Son üç yıl, küresel yüzey sıcaklıkları açısından olağanüstü sıcak geçti ve bu durum, iklim bilimcileri ve kamuoyu arasında büyük bir endişe kaynağı oldu. 2023 yılında küresel sıcaklıklar beklentileri aşarak yeni bir rekor kırarken, 2024 yılı ise ilk kez küresel ortalama sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerine çıktığı yıl oldu. 2025’in de kayıtlara geçen en sıcak ikinci veya üçüncü yıl olması bekleniyordu. Bu belirgin ısınma hızlanmasının arkasındaki nedenler, hem medyada hem de bilim camiasında yoğun ilgi görerek, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve Amerikan Jeofizik Birliği (AGU) gibi kurumların özel analiz konuları haline geldi.
Bu makale, son yıllarda görülen rekor sıcaklıklara yol açabilecek ve küresel ısınmadaki beklenenden daha büyük artışı açıklayabilecek dört temel faktörü inceliyor. Carbon Brief’in analizine göre, bu faktörlerin kombinasyonu, 2024’te gözlemlenen sıra dışı sıcaklığın büyük bir kısmını açıklarken, 2023’teki beklenmedik ısınmanın da yaklaşık yarısını karşılıyordu. Bu faktörler, altta yatan insan kaynaklı ısınmaya ek olarak, doğal ve geçici etkenlerin karmaşık bir etkileşimini temsil ediyordu.

Küresel sıcaklık artışını hızlandıran dört temel etken
1970 ile 2014 yılları arasında küresel yüzey sıcaklıkları istikrarlı bir oranda artmıştı. Ancak 2023-2025 yılları arasındaki artışlar, uzun vadeli trendin oldukça dışına çıkarak, bu dönemde beklenenden çok daha sıcak geçeceğini gösteriyordu. Örneğin, 2024 yılının beklenenden yaklaşık 0,25°C daha sıcak geçeceği tahmin ediliyordu.
Bu beklenmedik ısınmaya katkıda bulunan ve bilim camiasında öne çıkan dört temel faktör şunlardı:
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
1. Tuhaf davranan bir El Niño olayı

El Niño, tropikal Pasifik’te deniz yüzeyi sıcaklıklarının (SST) alışılmadık derecede yüksek olduğu ve her iki ila yedi yılda bir doğal olarak meydana gelen bir iklim modelidir. Güçlü El Niño yılları genellikle küresel sıcaklıkların yükselmesine neden olur. 2023 yılının ikinci yarısında nispeten güçlü bir El Niño olayı gelişti ve 2024 baharında etkisini yitirdi.
- Sıra Dışı Erken Isınma: 2023-2024 El Niño’su, kaydedilen en güçlü dördüncü olay olmasına rağmen, küresel sıcaklıklar beklenenden yaklaşık 0,4°C üzerine çıktı. Bu artış, El Niño olayının zirve yapmasından yaklaşık dört ay önce ortaya çıktı. Bu erken ısınma, 2023’ün beklenmedik yüksek sıcaklıklarının ana nedenlerinden biriydi.
- Uzun Süreli Etki: Küresel sıcaklıklar, tropikal Pasifik’teki koşullar nötr hale geldikten sonra bile tam 18 ay boyunca yüksek seviyelerde kaldı.
- Tahmini Katkı: Carbon Brief’in analizine göre El Niño, 2023 sıcaklıklarına mütevazı bir 0,013°C, 2024 sıcaklıklarına ise daha önemli bir 0,128°C katkıda bulundu.
2. Kükürtdioksit (SO2) emisyonlarında keskin düşüşler
Kükürt dioksit (SO2), kömür ve petrol yakılmasıyla atmosfere salınan ve güçlü bir soğutma etkisi yaratan bir aerosoldür. Küresel SO2 emisyonları son 18 yılda yaklaşık %40 azaldı; bunun en büyük nedenleri Çin’deki emisyonlardaki %70’lik azalma ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) 2020 kuralı ile gemi yakıtının kükürt içeriğinde %80’lik bir düşüşe yol açılmasıydı.

- Gemi Taşımacılığının Etkisi: Özellikle okyanuslar üzerinde gerçekleşen gemi taşımacılığı kaynaklı SO2 azalması, hava genellikle daha temiz olduğu için bu bölgelerdeki soğutma etkisini hızla azalttı.
- Tahmini Isınma: Analiz, SO2 emisyonlarındaki azalmanın 2020-2024 yılları arasında yaklaşık 0,05°C’lik küresel ısınmaya yol açtığını gösterdi. Dr. James Hansen liderliğindeki bazı çalışmalar ise bu etkinin çok daha güçlü, 0,2°C olabileceğini öne sürmektedir. Bu soğutma etkisinin ortadan kalkması, küresel ısınmanın hızlanmasının önemli bir tetikleyicisi oldu.
3. Tonga’da sıra dışı bir volkanik patlama
2022 yılının başlarında, Hunga Tonga-Hunga Ha’apai su altı volkanının patlaması, 1991’deki Pinatubo Dağı’nın patlamasından bu yana gerçekleşen en şiddetli volkanik olaydı.
- Su Buharı Etkisi: Bu patlama, atmosfere muazzam miktarda deniz suyunu buharlaştırarak yaklaşık 146 milyon metrik ton su buharını stratosfere taşıdı. Su buharı, güçlü bir sera gazı olup, stratosferde yıllarca kalarak iklim üzerinde ısınma etkisi yaratabilir.
- Net Etki: Patlamanın kükürt ve su buharı etkilerini içeren çalışmalar, volkanik patlamanın küresel yüzey sıcaklıkları üzerindeki net etkisinin, hafif bir küresel soğuma (özellikle güney yarımkürede yoğunlaşan) olduğunu gösterdi. Carbon Brief, volkanik patlamanın 2023’te -0,01°C ve 2024’te -0,02°C soğutma etkisi yarattığını tahmin etti. Yani, bu olay rekor sıcaklıklara büyük ölçüde katkıda bulunmadı, aksine hafifçe yavaşlattı.
4. Beklenenden daha güçlü bir güneş döngüsü
Dünya’nın enerji kaynağı olan güneş, yaklaşık 11 yıllık döngülerle toplam güneş ışınımı miktarında küçük değişikliklere neden olur. En son başlayan 25. güneş döngüsü, 1980’den beri ölçülen en güçlü güneş döngüsü oldu ve çoğu modelin tahmin ettiğinden daha güçlüydü.

- Tahmini Katkı: Bu güçlü güneş döngüsü, muhtemelen 2023’te yaklaşık 0,04°C ve 2024’te 0,07°C küresel ısınmaya katkıda bulundu. Güneş enerjisi üretimindeki bu artış, rekor sıcaklıkların nedenlerinden biri olarak öne çıktı.
Faktörlerin birleşimi ve doğal değişkenliğin rolü
Carbon Brief’in analizi, bu beş faktörün (El Niño, gemi kaynaklı SO2, Çin kaynaklı SO2, Tonga volkanı ve güneş döngüsü) toplamının, 2024’teki alışılmadık sıcaklığın neredeyse tamamını ve 2023’teki beklenmeyen ısınmanın yaklaşık yarısını açıkladığını gösterdi.
| Faktör | 2023 Sıcaklık Tahmini Katkısı (Tahmini ΔT) | 2024 Sıcaklık Tahmini Katkısı (Tahmini ΔT) |
| El Niño | +0,013°C | +0,128°C |
| SO2 Azalması (Gemi ve Çin) | +0,04°C | +0,05°C |
| Tonga Volkanı | -0,01°C | -0,02°C |
| Güneş Döngüsü | +0,04°C | +0,07°C |
| Toplam Katkı | +0,083°C | +0,268°C |
| Gözlemlenen Artış | +0,18°C | +0,25°C |
Doğal İklim Değişkenliği: Gözlemlenen ve birleşik faktörlerin açıkladığı sıcaklık artışları arasındaki fark, büyük ölçüde Dünya iklimindeki doğal yıldan yıla değişkenliğe atfediliyor. Bu doğal değişkenlik, El Niño ve insan kaynaklı zorlayıcı etkenlerle açıklanamayan, yıldan yıla 0,15°C’ye varan sıcaklık farklarını içerebiliyor.
Bulut örtüsündeki azalma: Gelecek için bir uyarı
Son dönemdeki rekor sıcaklıklar, yanıtlanmamış kritik bir soruyu da beraberinde getiriyor: Bu hızlanma, uzun vadeli ortalama ısınma seviyesine geri mi dönecek, yoksa altta yatan ısınma oranında kalıcı bir ivmelenmeyi mi yansıtıyor?
- Gezegenin Yansıtıcılığı (Albedo): Science dergisinde yayınlanan bir araştırma, son on yılda gezegenin yansıtıcılığında (albedo) önemli bir düşüş olduğunu ve bunun düşük seviyeli bulut örtüsündeki azalmayla ilişkili olduğunu ortaya koydu.
- Aerosol Etkisi: Kükürt dioksit (SO2) emisyonlarındaki azalmanın bulut yansıtıcılığını düşürmesi beklenirken, gözlemlenen bulut yansıtıcılığı değişikliklerinin büyüklüğü, modellerin simüle ettiğinden çok daha büyüktü.
- İklim Duyarlılığı: Bu durum, ya iklim modellerinin aerosollerin soğutma etkisini hafife aldığını ya da iklim değişikliğine bulut tepkilerinin, mevcut tahminlerin üst sınırına yakın olduğunu gösteriyordu. Eğer bu albedo düşüşü sadece doğal değişkenlikten kaynaklanmıyorsa, 2023’teki sıcak hava dalgasının “kalıcı olabileceği” ve Dünya’nın iklim duyarlılığının daha yüksek olabileceği anlamına geliyordu. Bu, gelecekteki ısınma projeksiyonları açısından en büyük belirsizlik ve endişe kaynağını oluşturuyordu.
Kaynak: Carbon Brief Analizi, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Science Dergisi, Amerikan Jeofizik Birliği (AGU).





