Türkiye, 2025 yılının son günlerine yaklaşırken atmosferik bir kararsızlığın tam merkezinde yer alıyor. Bir yandan mevsim normallerinin üzerinde seyreden termometreler “yalancı baharı” anımsatırken, diğer yandan yüksek zirvelere düşen kar taneleri kışın sert yüzünü fısıldıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden gelen son veriler; Marmara’dan Akdeniz’e, İç Anadolu’dan Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada şemsiyelerin ve kışlık montların aynı anda hazır tutulması gerektiğini gösteriyor.
Bu gelişme neden önemli? Sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesi, kar bekleyen bölgelerde yağmurun baskın gelmesine neden olurken, bu durum baraj doluluk oranlarından tarımsal verimliliğe kadar pek çok dengeyi etkiliyor. Türkiye için ne anlama geliyor? Özellikle ulaşım ağlarının kalbi olan İstanbul ve çevresindeki yağışlar ile iç kesimlerdeki yoğun sis, lojistik süreçlerde ve günlük işe gidiş-dönüş saatlerinde aksamalara yol açabilir. Bu durum, sadece bir hava olayı mı yoksa iklim krizinin yerel bir yansıması mı?
Sağanak ve gök gürültüsü: Batı Akdeniz’de hareketli saatler
Meteorolojik verilere göre, Batı Akdeniz kıyıları bugün gök gürültülü sağanak yağışların etkisi altında kalacak. Özellikle Antalya ve çevresinde beklenen bu kuvvetli yağışlar, deniz üzerindeki nemin iç kesimlere taşınmasıyla yer yer ani su baskınlarına zemin hazırlayabilir. Muğla, Denizli ve Afyonkarahisar hattında da aralıklı sağanaklar beklenirken, bu durumun tarım arazilerindeki nem oranını artırması bekleniyor.
Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: “Akdeniz kuşağında kış aylarında görülen gök gürültülü sağanaklar, atmosferin üst tabakalarındaki soğuma ile alt tabakalardaki nispi sıcaklığın çarpışmasından kaynaklanıyor. Bu durum, yerel hortum risklerini de beraberinde getirebilir.”
Tavsiye Edilen Haberler
Kar kapıda mı? Yüksek rakımlarda kış mesaisi
İç Anadolu’nun kuzeydoğusu (Sivas, Yozgat çevreleri) ve Batı Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksek rakımlı bölgelerinde (Bolu, Karabük geçitleri) yağışların karla karışık yağmur ve yer yer kar şeklinde olması öngörülüyor. Şehir merkezlerinde kar beklentisi düşük olsa da, yüksek rakımlı kara yollarını kullanacak olan sürücülerin “gizli buzlanma” riskine karşı dikkatli olması gerekiyor.
[Image showing a mountain pass with light snow cover and fog]
Sessiz tehlike: Sis ve pusun görüş mesafesine etkisi
Sabah ve gece saatlerinde Marmara (İstanbul, Kocaeli, Yalova) ile iç ve doğu bölgelerde beklenen pus ve yer yer sis, görüş mesafesini yer yer 50 metrenin altına düşürebilir. İstanbul Boğazı’ndaki vapur seferlerinden, Anadolu’daki otoyol ulaşımına kadar geniş bir alanda sisin etkili olması bekleniyor. Meteorolojik istatistikler, kış aylarındaki kazaların önemli bir kısmının yağıştan ziyade, görüş mesafesini kısıtlayan sisten kaynaklandığını ortaya koyuyor.
Termometrelerde 2025 anomalisi: 1-3 derece artış
Hava sıcaklıklarının yurt genelinde mevsim normallerinin 1 ila 3 derece üzerinde seyredeceği tahmini, 2025 yılının genel sıcaklık trendiyle uyum sağlıyor. Bu artış, kış mevsiminin beklenen sertliğini kırmasına rağmen, bitki örtüsünün zamansız uyanmasına veya yağışların kar yerine yağmur şeklinde düşmesine yol açarak su yönetimini zorlaştırıyor.
| Bölge / Şehir | Yağış Türü | Ek Uyarılar |
| İstanbul & Marmara | Aralıklı Yağmur | Sabah saatlerinde yoğun sis ve pus |
| Batı Akdeniz Kıyıları | Gök Gürültülü Sağanak | Ani sel ve su baskını riski |
| İç Anadolu & B. Karadeniz (Yüksekler) | Karla Karışık Yağmur / Kar | Buzlanma ve ulaşımda aksamalar |
| İç & Doğu Anadolu | Parçalı Bulutlu | Gece dondurucu soğuk ve sis |
Lojistik ve tarım koridoru
Türkiye’nin batısından doğusuna uzanan bu hava dalgası, özellikle sanayi ve lojistik merkezlerini (İstanbul-Kocaeli-Sakarya hattı) doğrudan etkiliyor. Yağışlı hava, otoyollardaki trafiği yavaşlatırken, sisin Marmara üzerindeki etkisi deniz ulaşımını sekteye uğratabilir. Öte yandan, Ege ve Akdeniz’deki yağışlar, kurak geçen sonbahar aylarının ardından yer altı su kaynakları ve kışlık sebze üretimi için hayati bir “can suyu” niteliği taşıyor. Batı Karadeniz ve İç Anadolu’daki yüksek rakımlı kar yağışları ise, ilkbahar aylarında eriyerek nehirleri besleyecek olan stratejik birer su deposu görevi görüyor.
Doğanın “geçiş mevsimi” kararsızlığı
Meteorolojinin bugünkü tablosu, bize kışın tam olarak gelmediği ama baharın da henüz çok uzakta olduğu bir “ara dönemi” tarif ediyor. Mevsim normallerinin üzerindeki 1-3 derecelik sapma, kulağa küçük gelse de aslında atmosferin ne kadar kırılgan olduğunun bir göstergesi. İstanbul’da yağmurun kokusuyla uyanırken, Sivas’ın köylerinde lapa lapa karın beklenmesi, Anadolu’nun iklimsel zenginliğinin bir özeti gibi.
Bana göre, bu raporun en kritik uyarısı yağmurdan ziyade sis ve pus. Modern şehir yaşamında hıza alışmış durumdayız ancak sis, doğanın bize “yavaşla” deme biçimidir. Özellikle Marmara bölgesindeki sabah trafiğine çıkacak dostlarımızın, bu “sessiz tehlikeyi” ciddiye alması gerekiyor. 2025 yılının sonuna doğru ilerlerken, doğa bize her türlü sürprizi aynı anda sunabileceğini bir kez daha kanıtlıyor. Şemsiyenizi yanınızdan ayırmayın, ama yüksek kesimlere yolculuk yapacaksanız bagajınızda zincir bulundurmayı da ihmal etmeyin.
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM)
