düzenlerini değiştiriyor, bok böceklerinin yön bulmasını zorlaştırıyor, cırcır böceklerinin ötüşlerini azaltıyor ve bitkilerin doğal büyüme döngülerini bozuyor.
En küçük ışık kaynakları bile doğal davranışları değiştirebilir. Örneğin, ateş böcekleri ve ışık saçan diğer türler, tek bir LED ışığını potansiyel bir eş sanarak yanlış yönlenebiliyor. Uzmanlar, ışık kirliliğini ateş böcekleri için küresel ölçekte en büyük tehditlerden biri olarak görüyor.
Işık kirliliğini azaltmak mümkün

Işık kirliliği, diğer çevresel kirleticilere kıyasla önlenmesi en kolay sorunlardan biri. Gereksiz ışıkları kapatmak bile bu sorunu büyük ölçüde azaltabilir.
Ancak yapay ışık güvenlik açısından gerekli olduğu durumlarda, ekosistemlere en az zarar verecek şekilde tasarlanmış aydınlatma çözümlerine yönelmek gerekiyor.
Bu soruna bireysel ve toplumsal düzeyde çözüm üretmek mümkün:
- Buglife’ın ışık kirliliğiyle mücadele kampanyalarına katılarak, pencerelere perde çekmek gibi basit önlemlerle doğaya verilen etkiyi azaltabilirsiniz.
- Yerel belediyenize sokak aydınlatmalarının doğaya zararlarını en aza indirecek şekilde düzenlenmesi için başvurabilirsiniz. Birçok belediye bu konuda adımlar atmaya başladı ve bu süreç hem yaban hayatını koruyor hem de enerji tasarrufu sağlıyor.
Gece ekosistemlerini korumak için acil önlem şart
Doğayı ve gece omurgasızlarını korumak için ışık kirliliğine karşı bilinçlenmek ve etkili önlemler almak zorundayız. Yapay ışığın kontrolsüz yayılması durdurulmazsa, ekosistemin en hassas üyeleri—gece vardiyasında çalışan canlılar—yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
İklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadelede ışık kirliliğiyle savaşmak, doğa için büyük bir fark yaratabilir. Yapmamız gereken karanlığa biraz daha saygı göstermek ve gecenin gerçek sahiplerine yaşam alanlarını geri vermek.
Fotoğraf: rawpixel.com / Freepik





