Kuzey Karayipler, son derece tehlikeli bir hava olayıyla karşı karşıya: Melissa Kasırgası, hızla şiddetini artırarak Pazar günü 4 kategoriye yükseldi ve 5 kategoriye ulaşma tehlikesiyle bölgeyi tehdit ediyor. Jamaika hükümeti, felaket boyutunda rüzgarlar ve yağmur tehdidi nedeniyle başkent Kingston da dahil olmak üzere ülkedeki alçak ve sel riski taşıyan savunmasız bölgeler için zorunlu tahliye emri verdi. Hükümet, 230 km/sa hızla esen rüzgarlara sahip Melissa’nın, Jamaika ve Güney Hispaniola’ya 76 cm’ye kadar ve bazı bölgelerde 1 metreye kadar yağış bırakmasını bekliyor.
Bu gelişme neden önemli? ABD Ulusal Kasırga Merkezi uzmanları, Melissa’nın hızlı yoğunlaşma ve yavaş ilerlemesinin birleşimi nedeniyle, bölge için rekor kıran ve felaket niteliğinde bir doğal afetin habercisi olduğu konusunda uyarıyor. Jamaika Başbakanı Andrew Holness, vatandaşları tehdidi ciddiye almaya çağırırken, Yerel Yönetim Bakanı Desmond McKenzie, “Kingston son derece düşük bir seviyede. Kingston’da hiçbir topluluk bundan muaf değil” diyerek tahliye zorunluluğunu vurguladı. Haiti ve Dominik Cumhuriyeti’nde şimdiden can kayıplarına ve büyük hasara yol açan fırtınanın yavaş ilerlemesi, hasarın günlerce süreceği anlamına geliyor.

Hızlı yoğunlaşma, yavaş ilerleme: Felaketin tarifi
Melissa Kasırgası, Pazar gecesi Jamaika’nın yaklaşık 205 km güney-güneybatısında merkezlenmiş durumdaydı ve saatte sadece 7 km hızla batıya ilerliyordu. Hızla yoğunlaşan kasırganın Pazartesi günü 250 km/sa’den daha hızlı rüzgarlarla 5 kategoriye (en üst seviye) ulaşma olasılığı bulunuyor.
Tahliye zorunluluğu ve altyapı hazırlıkları
Jamaikalı yetkililer, Pazar günü yaptıkları basın toplantısında kritik altyapı kararlarını duyurdu:
Tavsiye Edilen Haberler
-
SürdürülebilirlikTürkiye Sigorta tarafından “Su Raporu” yayımlandı -
-
-
- Havaalanları: Her iki uluslararası havaalanı da kapatıldı.
- Barınaklar: 881 sığınak faaliyete geçirildi.
- Riskli Bölgeler: Başbakan Holness, Kingston’daki Port Royal ve Old Harbour Bay dahil olmak üzere altı hassas bölge için zorunlu tahliye emrini yürürlüğe koydu.
Kasırga merkezinin müdür yardımcısı Jamie Rhome, fırtınanın yavaş hareketinin dört güne kadar devam edeceğini belirterek, “altyapıda büyük hasar, elektrik ve iletişim kesintileri ve Jamaika’daki toplulukların izolasyonu” beklendiği uyarısında bulundu.

Tahliye emrine rağmen direniş: Güvenlik kaygıları
Jamaika’nın en savunmasız topluluklarından olan küçük balıkçı köyü Port Royal’daki bazı sakinler, resmi tahliye tavsiyelerine rağmen evlerini terk etmeyi reddetti. Bölge sakinleri bu direncin temel nedenini, 21 yıl önce yaşadıkları deneyime bağlıyorlar. Sakinler, barınaklarda kaldıkları sırada eşyalarının çalındığını ve kadınların güvende olmadığını belirterek, resmi barınakların güvenilirliğine dair derin bir güvensizlik taşıyor.
- Ann Marie Chamberlain: “Tehlikenin farkındayız… [ama] Tanrı Baba bizi koruyacaktır” diyerek dini inanç ve kişisel tedbirlere (teknelerin çekilmesi, çatıların çinko ile kaplanması) güveniyor.
- Derrick Powell: “Hiç barınağa gitmedim ama gidenler bir daha asla gitmeyeceklerini söylüyor,” diyerek barınaklardaki hırsızlık ve güvenlik sorunlarını doğruluyor.
Bu durum, afet yönetiminin sadece lojistik ve meteorolojik önlemlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda toplulukların kurumlara olan güvenini yeniden inşa etmesi gerektiğini gösteriyor.

Bölgesel etkiler: Haiti ve Dominik Cumhuriyeti’nde ilk hasar
Yavaş hareket eden Melissa, Jamaika’dan önce Haiti ve Dominik Cumhuriyeti’ni etkilemeye başladı bile:
- Haiti: Fırtına en az üç kişinin ölümüne yol açtı. Kuzeydoğudaki Sainte-Suzanne’de sel baskınları ve bir köprünün yıkılması bildirildi. Yerel yetkililer, gıda paketleri dağıtmasına rağmen birçok bölge sakini evlerinden ayrılmakta isteksiz.
- Dominik Cumhuriyeti: Yaklaşık 200 ev zarar gördü ve su temin sistemleri çökerek yarım milyondan fazla insanı etkiledi.
Melissa’nın Jamaika’dan sonra Salı gecesi Küba’ya 300 mm’ye kadar yağış bekleniyor ve ardından Çarşamba gecesi Bahamalar’a doğru yoluna devam etmesi bekleniyor.
Türkiye’ye uyarı: İklim adaleti ve riskli kıyı yerleşimleri
Jamaika, Haiti ve Dominik Cumhuriyeti gibi Karayip ülkelerinin 4. ve kategori kasırgalara karşı gösterdiği savunmasızlık, küresel iklim adaleti konusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Bu ülkeler, küresel emisyonlara en az katkıyı yapmalarına rağmen, iklim krizinin en şiddetli etkilerini tecrübe eden bölgelerdir.
Türkiye’nin kıyı yerleşimleri için bu durum, güçlü bir uyarı niteliğindedir. İstanbul’daki Kadıköy veya Fatih gibi alçak seviyeli ve denizle doğrudan temas eden yerleşimler, gelecekteki aşırı fırtınalara ve deniz seviyesi yükselmesine karşı Jamaika’nın Kingston’u gibi risk altındadır. Özellikle barınaklara güvensizlik sorunu, afet öncesi tahliyelerde karşılaşılabilecek küresel bir zorluktur ve Türkiye’deki afet yönetim birimlerinin de tahliye merkezlerinin güvenliği ve lojistiği konusunda güveni artırıcı önlemler alması gerektiğini göstermektedir.
Yorum
Kasırga Melissa’nın hızla 4. kategoriye yükselmesi ve 1 metreye kadar yağış beklentisi, Kuzey Karayipler için gerçek bir felaket senaryosudur. Jamaika hükümetinin Kingston'da zorunlu tahliye emri vermesi, tehdidin büyüklüğünün idari olarak da kabul edildiğini gösteriyor. Ancak Port Royal sakinlerinin, geçmişteki barınak deneyimleri nedeniyle resmi emirlere uymayı reddetmesi, kriz yönetiminde güvenin ne kadar hayati olduğunu ortaya koymaktadır. Bu direniş, afet yönetiminin sadece fırtınayı değil, aynı zamanda yolsuzluk, hırsızlık ve güvenlik kaygılarını da kapsayan sosyal güven krizini de yönetmesi gerektiğini gösteriyor. Fosil yakıt emisyonları durmadıkça bu tür şiddetli kasırgalar Atlantik'te normalleşecek ve en az sorumlu olan ada devletlerinin varoluşunu tehdit etmeye devam edecektir.
Kaynak: ABD Ulusal Kasırga Merkezi (NHC), The Guardian

