Avrupa, tüm sektörlerdeki karbon emisyonlarını azaltmaya çalışırken, bir iklim kirliliği kaynağı radarın altından sızmaya devam ediyor: kapatılmış ve terk edilmiş kömür madenleri. Bu madenler, kısa vadede karbondioksitten (CO2) 80 kat daha güçlü bir sera gazı olan metan salmaya devam edebiliyor.
Terk Edilmiş Maden Metanı (AMM) olarak bilinen bu kaynak, Avrupa’nın uzun süredir göz ardı ettiği ve ancak yakın zamanda düzenlemeye başladığı bir risk teşkil ediyor.
Terk edilmiş maden metanı (AMM) nedir?
AMM, madencilik faaliyetleri sona erdikten sonra bile kömür damarlarından ve çevresindeki kayaçlardan sızmaya devam eden metandır. Bu emisyonlar, maden kapatıldıktan sonra onlarca yıl boyunca devam edebilir.
İşletilen madenlerin aksine, terk edilmiş sahalar genellikle denetimsiz bırakılır ve metan, çatlaklardan, sondaj deliklerinden veya eski havalandırma bacalarından dışarı sızar.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Bu sızıntılar sürekli değildir; adeta madenin “nefes alması” gibi, barometrik basınçtaki değişikliklere bağlı olarak artıp azalır. Basınç düştüğünde maden biriken gazı serbest bırakır ve bu da ani ve yoğun metan artışlarına neden olur.
Metan emisyonları, maden kapatıldıktan hemen sonraki dönemde en yüksek seviyededir, bu da erken izleme ve azaltmayı kritik hale getirir.
Ölçülemeyen emisyon sorunu ve yeni düzenlemeler
Avrupa genelinde 15 üye devlette binlerce kömür madeni kapatılmış durumda. AB’nin 2021 tahminlerine göre, kapalı ve terk edilmiş madenler 235.000 ton metan salıyor ve bu emisyonların %83’ü Romanya’dan kaynaklanıyor. Ancak bu rakamlar doğrudan ölçümlere dayanmıyor.
Global Energy Monitor’ün (GEM) 2024 analizi, Polonya’da yalnızca 2015’ten sonra kapatılan madenlerin yılda 75.000 ton metan saldığını, bunun hükümet tahminlerinin üç katından fazla olduğunu ortaya koydu.
İlk kez ele alınıyor
Bu sorunu çözmek amacıyla, Mayıs 2024’te kabul edilen Avrupa Birliği Metan Yönetmeliği önemli bir dönüm noktası oldu. Bu düzenleme, kapalı ve terk edilmiş kömür madenlerinden kaynaklanan emisyonları ilk kez yasal olarak ele alıyor. Yönetmelik, üye devletlerden şunları talep ediyor:
- 5 Ağustos 2025’e kadar: Kapatılan madenlerin kamu envanterini yayımlamak.
- 5 Mayıs 2026’dan itibaren: Bu sahalardaki metan emisyonlarını doğrudan ölçmek.
- 5 Şubat 2027’ye kadar: Bir azaltma planı geliştirmek ve uygulamak.
- 1 Ocak 2030’a kadar: AMM yakalama ekipmanlarından havalandırma ve alevlendirme yapılmasını yasaklamak.
Avrupa’nın liderlik etme fırsatı
Ember’in analizine göre; AMM’yi izleme, yakalama ve kullanma teknolojisi zaten mevcut. Metan, madenleri su basarak hapsedilebilir veya yakalanıp elektrik üretiminde kullanılabilir. Bu, aynı zamanda kömür bölgeleri için ekonomik fırsatlar da yaratabilir. Örneğin, Almanya’da Kuzey Ren-Vestfalya, 2020 yılında 108.000 ton metanı yakalayıp kullanarak bu potansiyeli gösterdi.
Ancak, bu değişimin gerçekleşmesi siyasi iradeye bağlı. AB, düzenleyici çerçeveyi oluşturarak önemli bir adım attı. Odak noktası şimdi, planların etkili bir şekilde eyleme dönüştürülmesine kayıyor. Bu süreç, hükümetler, düzenleyiciler ve sektör arasında hızlı bir koordinasyon gerektiriyor.
Fotoğraf: Gabriela





