İstanbul Baraj Doluluk Oranlarında Güncel Durum – 26 Kasım Baraj Doluluk Oranı

2025 Kasım ayında İSKİ tarafından açıklanan veriler, İstanbul’daki barajların doluluk oranlarının uzun yılların en düşük seviyelerinden birine düştüğünü gösteriyor. 25 Kasım 2025 itibarıyla barajlardaki genel doluluk oranı %19,36 olarak bildirildi.

Bu oran, yıllık olarak bakıldığında 2015’te %64,7 olan genel doluluk oranının dramatik şekilde düşüşünü gösteriyor.

2025 yılının ilkbaharında barajlardaki su seviyesi çok daha yüksekti — ancak yazın sıcaklık, su tüketiminin artışı ve yağış yetersizliği nedeniyle barajlar ciddi şekilde boşaldı.

Bu tablo, İstanbul için su yönetimi açısından alarm işareti olarak değerlendiriliyor.

Baraj Bazında Durum: Hangi Barajda Ne Kadar Su Var?

2025 son verilerine göre (25 Kasım):

• En yüksek doluluk oranına sahip baraj: Elmalı Barajı — yaklaşık %50 doluluk.
• En kritik doluluk seviyesinde olan baraj: Kazandere Barajı — %1,6 civarında.
• Diğer barajların doluluk oranları (yaklaşık):
  • Ömerli Barajı: ~%16–17
  • Darlık Barajı: ~%28
  • Terkos Barajı: ~%21
  • Büyükçekmece Barajı: ~%21
  • Sazlıdere Barajı: ~%18–19
  • Istrancalar Barajı: ~%22–23
  • Alibey Barajı: ~%11–12
  • Pabuçdere Barajı: ~%3–4

Doluluk oranlarının bu kadar düşük olması, İstanbul’un su kaynaklarının kritik eşikte olduğunu gösteriyor. Özellikle ilkbaharda %80’lere yaklaşan seviyeler — yıl sonuna gelindiğinde %20’nin altına inmiş durumda.

Doluluk Oranları Neden Bu Kadar Düştü?

Mevsimsel Yağış Azlığı & Kuraklık

2025 yazı ve sonbaharı, yıllara göre normallerin oldukça altında yağış aldı. Bu da barajlara beslenen su miktarının sınırlı kalmasına yol açtı.

Artan Su Tüketimi & Nüfus Yoğunluğu

İstanbul gibi mega şehirlerde, nüfusun fazla olması ve günlük su talebinin yüksekliği barajlardan çekilen su miktarını artırıyor. Bu durum, mevcut suyu hızla tüketiyor.

Sıcak Hava ve Bu Harap Olma (Buharlaşma)

Yazın uzun süreli sıcak günler, suyun yüzeyden buharlaşmasını artırıyor; bu da baraj rezervlerinde ciddi düşüşlere neden oluyor.

Yapılan Yağışlar Yetersiz Kalıyor

Sonbahar yağışları ile bir miktar su dolumu olsa da, yağış miktısı barajların ihtiyacını karşılayacak seviyede değil. Bu da düşüş trendinin kırılmasını zorlaştırıyor.

İstanbul İçin Ne Anlama Geliyor? Risk ve Su Yönetimi Açısından Değerlendirme

• Baraj doluluk oranlarının %20’nin altına düşmesi, su tedarikinde ciddi risk oluşturuyor. Zira bu seviyeler, uzun vadede içme-kullanma suyu arzını tehdit ediyor.
• Kuraklık ve yağış azlığı devam ederse, kış yağışları yeterli olmazsa veya nüfus su tüketiminde tasarrufa gitmezse, su kesintisi ya da kısıtlamalar gündeme gelebilir.
• Su yönetimi açısından — belediyelerin, su idaresinin ve kamu kurumlarının su kaynaklarını daha verimli yönetmesi; alternatif su temini (yağmur suyu toplama, su arıtma, yeniden kullanım, vb.) gündeme gelecek.
• Uzun vadede planlama yapılmazsa — artan nüfus, iklim değişikliği, kuraklık gibi faktörlerle İstanbul’da “su güvenliği” ciddi şekilde tehlikeye girebilir.

Vatandaş Ne Yapabilir? — Su Tasarrufu İçin Pratik Öneriler

Evde ve günlük hayatta alınabilecek basit ama etkili önlemler:

• Muslukları açık bırakmamak; diş fırçalarken, bulaşık yıkarken gereksiz su akışını engellemek.
• Duş süresini kısaltmak; duş alırken gereksiz uzun süre duşta kalmamak.
• Çamaşır/bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmamak.
• Sebze-meyve yıkamada akan su yerine leğen kullanmak.
• Bahçe ve dış mekân sulamalarını sabah erken ya da akşam saatlerinde yapmak — böylece buharlaşma azalır.
• Yağmur suyu toplama sistemlerini değerlendirmek; mümkünse suyu tekrar kullanmak (temizlik, bahçe sulama vb. için).
• Su tüketimini azaltıcı alışkanlıklar geliştirmek — su israfını gözden geçirmek.

Bu bireysel önlemler, toplumsal ölçekte büyük fark yaratabilir; çünkü İstanbul’da milyonlarca insan yaşıyor ve toplu tasarruf suyun ömrünü uzatır.

2025 ve Sonrası İçin Öngörüler & Ne Bekleniyor?

• Eğer kış mevsiminde yeterli yağış gerçekleşirse, baraj doluluk oranlarında geçici artışlar görülebilir. Ancak tek bir yağış döneminin uzun vadeli çözüm olması beklenmiyor.
• İklim değişikliği, kuraklık, nüfus artışı ve su tüketim alışkanlıkları göz önüne alındığında — su kıtlığı riski orta-uzun vadede yeniden gündeme gelebilir.
• Bu yüzden altyapı yatırımları, suyun verimli kullanımı, yağmur suyu toplama/arıtma sistemleri, su tasarrufu bilinci — hem kurumlar hem bireyler için önem taşıyor.
• Su yönetiminde şeffaflık, planlama ve toplumsal farkındalık — İstanbul’un su geleceği için kritik olacak.

Sonuç: İstanbul’un Su Geleceği ve Bizim Rolümüz

İSKİ verilerinin gösterdiği düşüş trendi, İstanbul için bir uyarı niteliğinde. Barajlarda doluluk seviyesinin kritik düzeylere inmesi, sadece kurumları değil — her bir vatandaşı ve su tüketim alışkanlıklarını ilgilendiriyor.

Su varsa hayat var; su kıtlığı riski sadece bugünü değil, geleceğimizi de etkiler. Bu yüzden bugün — suyu bilinçli ve tasarruflu kullanmak, gelecek nesillere yaşanabilir bir şehir bırakmanın anahtarıdır.