Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan son tahminler, Türkiye genelinde havanın parçalı ve yer yer çok bulutlu olacağını, ancak doğu ve batı bölgeleri arasında belirgin bir sıcaklık ve yağış farkının yaşanacağını gösteriyor. Batı kesimlerde hava sıcaklıkları 1 ila 3 derece artarak nispeten ılık bir hava dalgasına işaret ederken, ülkenin doğu ve iç bölgelerinde ise pus ve sis günlük yaşamı ve ulaşımı olumsuz etkileyecek. Yağışlar ise altı ille sınırlı kalarak Doğu Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Karadeniz’in doğusunda yoğunlaşacak.

Peki, Batı’daki bu sıcaklık artışı kalıcı mıdır, yoksa yeni bir soğuk hava dalgasının habercisi mi? Marmara’dan Güneydoğu Anadolu’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada beklenen pus ve sisin, özellikle sabah ve gece saatlerindeki ulaşım güvenliği açısından ne gibi riskleri vardır? Ülkenin büyük bir bölümünün yağış almaması, son dönemde alarm veren su rezervleri ve kuraklık riski açısından ne anlama geliyor?
Yağışlar sadece Doğu ve Karadeniz’in belirli kesimlerinde
Türkiye genelinin aksine, yağışlar sadece Doğu Anadolu’nun kuzeydoğu illeri ile Rize, Artvin, Muş, Bitlis ve Van çevrelerinde etkili olacak. Yağışların karakteristiği ise rakıma göre değişecek. Kıyı kesimlerde genellikle yağmur ve sağanak şeklinde görülmesi beklenirken, iç bölgelerdeki yerleşim yerlerinde yağmur ve karla karışık yağmur etkisini gösterecek. Özellikle yüksek kesimlerde ise kar yağışı şeklinde görülmesi tahmin ediliyor. Bu durum, bölgedeki hayvancılık faaliyetleri ve yüksek irtifadaki yerleşim yerleri için kış hazırlıklarının önemini artırmaktadır.
Uzmanlar, bu dönemde Doğu Anadolu’nun yüksek kesimlerinde kar yağışının başlamasının mevsim normalleri içinde olduğunu, ancak yağış miktarının su kaynakları açısından henüz yeterli seviyede olmadığını belirtiyor. Doğu Anadolu’nun kuzeydoğu illerinde görülecek kar, kısa süreli de olsa bölgenin kış turizmi potansiyeli ve yeraltı su beslemesi için kritik önem taşımaktadır.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Hava sıcaklığı Batı’da yükseliyor: Rüzgarlar güneyden esiyor
Hava sıcaklıklarında beklenen en dikkat çekici değişim, ülkenin batı kesimlerinde yaşanacak. Batı illerinde sıcaklıkların 1 ila 3 derece artması, bu bölgelerde kısa süreli bir ılımanlaşma yaşanacağını gösteriyor. Ülkenin geri kalanında ise önemli bir sıcaklık değişikliği beklenmemektedir. Bu, İç Anadolu ve Doğu bölgelerindeki soğuk havanın yerini koruyacağı anlamına gelmektedir.
Rüzgârın yönü ise ağırlıklı olarak güneyli olacağı tahmin ediliyor. Ancak Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde rüzgârın kuzeyli yönlerden esmesi beklenmektedir. Genellikle hafif, ara sıra orta kuvvette esecek rüzgârlar, özellikle deniz ulaşımını veya tarımsal faaliyetleri ciddi ölçüde etkileyecek şiddette değildir. Güneyden esen rüzgârların (lodos), Batı’daki sıcaklık artışına katkıda bulunması tipik bir meteorolojik olaydır.
Görüş mesafesi uyarısı: Geniş alanda sis ve pus
Hava tahmin raporunun en önemli ve en geniş coğrafyayı kapsayan uyarısı, pus ve sis oluşumuyla ilgilidir. Sabah ve gece saatlerinde Marmara, Ege, İç Anadolu, Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu’nun kuzeyi gibi ülkenin geniş bir kesiminde pus ve yer yer sis beklenmektedir.
Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: Bu kadar geniş bir alanda düşük görüş mesafesinin etkili olması, özellikle şehirlerarası yollarda, otobanlarda ve hava ulaşımında ciddi aksamalara ve trafik kazalarına zemin hazırlayabilir. Sürücülerin, sisli bölgelerde hızlarını düşürmeleri, takip mesafesini artırmaları ve sis farlarını kullanmaları hayati önem taşımaktadır. Sis ve pus, sadece karayollarını değil, aynı zamanda tarım arazilerinde ve enerji hatlarında da nem birikimine neden olarak yerel sorunlara yol açabilir.
Türkiye’nin hava durumu ve su stratejisi
Türkiye’nin mevsimsel geçiş dönemlerinde görülen bu hava durumu kontrastı, ülkenin farklı iklim bölgelerindeki su yönetimi stratejilerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Yağışların yalnızca ülkenin doğu uçlarında sınırlı kalması, İç Anadolu ve Ege gibi nüfusun yoğun olduğu ve su stresinin arttığı bölgeler için endişe vericidir.
İç ve Batı bölgelerde hava sıcaklığının artmasıyla birlikte beklenen yaygın sis, tarımsal sulama ihtiyacını bir miktar geciktirebilir; ancak uzun vadede bu bölgelerin su rezervlerini besleyecek kar ve yağmur yağışlarına olan ihtiyacı devam etmektedir. Türkiye’nin genel su güvenliği açısından, yağışların hem coğrafi olarak yayılması hem de kış aylarında kar şeklinde düşerek rezervuarlarda depolanması hayati önem taşımaktadır. Bu tahmin, yerel yönetimlerin su tasarrufu çağrılarını sürdürmesi gerektiğine dair bir sinyaldir.
Dikkatli ulaşım ve mevsimsel beklenti
Meteoroloji verileri, önümüzdeki günlerde Türkiye’nin büyük bir bölümünün zorlu hava koşullarıyla karşılaşacağını gösteriyor. Batıdaki hafif ısınma bir rahatlama sağlasa da, bu durumun ardında yatan asıl risk, Marmara’dan Güneydoğu’ya kadar uzanan geniş alandaki görüş mesafesi sorunudur. Özellikle şehirlerarası yolculuk yapacak vatandaşların ve lojistik firmalarının, sis ve pus nedeniyle yaşanabilecek aksamaları göz önünde bulundurarak seyahat planlarını yapmaları büyük önem taşımaktadır.
Öte yandan, yağışların sadece doğu illerinde yoğunlaşması, Türkiye’nin batı ve iç kesimlerinin sonbahar ve kış aylarında beklediği su takviyesini alamadığı anlamına gelmektedir. Bu durum, kuraklık riskinin devam ettiğini ve vatandaşların su kullanımında azami hassasiyeti göstermesi gerektiğini işaret eden önemli bir ekolojik veridir. Tüm yetkililerin ve vatandaşların kışa geçiş sürecinde dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir.
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM).





