Türkiye’de 12,5 milyon hektar orman yangını tehdidi altında!

Yayın: 29 Temmuz 2025 10:18
Güncelleme: 29 Temmuz 2025 10:18

Türkiye’nin yaklaşık 23 milyon hektarlık orman alanının yüzde 55’i yangın riski taşıyor. Bu oran, yaklaşık 12,5 milyon hektarlık bir alanın yüksek risk altında olduğunu gösteriyor. Yangınların çıkış nedeninin ise yüzde 98’inin insan kaynaklı olduğu bildirildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Alperen Coşkuner’in açıklamalarına göre, Türkiye coğrafi konumu itibarıyla orman yangınlarına son derece hassas bir ülke. Özellikle Hatay’dan başlayıp Batı Karadeniz’e kadar uzanan sahil şeridi boyunca uzanan ormanlık alanlar, “uzun yangın sezonu” olarak tanımlanan Mayıs’tan Ekim’e kadar olan dönemde yangınlara açık hale geliyor.

Artan yangın alanları ve etkileyen faktörler

Türkiye’de yıllık ortalama 14 bin hektarlık ormanlık alan yanarken, bu da yılda ortalama 2 bin 200 orman yangınına denk geliyor. Ancak Doç. Dr. Coşkuner, bu yıl yanan alan miktarının 40 ila 50 bin hektar arasında olduğunu tahmin ettiğini belirtti. Bu alanlara sadece ormanlar değil, tarım arazileri ve yerleşim yerleri de dahil.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Coşkuner, 2021 yılında yaşanan ekstrem hava koşullarına dikkat çekerek, İzmir’in Çeşme bölgesinde meydana gelen ciddi yangınları örnek gösterdi. Bu dönemde poyrazın etkisiyle rüzgar hızının 50 km/s’ye, rüzgar hamlelerinin ise 80 km/s’ye ulaştığı; hava sıcaklıklarının çok yüksek, bağıl nemin ise çok düşük olduğu ve yanıcı maddelerin nem oranının azaldığı için olağandışı ve şiddetli yangınların meydana geldiğini vurguladı.

Yangınların ana nedenleri ve kontrol zorlukları

Yangınların büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğunu belirten Coşkuner, “Ülkemizdeki orman yangınlarının yüzde 98’i insan kaynaklıdır. Bazı istatistiklerde bu oran yüzde 80-90 arasında gösterilse de, esas değerlendirme yanan alan miktarı üzerinden yapılmalıdır. Yangın sayısı değil, yanan alan daha belirleyicidir. Bu kapsamda sadece yüzde 2’lik bir kısmın yıldırım gibi doğal nedenlerle çıktığını söyleyebiliriz. Geri kalan büyük çoğunluk, maalesef insan hatasından kaynaklanmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Orman yangınlarının bina yangınlarından farklı olduğunu belirten Coşkuner, orman yangınlarının açık alanda serbest yayılma eğiliminde olduğunu ve atmosferik koşullardan doğrudan etkilendiğini ifade etti. Yangına ilk müdahale sırasında kontrol sağlanamazsa ve yangının ilerlediği yönde rüzgar etkisiyle birlikte çok miktarda yanıcı madde bulunuyorsa, yangını durdurmanın oldukça zorlaştığını kaydetti.

En acı kayıp: İnsan hayatları

Doç. Dr. Coşkuner, yangınların en acı yönünün can kayıpları olduğunu dile getirdi. Yangını hızlıca kontrol altına almak için mücadele edenlerin, zaman zaman yangının içinde kalabildiğini, yüksek ısı nedeniyle vücut sıcaklığı artıp bilinç kaybı yaşanabildiğini belirtti. Yoğun dumanın da görüşü engellemesiyle olayın öngörülemez bir hale geldiğini söyleyen Coşkuner, genellikle önce dumandan zehirlenme, ardından bilinç kaybı sonrası yangının bedeni etkilediği bu sürecin üzücü bir şekilde ilerlediğini aktardı.

Fotoğraf: Dirk Erasmus

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×