Kanada’nın simgesi haline gelmiş Jasper Milli Parkı’nı geçtiğimiz yıl kasıp kavuran orman yangınları, geride devasa bir yıkım alanı bıraktı. Ancak bu felaket, bilim insanları için eşsiz bir araştırma laboratuvarına dönüştü.
Araştırmacılar, küle dönmüş bu arazide, gelecekteki orman yangınlarıyla mücadele etmek için kritik dersler arıyor. Bu çalışma, sadece Kanada için değil, iklim kriziyle birlikte orman yangınlarının yıkıcılığının arttığı tüm dünya için hayati önem taşıyor.
Bu devasa yangın, neden bu kadar yıkıcı oldu ve ne tür stratejiler başarısız oldu? Yanıtlar, küle dönmüş toprağın altında ve devrilmiş ağaçların arasında saklı olabilir. Uzmanlar, küresel yangın bilimine ışık tutabilecek bu eşsiz fırsatı değerlendiriyor.

Yıkımın boyutları ve bilimin rolü
Geçtiğimiz yaz çıkan ve 20.000 kişinin tahliyesine neden olan Jasper yangını, kökleri de dahil olmak üzere ağaçları yerinden söken şiddetli rüzgarlar ve alev duvarlarıyla adeta bir “patlama bölgesine” benziyordu.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
British Columbia Üniversitesi’nden Dr. Lori Daniels, yangının inanılmaz enerjisinin, ağaçları kökünden söken bir fırtına yarattığını belirtiyor. Bu durum, yangının şiddeti hakkında bilimsel kanıtlar sunuyor. Yangınla mücadele uzmanı Landon Shepherd, 30 yıllık kariyerinde bu kadar agresif bir yangın görmediğini, hatta pilotların uçakları sarsan rüzgarlar nedeniyle kasklarının kokpit duvarlarına çarptığını aktarıyor.
Bu felaket, onlarca yıldır uygulanan yangınla mücadele stratejilerini de sınadı. Dr. Daniels, ormanı incelterek yanıcı madde miktarını azaltan ve kontrollü yakma tekniklerini içeren eski stratejilerin bazı bölgelerde yangının etkisini azalttığına dair ilk işaretler bulduğunu söylüyor.
Bazı yerlerde ağaç iğneleri hâlâ yerinde dururken, kavrulmuş arazide yeşil alanlar da görülüyor. Bu durum, bu tür maliyetli uygulamaların (dönüm başına 2.900 dolar) etkili olabileceğini gösteriyor.
Geçmişin hataları, geleceğin çözümleri

Dr. Daniels’ın daha önceki çalışmaları, uzun süredir uygulanan tüm orman yangınlarını söndürme politikasının, birikmiş yanıcı maddeler nedeniyle daha büyük ve yıkıcı yangınlara zemin hazırladığını ortaya koymuştu. Uzmanlar, bu yaklaşımın terk edilerek yerli halkların orman yangınlarını kontrol etmek için kullandığı geleneksel yöntemlere ve kontrollü yakma taktiklerine geri dönülmesi gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, orman yangını danışmanı Alan Westhaver, evlerin yanmasının ana nedenlerinden birinin közler olduğunu vurgulayarak, mülk sahiplerini evlerinin etrafındaki yanıcı malzemeleri temizlemeye ve daha yangına dayanıklı yapılar inşa etmeye teşvik eden programların önemine dikkat çekiyor.

Türkiye orman yangınlarına karşı hangi dersleri alabilir?
Kanada’nın orman yangını bilimi ve yönetimi alanındaki tecrübesi, özellikle son yıllarda büyük orman yangınlarıyla mücadele eden Türkiye için değerli dersler sunabilir. Türkiye’nin de Akdeniz iklimi nedeniyle benzer risklerle karşı karşıya olduğu göz önüne alındığında, kontrollü yakma teknikleri, orman inceltme çalışmaları ve özellikle yerleşim yerlerinin etrafındaki yanıcı maddelerin temizlenmesi gibi stratejiler, gelecekteki yangınların yıkıcılığını azaltmada kilit rol oynayabilir. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) orman yangınlarıyla mücadeledeki çabaları, bu bilimsel verilerle daha da güçlendirilebilir.
Yorum:
Jasper Milli Parkı’ndaki bu yıkım, sadece bir doğal felaket değil, aynı zamanda iklim değişikliğinin getirdiği yeni gerçeklik karşısında bilimsel bir laboratuvar görevi görüyor. Buradan elde edilecek bulgular, yangınla mücadele stratejilerini yeniden şekillendirerek, gelecekteki felaketlerin önüne geçmek için kritik bir yol haritası sunabilir. Bu trajik olay, doğayla olan ilişkimizi yeniden gözden geçirmemiz ve doğanın kendi kendini yenileme süreçlerine daha fazla saygı göstermemiz gerektiğinin acı bir hatırlatıcısıdır.
Kaynak: The New York Times





