Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Fas’ın Marakeş kentinde düzenlenen 19. Dünya Su Kongresi öncesinde yaptığı açıklamada, İstanbul’un 2027 yılında gerçekleştirilecek 20. Dünya Su Kongresi’ne ev sahipliği yapmak için en güçlü adaylardan biri olduğunu belirtti. Bakan Yumaklı, “Su medeniyetinin başkenti İstanbul’da” bir sonraki kongrenin yapılacağına yürekten inandığını dile getirdi. Uluslararası Su Kaynakları Birliği (IWRA) tarafından 1973’ten bu yana düzenlenen Dünya Su Kongresi, küresel iklim değişikliği ve çevresel krizlerin yaşandığı günümüzde su kaynaklarının yönetimi, yenilik ve adaptasyon stratejilerini mercek altına alıyor.

Peki, küresel zorlukların yaşandığı bir dönemde su sorunlarının İstanbul’da uluslararası düzeyde ele alınması Türkiye için ne gibi bir avantaj sağlar? İstanbul’un “Su medeniyetinin başkenti” olarak anılması hangi tarihi ve kültürel birikime dayanıyor? Türkiye’nin kongrede sunacağı “Mega Su Yatırımları” ve “Su Verimliliği Seferberliği” gibi konular, dünyadaki su yönetimi paradigmalarına nasıl bir katkı sunmayı hedefliyor?
Değişen dünyada su: Yenilik ve adaptasyon kongresi

Uluslararası Su Kaynakları Birliği (IWRA) tarafından bu yıl 19. kez düzenlenen Dünya Su Kongresi, Fas’ın Marakeş şehrinde toplanıyor. Kongrenin ana teması, “Değişen Dünyada Su: Yenilik ve Adaptasyon” olarak belirlendi. Bu tema altında, iklim değişikliği, insani ve çevresel krizler gibi küresel zorlukların su, doğal ekosistemler, enerji, tarım ve diğer insan faaliyetleri arasındaki dinamik bağlantılarının detaylıca ele alınması amaçlanıyor.
Kongrede, dünya çapında su alanında elde edilen deneyimlerin, son gelişmelerin ve yeni araştırma sonuçlarının paylaşılması hedefleniyor. 100’e yakın ülkeden katılımın beklendiği bu önemli toplantı, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ve geleceğe dönük stratejilerin belirlenmesi açısından kritik bir platform sunuyor.
Tavsiye Edilen Haberler
-
-
-
-
Köşe YazarlarıNeden karbon depolama iklim krizini çözemez?
Türkiye’nin su politikaları vitrinde
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 4 Aralık Perşembe günü kongreye katılacak ve bu kapsamda mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirerek Türkiye’nin su diplomasisindeki konumunu güçlendirecek. Kongrenin fuar alanında kurulan Türkiye pavilyonu ise uluslararası delegelere, Türkiye’nin su yönetimi konusundaki somut adımlarını tanıtacak.
Türkiye’nin sunumları şu başlıkları içerecek:
- Türkiye’nin Mega Su Yatırımları: Son yıllarda hayata geçirilen büyük ölçekli su yapıları.
- Sulama Projelerinde Paradigma Değişimi: Tarımda modern ve verimli sulama yöntemlerine geçiş stratejileri.
- Tarımsal İklim Değişikliği Perspektifinde Risk Azaltım Uygulamaları.
- Sınır Ötesi İşbirliği Faaliyetleri: Bölgesel su kaynakları yönetimine katkılar.
- Su Verimliliği Seferberliği: Kamuoyunda suyun bilinçli kullanımına yönelik farkındalık çalışmaları.
Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyor: Özellikle Su Verimliliği Seferberliği ve sulama projelerindeki paradigma değişimi, Türkiye’nin artan kuraklık tehdidi altındaki tarım sektörünü koruma çabalarını uluslararası alanda sergilemesi açısından büyük önem taşımaktadır.
İstanbul’un tarihi ve küresel çekim gücü
Bakan Yumaklı, 2027 Dünya Su Kongresi’ne ev sahipliği yapacak ülkenin, 5 Aralık’taki kapanış oturumunda açıklanacağını belirterek, İstanbul’un adaylığına güçlü bir destek verdi. İstanbul’un “su medeniyetinin başkenti” olarak anılması, şehrin Bizans ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilen gelişmiş su kemerleri, sarnıçları ve su dağıtım sistemleri gibi yüzlerce yıllık su yönetim mirasına dayanmaktadır.
Yumaklı, değerlendirmesinde, “Medeniyetlerin ve kıtaların buluşma noktası İstanbul’umuz, dünya gündemini meşgul eden birçok sorunun görüşüldüğü toplantılara defalarca ev sahipliği yapmıştır. Küresel iklim değişikliği ile kendisini daha fazla hissettiren su sorunlarının, su medeniyetinin başkenti İstanbul’da uluslararası düzeyde ele alınması da bu bakımdan anlamlı olacaktır” ifadelerini kullandı. Bu vurgu, İstanbul’un hem tarihi su bilgeliğini hem de küresel diplomatik tecrübesini öne çıkarmaktadır.
Türkiye’nin su diplomasisi ve ev sahipliği fırsatı
İstanbul’un 20. Dünya Su Kongresi’ne ev sahipliği yapma adaylığı, Türkiye için sadece uluslararası bir organizasyona imza atmak anlamına gelmiyor; aynı zamanda su diplomasisi alanında bölgesel ve küresel liderliğini pekiştirme fırsatı sunuyor. Kongreye ev sahipliği yapmak, Türkiye’nin sınır aşan su kaynakları konusundaki işbirliği çabalarını ve modern su yönetimi tekniklerini tüm dünyaya sergilemesine olanak tanıyacaktır.
Bu kongrenin İstanbul’da düzenlenmesi, özellikle iklim değişikliğinin Akdeniz ve Ortadoğu coğrafyasındaki su stresini artırdığı bir dönemde, Türkiye’nin su sorunlarına yönelik çözümlerini paylaşmasına ve Küresel Güney ile Kuzey arasındaki bilgi transferine köprü olmasına imkan sağlayacaktır. Başarılı bir ev sahipliği, Türkiye’nin “Su Verimliliği Seferberliği” gibi ulusal projelerini uluslararası bir standart haline getirme yolunda önemli bir adım olacaktır.
Kritik bir dönemde küresel sorumluluk
İstanbul’un 2027 Dünya Su Kongresi adaylığı, zamanlama açısından büyük önem taşımaktadır. Zira küresel iklim değişikliği etkileri her geçen gün artmakta, su kıtlığı ve su kalitesi sorunları dünya çapında ekonomik ve sosyal istikrarı tehdit etmektedir. Su medeniyetinin başkenti olarak anılan İstanbul’un, hem tarihi birikimi hem de Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren coğrafi konumu, bu kritik meselelerin çok boyutlu olarak ele alınması için ideal bir zemin sunmaktadır.
Türkiye’nin Mega Su Yatırımları ve su verimliliği konusundaki sunumları, kongrenin temel teması olan “Yenilik ve Adaptasyon”a somut örnekler sunma potansiyeli taşımaktadır. Kongrenin İstanbul’da düzenlenmesi, Türkiye’ye yalnızca bir bayrak devir teslim töreni değil, aynı zamanda ulusal su politikalarını en üst seviyede şeffaflıkla ve sorumlulukla uygulama taahhüdünü gösterme fırsatı sunacaktır. Küresel su sorunlarının çözümünde İstanbul’un tecrübesi ve vizyonu belirleyici olabilir.
Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı Açıklaması.





