Küresel füzyon enerjisi projesi, dünyanın en güçlü mıknatısıyla dönüm noktasında

Güney Fransa’da inşa edilen ve dünyanın en iddialı bilimsel projelerinden biri olarak görülen Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör (ITER), nükleer füzyon enerjisi üretiminde kritik bir eşiğe ulaştı.

30’dan fazla ülkenin katılımıyla yürütülen ITER projesi, atomları aşırı sıcaklıklarda çarpıştırarak temiz ve sınırsız enerji üretmeyi hedefliyor. Bu kapsamda geliştirilen dünyanın en güçlü mıknatısının son bileşeni, ABD tarafından tamamlanarak projeye teslim edildi.

Plazmayı hapsedecek “görünmez kafes”

Reaktör, yüksek sıcaklıkta oluşan plazma parçacıklarını bir arada tutmak için güçlü bir manyetik sisteme ihtiyaç duyuyor. Bu sistem, enerjinin kontrol altında kalmasını sağlayacak.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği, doğa koruma ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

×

ITER Genel Müdürü Pietro Barabaschi: ❝Bu, bir şişe şarabın içindeki şişeye benziyor. Şarap daha önemlidir ama onu koyabileceğiniz bir şişeye ihtiyacınız var❞ dedi.

Mıknatısın ilk olarak 2021’de tamamlanması planlanmıştı ancak pandemi, teknik gecikmeler ve tedarik zinciri sorunları nedeniyle proje ertelendi. Yetkililer, şu anda inşaatın ITER tarihindeki en hızlı tempoyla ilerlediğini belirtiyor.

İlk plazma 2033’te

ITER’in ilk plazmayı üretmesi, 2033 yılı için planlanıyor. Bu, reaktörün füzyon denemelerine başlayacağı ve esas işlevini test edeceği aşama olacak.

Barabaschi: ❝Kriz dönemi sona erdi. Artık projenin ilk günlerinden bu yana en hızlı inşaat dönemini yaşıyoruz❞ diye konuştu.

Jeopolitik gerginliklere rağmen işbirliği sürüyor

Proje, ABD, Çin, Japonya, Rusya ve Avrupa Birliği gibi küresel aktörlerin katılımıyla yürütülüyor. Barabaschi, tüm tarafların yüksek düzeyde uyum içinde çalıştığını belirtti:

— ❝Şu anda hiçbir ülkeden projeden geri çekilme sinyali görmüyoruz. Bu da işbirliğinin gücünü gösteriyor❞ dedi.

Füzyon yarışı küresel düzeyde hız kazanıyor

New York Üniversitesi’nden Prof. Charles Seife, “10 yıllık çabanın ardından programın hâlâ dört yıl geride olması, bu projenin ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan dünya genelinde düzinelerce özel girişim, önümüzdeki on yıl içinde ticari füzyon reaktörleri inşa etmeyi planlıyor. Barabaschi, bu girişimlerin hedeflerine şüpheyle yaklaştığını ancak desteklediğini söyledi:

— ❝Füzyonun mümkün olduğunu zaten biliyoruz. Soru, bunun maliyet açısından sürdürülebilir olup olmayacağı❞ dedi.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top