Üye ülkelerden “yasa hazır değil” gerekçesi; çevreciler uyarıyor: “Bu, yeşil dönüşüme geri adım olur”
Avrupa Birliği (AB) üye ülkeleri, ormansızlaşma ve çevresel tahribatla mücadelede dönüm noktası olarak görülen “AB Ormansızlaşma Yasası”nın yürürlüğe girişini bir yıl ertelemeye hazırlanıyor.
Reuters’ın incelediği 10 Kasım tarihli AB müzakere taslağına göre, yasa büyük şirketler için 30 Aralık 2026’ya, küçük işletmeler için ise 30 Haziran 2027’ye ertelenecek.
Yasa, kakao, kahve, soya, sığır eti, palmiye yağı ve kauçuk gibi orman tahribatına neden olan ürünlerin izlenebilirliğini zorunlu hale getiren ilk AB düzenlemesi olma özelliği taşıyor.
Ancak birçok üye ülke ve sektör temsilcisi, yasayı “maliyetli ve lojistik açıdan karmaşık” buluyor.

“Komisyon’un önerisi yeterli değil”
Avrupa Komisyonu geçtiğimiz ay, küçük çiftçiler ve işletmeler için uyum süreçlerini kolaylaştıracak ek düzenlemeler önermişti.
Buna rağmen, 27 üye ülkeden birçoğu bu adımı yetersiz buldu. Taslak metinde, “❝Komisyon’un önerisi tek başına yeterli değildir❞” ifadesine yer verildi.
Tavsiye Edilen Haberler
-

-

-
İklim DeğişikliğiAvrupa Parlamentosu, 2040 iklim hedefini belirledi -

AB dönem başkanlığını yürüten Danimarka, müzakere belgesini hazırlayan ülke konumunda.
Danimarkalı yetkililer, taslağın amacını “üye ülkeler arasında hızlı bir uzlaşma sağlamak” olarak açıkladı:
— ❝Üye devletlerin çoğu, yasanın mevcut haliyle yıl sonuna kadar yürürlüğe girmesini istemiyor❞ denildi.
AB’nin Yeşil Gündemi’nde çatlak
Ormansızlaşma yasası, AB’nin “Yeşil Mutabakat” çerçevesinde kabul ettiği en iddialı çevre politikalarından biri olarak görülüyor.
Yasa kapsamında, AB’ye ihracat yapan şirketler, ürünlerinin orman tahribatına neden olmadığını kanıtlayan beyanlar sunmak zorunda.
Bu beyanları veremeyen üreticilerin mallarının AB’ye girişi yasaklanacak.
Ancak, Polonya ve Avusturya gibi bazı üye ülkeler, yerel üreticilerin yeni izlenebilirlik kurallarına uymakta zorlandığını belirtiyor.
Bu nedenle, uygulamanın ertelenmesi talebi özellikle tarım odaklı ekonomilere sahip ülkelerde yoğun destek buluyor.

Çevre kuruluşlarından sert tepki
Çevre örgütleri ise, erteleme kararını “geri adım” olarak değerlendiriyor.
VOICE Network Başkanı Antonie Fountain, “❝Brezilya’daki COP haftasında bundan daha ironik bir gelişme olamazdı❞” diyerek AB’nin küresel çevre politikalarında güvenilirliğini zedeleyeceğini söyledi.
Avrupa’da faaliyet gösteren Fern isimli çevre örgütünün kampanyacısı Nicole Polsterer de, gecikmenin “izlenebilirlik konusunda bugüne kadar kaydedilen ilerlemeyi durduracağını” belirtti.
Polsterer’e göre, yasa ertelenirse şeffaf tedarik zincirlerine geçiş süreci yavaşlayacak ve ormansızlaşma eğilimi devam edecek.
Küresel ticaret ortaklarından baskı
Yasanın uygulanması, sadece Avrupa içi değil, küresel ticaret dengelerini de etkiliyor.
Brezilya, Endonezya ve ABD, düzenlemenin ticaret akışını zorlaştırdığını savunarak Brüksel’e baskı yapıyor.
AB’nin çevresel standartları “ticaret bariyeri” olarak gören bazı ülkeler, bu yaklaşımın “yeşil korumacılık” anlamına geldiğini öne sürüyor.
Buna karşın, Nestlé, Ferrero ve Olam Agri gibi çok uluslu gıda şirketleri, düzenlemeyi destekliyor.
Şirketler, “yasanın ertelenmesinin küresel ormanları tehlikeye attığını” ve sorumlu üretim zincirlerinin güvenilirliğini zayıflattığını belirten ortak bir açıklama yayımladı.
Türkiye için ne anlama geliyor?
AB’nin ormansızlaşma yasası, Türkiye’den Avrupa’ya yapılan tarım ve gıda ihracatını da etkileyecek.
Türkiye, AB’nin en büyük fındık ve zeytinyağı tedarikçileri arasında yer alıyor.
Yeni düzenlemeler yürürlüğe girdiğinde, ihracatçılar ürünlerinin orman tahribatına neden olmadığını belgelemek zorunda kalacak.
Ege İhracatçı Birlikleri Çevre Komitesi üyesi Dr. Mehmet Karaca, ertelemenin Türkiye açısından “zaman kazandırıcı” olabileceğini belirterek şunları söyledi:
— ❝Yasa ertelense de, AB’ye ihracat yapan Türk firmalarının şimdiden izlenebilirlik sistemlerini güçlendirmesi gerekiyor. Gelecek yıl bu tür belgeler zorunlu hale geldiğinde hazırlıksız yakalanmamak önemli❞ dedi.
Yeşil geçişte “hız” tartışması
AB’nin ormansızlaşma yasası, küresel ticarette etik üretim ve çevresel sorumluluk anlayışının mihenk taşı olarak görülüyordu.
Ancak, üye ülkelerden gelen erteleme talebi, “yeşil dönüşüm mü, ekonomik konfor mu?” tartışmasını yeniden alevlendirdi.Uzmanlara göre, AB’nin yeşil politikaları ekonomik baskılarla ertelendikçe, Paris İklim Anlaşması’nın hedefleri daha da uzaklaşıyor.
Küresel orman kayıplarının her yıl 10 milyon hektarı bulduğu düşünüldüğünde, bu tür gecikmelerin çevresel maliyeti çok daha büyük olabilir.Avrupa kamuoyunda ise şu soru yankılanıyor:
Yeşil Mutabakat bir vizyon mu, yoksa ekonomik rüzgâra göre değişen bir vaatten mi ibaret?
Kaynak: Reuters, Politico EU, Avrupa Komisyonu









