Küresel iklim dengesizliğinin çarpıcı bir göstergesi olarak, dünya üç farklı okyanus havzasında eş zamanlı olarak oluşan güçlü tropikal fırtınalarla mücadele ediyor. Bu çoklu tehdidin en yakın ve yıkıcı örneği olan Tayfun Matmo, Çin’in güneyini kasıp kavurdu ve yaklaşık 350.000 kişinin tahliyesine neden oldu. Pasifik Okyanusu’nda Priscilla Kasırgası Meksika kıyılarına yaklaşırken, Arap Denizi’nde Şahti Siklonu Hindistan’a yönelik yeni bir tehlike başlattı.
Bu kadar çok sayıda güçlü tropikal sistemin eş zamanlı ortaya çıkması ne anlama geliyor? Artan fırtına şiddeti ve sıklığı, küresel iklim değişikliği ile nasıl ilişkilendiriliyor? Türkiye’nin deniz ve kıyı bölgeleri için bu küresel fırtına trendi ne gibi dersler sunuyor?
Bu eş zamanlı hava olayları, dünyanın artık bir “fırtına çağına” girdiğinin en somut kanıtıdır. Tayfun Matmo’nun Çin ve Vietnam’da yarattığı heyelan ve sel riski; Priscilla’nın Meksika’daki dalga ve yağış tehdidi ve Şahti’nin Hint Okyanusu’ndaki belirsiz yörüngesi, küresel ölçekte can ve mal güvenliğini tehdit eden karmaşık bir risk tablosu çiziyor. Meteoroloji uzmanları, okyanuslardaki artan ısı enerjisinin bu tür sistemleri beslediği konusunda uyararak, fırtına rejiminin değiştiğine işaret ediyor.
Tayfun Matmo Çin’i vurdu: 350 bin kişi tahliye edildi

Yılın 21. tayfunu olan Matmo, Pazar öğleden sonra Hainan ada eyaletini geçtikten kısa süre sonra Çin’in güney kıyılarına ulaştı. Fırtına, özellikle Guangdong eyaletindeki Wuchuan ile Hainan eyaletindeki Wenchang arasında şiddetli yağmur ve yıkıcı rüzgarlara neden oldu. Tayfunun rüzgar hızları saatte 151 km’ye ulaşırken, Chongzou ve Qinzhou’da altı saatte 50 mm’den fazla yağış kaydedildi. Fırtına, Çin’de en üst düzey kırmızı alarma yol açtı; Zhanjiang’da işyerleri, ulaşım bağlantıları ve yollar kapatıldı. Hong Kong’da ise 100 uçuşun etkilenmesi ve 30 uçuşun iptal edilmesi, hava ulaşımında büyük aksamalara neden oldu. Matmo’nun iç kesimlere, Vietnam’ın Cao Bang eyaletine doğru ilerlemesiyle, tropikal bir depresyona dönüşmesi beklense de, Kuzey Vietnam’da 130-150 mm’ye ulaşan yoğun yağışlar sel ve heyelan riskini artırmaya devam edecektir.
Tavsiye Edilen Haberler
-
SürdürülebilirlikTürkiye Sigorta tarafından “Su Raporu” yayımlandı -
-
-
Meksika kıyılarında kasırga tehlikesi: Priscilla güçleniyor

Aynı anda, Batı Pasifik’te Priscilla Kasırgası Cumartesi gecesi Meksika’nın Pasifik kıyılarında tropikal bir fırtına olarak oluştu. Priscilla, Pazar akşamı rüzgar hızının 120 km/s’ye ulaşmasıyla hızla bir kasırgaya dönüştü. Karaya ulaşması beklenmemekle birlikte, kasırganın kıyı şeridi boyunca ilerlemesi, Punta San Telmo’dan Punta Mita’ya kadar olan güneybatı bölgeleri için fırtına uyarısı verilmesine neden oldu. Kasırganın oluşturduğu tehlikeli dalgalar ve geri çekilme akıntıları kıyı şeridini tehdit ederken, Michoacán ve batı Guerrero’da 200 mm’ye ulaşan yerel toplam yağış miktarları ciddi sel potansiyeli yaratmaktadır.
Arabistan Denizi’nin ilk siklonu: Şahti Hindistan’ı uyarıyor
Küresel fırtına tablosunun üçüncü ayağı ise Arap Denizi’nde gelişen Şahti Siklonu oldu. 2025’in muson sonrası ilk siklonik fırtınası olarak kayıtlara geçen Şahti, en yüksek sürekli rüzgar hızı 104 km/s olarak ölçüldü. Güneybatıya doğru ilerleyip zayıflaması beklenen fırtınanın, daha sonra rotasını doğuya çevirerek Arap Denizi’ne geri dönmesi bekleniyor. Hindistan Meteoroloji Dairesi (IMD), Maharashtra eyaletini uyarmış durumda. Gujarat ve Kuzey Maharashtra kıyılarında dalgalı denizler ve Dwarka, Jamnagar ve Surat gibi kıyı bölgelerinde yoğun yağışlar beklenmektedir.
İklim krizi ve fırtına şiddetindeki küresel artış
Meteoroloji uzmanları ve iklim bilimcileri, okyanus suyu sıcaklıklarının rekor seviyelere ulaşmasının, bu tür fırtınaların hem sayısını hem de yıkım potansiyelini artırdığı noktasına dikkat çekiyor. Üç farklı okyanus havzasında bu kadar güçlü fırtınaların eş zamanlı olarak oluşması, tropikal sistemlerin yoğunlaşma ve güçlenme hızının küresel ısınmayla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu fırtınalar, sadece can ve mal kaybına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda milyarlarca dolarlık ekonomik hasara neden olarak küresel tedarik zincirlerini ve ekonomileri olumsuz etkiliyor.
Türkiye’ye bağlantı: Akdeniz ve Karadeniz için kritik dersler
Pasifik, Atlantik ve Hint Okyanusu’ndaki bu çoklu fırtına alarmı, tropikal olmasa da fırtına kaynaklı felaketlere maruz kalan Türkiye için ciddi dersler içermektedir. Akdeniz’de zaman zaman görülen ve son yıllarda şiddeti artan “Medicane”ler (Akdeniz kasırgaları), Türkiye’nin kıyı bölgelerini etkileme potansiyeline sahiptir. Küresel ısınmanın deniz suyu sıcaklıklarını yükseltmesi, bu tür nadir ve şiddetli fırtına olaylarının hem sıklığını hem de yoğunluğunu artırabilir. Bu durum, Türkiye’nin Karadeniz ve Ege kıyıları başta olmak üzere tüm kıyı şeridinde kentsel dirençliliğin artırılmasını, altyapıların güncellenmesini ve yerel yönetimlerin afet hazırlık planlarının bu yeni tehditlere göre revize edilmesini zorunlu kılmaktadır.
Yorum
Tayfun Matmo, Kasırga Priscilla ve Siklon Şahti’nin aynı anda dünya gündemini meşgul etmesi, iklim değişikliğinin artık soyut bir tehdit değil, eş zamanlı ve çok cepheli bir gerçeklik olduğunu gözler önüne seriyor. Bu olaylar, küresel sistemlerin birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğunu ve bir bölgedeki aşırı hava olayının etkilerinin tüm dünyayı dolaylı yoldan nasıl etkileyebileceğini gösteriyor. 350 bin kişinin tahliye edilmesi, yüzlerce uçuşun aksaması ve yıkılan altyapılar; bu fırtınaların insani ve ekonomik maliyetinin ne kadar ağır olduğunun kanıtıdır.
Bu durum, tüm ülkelerin fosil yakıt kullanımını azaltma ve iklim adaptasyonuna yatırım yapma konusunda daha hızlı ve kararlı adımlar atması gerektiğini vurgulamaktadır. Aksi takdirde, gelecekte bu tür “üçlü tehditler” olağan hale gelecek ve dünya ekonomileri, artan sıklık ve şiddetteki bu yıkıcı fırtınaların neden olduğu sürekli bir kriz döngüsüne hapsolacaktır.
Kaynak: MetDesk

