Trump, Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı’ndan ‘yenilenebilir’ kelimesini çıkardı

Yayın: 3 Aralık 2025 09:52
Güncelleme: 3 Aralık 2025 09:52

Trump yönetimi, temiz enerji politikalarına yönelik kapsamlı saldırılarının son adımı olarak, Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı (NREL)’nın adını Ulusal Kayalık Dağları Laboratuvarı olarak değiştirdi. 1 Aralık’ta yürürlüğe giren bu isim değişikliği, Colorado, Golden merkezli ve Enerji Bakanlığı’na (DOE) bağlı olan köklü bir federal kuruluşun kimliğini temelden dönüştürmeyi hedefliyor. Onlarca yıldır güneş hücresi verimliliği ve rüzgar enerjisi gibi alanlarda çığır açan bu laboratuvar, adında yer alan “yenilenebilir” kelimesini resmen kaybetmiş oldu.

Peki, bu isim değişikliği ABD’nin enerji manzarasını yeniden şekillendirme ve yeşil gündemi tersine çevirme çabalarının bir parçası olarak ne anlama geliyor? Laboratuvarın yeni adıyla misyonunun genişlemesi, yenilenebilir enerji çalışmalarının akıbetini nasıl etkileyecek? Türkiye’nin de küresel enerji dönüşümüne odaklandığı bir dönemde, ABD’deki bu sembolik geri adımın uzun vadeli etkileri neler olabilir?

‘Yenilenebilir’ kelimesi savaşının ardındaki strateji

Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı, Enerji Bakanlığı tarafından yönetilen 17 ulusal laboratuvardan biri olarak, web sitesine göre yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin araştırılması, geliştirilmesi, ticarileştirilmesi ve dağıtımına adanmıştı. Kurum, özellikle rüzgar ve güneş enerjisi teknolojilerindeki devrim niteliğindeki yeniliklere öncülük etmesiyle tanınıyordu. gibi küresel enerji dengelerini değiştirebilecek yeniliklerin üretildiği bu tesisin isminin değiştirilmesi, Trump yönetiminin fosil yakıtlar odaklı bir ABD enerji politikası oluşturma çabalarının en somut ve sembolik adımı olarak görülüyor.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Laboratuvar Direktörü Jud Virden, isim değişikliğini savunarak, “Bu yeni isim, Enerji Bakanlığı tarafından bize emanet edilen, herkes için daha uygun fiyatlı ve güvenli bir enerji geleceği sağlama misyonunu daha geniş bir uygulamalı enerji misyonuyla birleştiriyor,” dedi. Bu ifade, tesisin sadece yenilenebilir enerjiye değil, aynı zamanda daha geniş bir yelpazede enerji teknolojilerine (petrol, gaz ve nükleer enerjiyi içerebilecek şekilde) odaklanacağı şeklinde yorumlanmaktadır.

Demokratlardan çalışmalara devam sözü

İsim değişikliğine rağmen, laboratuvarın düşük karbonlu enerji kaynakları üzerindeki çığır açıcı çalışmalarını sürdüreceği yönünde Demokrat siyasetçilerden güvence geldi. Colorado Senatörü Michael Bennet, yaptığı açıklamada isim değişikliğini eleştirerek, “Başkan Trump’ın ‘Bebek Del, Del’ sloganı ülkemizin en karmaşık enerji sorunlarını asla çözmeyecek,” ifadelerini kullandı. Bu tepki, isim değişikliğinin sadece bir etiket değil, aynı zamanda federal fonların ve siyasi önceliklerin yeniden yönlendirilmesi potansiyeli taşıdığı endişesini yansıtmaktadır.

Uzmanlar, isim değişikliğinin laboratuvarın mevcut kadrosunu ve uzmanlığını bir anda değiştirmeyeceğini, ancak uzun vadede hibe ve fonların ‘yenilenebilir’ dışındaki projelere kaydırılmasıyla tesisin misyonunun yavaşça sulandırılabileceği uyarısında bulunuyor. Yenilenebilir enerji alanındaki küresel rekabet göz önüne alındığında, ABD’nin bu alandaki liderlik pozisyonunu kaybetme riski bulunmaktadır.

Türkiye’nin enerji dönüşümü ve bilimsel odak

ABD’nin temiz enerjiye öncülük eden bir federal kurumun adından “yenilenebilir” kelimesini çıkarma hamlesi, Türkiye’nin de içinde bulunduğu küresel enerji dönüşümü bağlamında önemli bir ders niteliği taşımaktadır. Türkiye, enerji arz güvenliğini artırmak ve iklim hedeflerine ulaşmak amacıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına (güneş ve rüzgar) büyük yatırımlar yapmaktadır.

Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: ABD’deki bu sembolik adım, siyasi iradenin ve kamu fonlarının bilimsel araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) üzerindeki etkisini göstermektedir. Türkiye’nin de kendi ulusal enerji laboratuvarlarının ve Ar-Ge enstitülerinin misyonunu ve finansmanını koruması, uzun vadeli enerji bağımsızlığı ve iklim adaptasyonu hedefleri açısından kritik öneme sahiptir. Küresel fosil yakıt lobisinin siyaset üzerindeki etkisine karşı, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki bilimsel odak ve kararlılığını sürdürmesi, sürdürülebilir bir gelecek için hayati bir zorunluluktur.

Sembolizmin ötesinde bir misyon değişikliği

Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuvarı’nın adının değiştirilmesi, basit bir idari işlemden çok daha fazlasıdır; Trump yönetiminin yeşil enerjiye karşı açtığı savaşın sembolik bir zaferidir. Bu karar, bilimi ve araştırmayı siyasi ideolojiye tabi kılma eğilimini yansıtmaktadır.

Laboratuvarın “daha geniş bir uygulamalı enerji misyonuyla” birleştirilmesi söylemi, kamuoyunda tesisi destekleyen Demokratların tepkisini çekse de, asıl risk bilimsel kaynakların ve en iyi beyinlerin yenilenebilir enerji dışındaki projelere yönlendirilmesidir. Zira iklim krizi ve enerji güvenliği sorunları, rüzgâr ve güneş gibi düşük karbonlu çözümlerde çığır açan araştırmaları her zamankinden daha kritik hale getirmektedir. Karar vericilerin, siyasi kısır döngülerden uzak durarak insanlığın ve gezegenin geleceğini öncelemesi gerektiği bu olayla bir kez daha kanıtlanmıştır.

Kaynak: Enerji Bakanlığı (DOE) Açıklaması, Colorado Senatörü Michael Bennet Basın Açıklaması.

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×