ABD Ulaştırma Bakanlığı, açık deniz rüzgar enerjisi projelerine ayrılan 679 milyon dolarlık federal fonun iptal edildiğini duyurdu. Bu karar, Trump yönetiminin yenilenebilir enerji sektörüne karşı yürüttüğü saldırıların son halkası olarak değerlendiriliyor. İptal edilen fonlar arasında, California ve New York gibi eyaletlerde dev rüzgar türbinlerinin montajı için kritik öneme sahip liman projeleri de bulunuyor. Bu gelişme, iklim değişikliğiyle mücadelede atılan adımların geri çekildiğine dair endişeleri artırıyor.
Bu karar neden önemli? Çünkü bu hamle, ABD’nin temiz enerji hedeflerine ulaşma potansiyelini doğrudan baltalıyor. Bir yandan fosil yakıtların kullanımını artırmaya yönelik politikalar izlenirken, diğer yandan yenilenebilir enerji projelerinin önündeki engeller çoğalıyor. Bu durum, yalnızca çevre politikalarını değil, aynı zamanda sektördeki yatırımcıların güvenini ve binlerce potansiyel iş fırsatını da tehdit ediyor.
Projeler birer birer durduruluyor
İptal edilen fonlar, Biden yönetimi tarafından onaylanan ve ülkenin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmayı hedefleyen önemli projeleri kapsıyordu. Fon kesintisinin hedefindeki projelerden bazıları şunlar:
Haftalık Çevre Bültenine Kaydolun
En önemli haberleri anında alın
- California, Humboldt County: Yüzen rüzgar türbinlerinin montajı için ayrılan 427 milyon dolar.
- New York, Staten Adası: Açık deniz rüzgar limanı için ayrılan 48 milyon dolar.
- Virginia, Norfolk: Liman iyileştirmesi için ayrılan 39 milyon dolar.
- New Jersey, Paulsboro: Deniz terminali için ayrılan 20 milyon dolar.
Ulaştırma Bakanı Sean Duffy, bu fonların “israfçı rüzgar enerjisi projeleri” olduğunu savunarak, kaynakların diğer liman iyileştirme projelerine aktarılacağını belirtti. Ancak eleştirmenler, bu kararların ekonomik ve çevresel maliyetleri olacağını savunuyor. Connecticut Başsavcısı William Tong, Revolution Wind projesinin durdurulmasını engellemek için mahkemeye başvurdu ve bu kararın “enerji faturalarını artıracağını, işçilere zarar vereceğini ve şebekeyi zayıflatacağını” ifade etti.
TAVSİYE EDİLEN
Yasal ve politik engeller
Trump yönetimi, rüzgar enerjisi sektörüne karşı yalnızca fonları iptal etmekle kalmıyor, aynı zamanda yasal ve politik engeller de yaratıyor. İçişleri Bakanlığı, rüzgar ve güneş enerjisi projeleri için daha önce rutin olan izin süreçlerine yeni siyasi inceleme aşamaları ekleyerek projelere büyük gecikmeler yaşatıyor. Ayrıca, kuş ölümleri gibi konuları bahane ederek rüzgar çiftlikleri hakkında soruşturmalar başlatıldığı belirtiliyor.
Biden yönetiminin 2030 yılına kadar 30.000 megavatlık açık deniz rüzgar enerjisi kapasitesi oluşturma hedefi, artan maliyetler, tedarik zinciri gecikmeleri ve yerel muhalefet nedeniyle zaten zorlu bir süreçten geçiyordu. Trump yönetiminin aldığı son kararlar ise sektörü daha da çıkmaza soktu.
Yorum
ABD’deki bu gelişmeler, temiz enerji geçişinin sadece teknolojik ve ekonomik bir süreç olmadığını, aynı zamanda derin siyasi fay hatlarının üzerinde durduğunu gösteriyor. Hükümetin politikasındaki radikal değişiklikler, yatırımcılar için büyük bir belirsizlik yaratırken, küresel iklim hedefleri için de ciddi bir risk oluşturuyor. Bu durum, yenilenebilir enerjinin geleceğinin, uzun vadeli ve istikrarlı politik desteklere ne kadar bağımlı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Kaynak: The New York Times
