Florida’da lüks binaların çöküşü şok edici boyutlara ulaştı

Miami Üniversitesi’nden araştırmacılar, Florida’nın güneydoğu bölgesindeki lüks otel ve dairelerin yer aldığı binaların beklenmedik bir hızla battığını ortaya çıkardı. 2016 ile 2023 yılları arasında yapılan incelemede, Golden Beach’ten Miami Beach’e kadar olan alanda 35 bina 7,5 cm kadar çökmüş durumda. Bu binalar arasında Trump Tower III, Trump International Beach Resorts, Ritz-Carlton Residences ve Surf Club Towers gibi ünlü yapılar yer alıyor.

Araştırmacılara göre binaların çökmesinin başlıca nedeni, inşaat sırasında meydana gelen titreşimler. Bu titreşimler, toprak parçacıklarının sıkışmasına ve toprağın kademeli olarak çökmesine yol açıyor. Miami Üniversitesi Rosenstiel Okulu Deniz Jeolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Falk Amelung, bu durumu “kahve telvesini sallayarak boşlukların kapanmasına” benzetiyor. Ancak şaşırtıcı olan, çökme hareketlerinin binalar inşa edildikten yıllar sonra da devam etmesi.

Sunny Isles Beach’in kuzey ve orta bölgelerinde binaların yaklaşık %70’inin batmakta olduğu belirtiliyor. Bölgede son on yılda inşa edilen yapıların yaklaşık %23’ü çökme belirtileri gösteriyor. Araştırmacılar, inşaat titreşimlerinin yanı sıra gelgitlerin, biriken tortuların ağırlığının ve sismik hareketlerin de bu duruma katkıda bulunduğunu vurguluyor.

Deniz seviyesinin yükselmesi ve çöküşün etkileri

Miami, iklim değişikliğinin etkisiyle artan deniz seviyeleri ve toprak çökmesi gibi iki büyük tehditle karşı karşıya. Virginia Tech’ten jeofizikçi Manoochehr Shirzaei, yükselen deniz seviyelerinin, toprak çökmesiyle birleşerek kıyı taşkınlarını daha da kötüleştirdiğini belirtiyor. Özellikle son 30 yılda deniz seviyesinin her on yılda 6,6 cm yükseldiği tespit edildi. Bu durum, bazı binaların deniz seviyesinin yükselme hızıyla aynı hızda batmasına yol açıyor.

Araştırma yöntemleri ve önerilen çözümler

Araştırmacılar, binaların hareketlerini izlemek için uydu görüntülerini ve çeşitli teknolojileri kullanarak, bu tür çökme sorunlarını önceden tespit etmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Prof. Dr. Amelung ve Shirzaei, bu teknolojinin binaların yapısal sağlığını düzenli olarak izlemek için kullanılabileceğini ifade ediyor. Bu, büyük felaketler yaşanmadan önce önlem alınmasına olanak tanıyor.

Shirzaei, kara çökmesine karşı yerel tedbirlerin alınabileceğini belirterek, “Bu teknoloji, binalar için düzenli sağlık kontrollerine benzer bir yaklaşım sunuyor. Bu sayede, sorunlar büyümeden kararlar alabiliriz” diyor.

Florida’da iklim ve yapısal riskler

Miami Üniversitesi’nden iklim araştırmacısı Brian McNoldy, deniz seviyesindeki yükselmenin ve binaların çökme hızının bölgede büyük bir risk oluşturduğunu belirtti. Ancak araştırmacılar, proaktif önlemlerle bu sorunların üstesinden gelinebileceğini vurguluyor.

Florida’da ortaya çıkan bu durum, kıyı bölgelerindeki yapıların gelecekte daha fazla dikkatle izlenmesi ve çevresel etkilerle mücadele için yeni planların oluşturulması gerektiğini gözler önüne seriyor.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
×