Donald Trump yönetimi, ABD’nin iklim değişikliğine hazırlık yol haritasını belirleyen en önemli raporlardan biri olan Altıncı Ulusal İklim Değerlendirmesi (NCA6)‘ne katkıda bulunan yaklaşık 400 bilim insanı ve uzmanı görevden aldı. Bu adım, bilim dünyasında büyük tepkiye yol açtı ve uzmanlar tarafından “anlamsız ve tehlikeli” olarak nitelendirildi.
İklim krizine hazırlık raporu tehlikeye girdi
Kongre tarafından zorunlu kılınan ve ABD federal ile yerel hükümetlerinin, aşırı sıcaklık, sel, kasırga ve kuraklık gibi iklim değişikliği etkilerine nasıl hazırlanması gerektiğini belirleyen NCA6, 2028’de yayımlanması planlanan çok yıllık ve hakemli bir analiz çalışmasıydı. Ancak rapora katkıda bulunan uzmanların görevden alınması, bu kritik belgenin geleceğini ciddi şekilde riske attı.
Görevden alma kararı, uzmanlara Pazartesi günü gönderilen bir e-postayla bildirildi. E-postada, “Şu anda, NCA6’nın kapsamı 1990 Küresel Değişim Araştırma Yasası uyarınca değerlendiriliyor” ifadeleri yer aldı. Bu yasa, 1990 yılında Cumhuriyetçi Başkan George H.W. Bush tarafından imzalanmış ve iklim değerlendirmesi çalışmalarının temelini oluşturmuştu.
Bilim insanlarından sert tepkiler
Endişeli Bilim İnsanları Birliği (UCS) İklim ve Enerji Programı’nın kıdemli politika direktörü Dr. Rachel Cleetus, aynı zamanda NCA6’nın kıyılar bölümünün yazarlarından biri olarak kararı sert sözlerle eleştirdi. Cleetus, “Trump yönetimi, yazarlarını sebepsiz yere ve herhangi bir plan olmaksızın görevden alarak, önemli bir bilimsel çalışmaya balta vurdu” dedi.
Tavsiye Edilen Haberler
-
SürdürülebilirlikTürkiye Sigorta tarafından “Su Raporu” yayımlandı -
-
-
“Amerikalılar, iklim krizinin günlük hayatlarına nasıl etki edeceğini ve gelecekte neyle karşı karşıya kalacaklarını öğrenmek için bu rapora güveniyor. Bu bilgi olmadan ülkemiz, insan kaynaklı iklim değişikliğinin daha tehlikeli hale getirdiği bir dünyaya gözleri kapalı ilerliyor. Bu karardan sadece fosil yakıt endüstrisi kazanç sağlar,” ifadelerini kullandı.
Bilimsel süreçler ve iki partili geleneğe darbe
Arizona Eyalet Üniversitesi’nde görevli kıdemli araştırmacı Dave White, NCA5’in başyazarı olarak geçmişte bu sürecin içinde yer almış bir isim. White, raporun Amerikan toplumunun her kesimi —çiftçiler, işletmeler, yerel yönetimler— için yaşamsal bilgiler içerdiğini söyledi. “Bu adım, yalnızca pervasızca değil, aynı zamanda var olan ekonomik, çevresel ve sağlık tehditlerine karşı umursamaz bir yaklaşımı da gösteriyor” dedi.
Küresel katılımdan geri çekilme
Görevden almalar, Trump yönetiminin iklim değişikliği politikalarına yönelik genel yaklaşımıyla uyumlu. Daha önce de NASA destekli Küresel Değişim Araştırma Programı feshedilmişti. Ayrıca, Trump yetkilileri Amerikan bilim insanlarının Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli (IPCC) toplantısına katılımını engellemiş ve ABD’nin bu kuruluşa olan mali katkısını kesmişti.
İklim bilgileri federal sitelerden silindi
Trump yönetiminin iklim politikalarına yönelik bir diğer hamlesi de federal internet sitelerinden iklim değişikliği ve aşırı hava olaylarına dair verilerin kaldırılması oldu. Çevre koruma, araştırma ve bilgilendirme görevleri üstlenen kamu kurumlarının bütçeleri ve çalışan sayıları düşürüldü. Bu durum, Amerikalıların iklim krizine karşı daha az hazırlıklı hale geldiği yönünde ciddi uyarılara yol açtı.
Güvenlik riskleri artıyor
İklim ve Güvenlik Merkezi direktörü Erin Sikorsky, sosyal medyada yaptığı açıklamada, “İklim risklerini yok saymak, bu riskleri ortadan kaldırmaz. Bu karar, Amerikalılar’ı ve ulusal güvenliğimizi doğrudan tehlikeye atıyor,” dedi.
Fosil yakıt endüstrisine öncelik veriliyor
Trump’ın “del, bebeğim, del” sloganıyla özetlenen fosil yakıt yanlısı politikaları, ABD’deki birçok iklim araştırması programının sonlandırılmasına neden oldu. Bilimsel çalışmaları zayıflatmak ve verileri bastırmak, enerji sektöründe petrol ve gaz çıkarımı lehine politikaların uygulanmasına zemin hazırlıyor.
Bu gelişme, iklim değişikliğiyle bilimsel temelli mücadeleyi sekteye uğratan ciddi bir siyasi müdahale olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, iklim krizine karşı hazırlık sadece bilimsel bilgiye değil, bu bilginin bağımsız ve şeffaf biçimde sunulmasına da bağlı. ABD Kongresi’nin bu süreçte bilimsel dürüstlüğü koruyacak adımlar atması bekleniyor.

