İklim krizi futbolu tehdit ediyor: 2026 Dünya Kupası’ndaki stadyumlardaki tehlikede

Yayın: 10 Eylül 2025 07:49
Güncelleme: 10 Eylül 2025 07:49

Futbolun en büyük organizasyonu olan Dünya Kupası, iklim krizinin doğrudan hedefi haline geldi. Yeni bir rapora göre, 2026’da ABD, Kanada ve Meksika’da düzenlenecek turnuva, “acil iklim uyum önlemleri” alınmadığı takdirde Kuzey Amerika’da düzenlenen son Dünya Kupası olabilir. “Tehlikedeki Sahalar” başlıklı bu rapor, iklim değişikliğinin futbol stadyumları ve sporcular üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.

Rapora göre, 2026 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak 16 stadyumdan 14’ü, aşırı sıcak, oynanamaz yağış ve sel gibi üç büyük iklim tehlikesi nedeniyle 2025 yılında dahi güvenli oyun sınırlarını aştı. Bu durum, turnuva öncesinde oyuncu sağlığı ve oyun kalitesi açısından ciddi endişeler yaratıyor.

Oyuncu sağlığına yönelik artan riskler

FIFA’nın belirlediği 32°C Islak Termometre Küre Sıcaklığı (WGBT) eşiği, doğrudan güneş ışığına maruz kalan insanların ısı stresini ölçmek için kullanılan kritik bir standart. Ancak raporda, 13 stadyumun her yaz en az bir gün bu eşiği aştığı belirtiliyor. Özellikle Atlanta, Dallas, Houston, Kansas City, Miami ve Monterrey gibi şehirlerde bu sıcaklıklar iki ay veya daha uzun süre devam ediyor.

Çevre Bülteni

Doğanın Hikâyesine Ortak Ol

Her hafta iklim krizi, çevre kirliliği ve sürdürülebilirlikle ilgili en önemli haberleri al.

Daha da endişe verici olanı, Dallas ve Houston gibi şehirlerde sıcaklıkların 35°C WBGT eşiğini (insan uyum sınırını) aştığı gün sayısının çok fazla olması. Bu durum, oyuncuların sahada performans göstermesini imkansız hale getirirken, sağlık risklerini de artırıyor. Bu yıl düzenlenen Kulüpler Dünya Kupası’nda yaşanan aşırı sıcaklar, FIFA’yı su molaları, gölgelikli yedek kulübeleri ve hava vantilatörleri gibi protokolleri uygulamaya zorladı.

Futbol ekosisteminin geleceği tehdit altında

İklim riskleri sadece elit stadyumlarla sınırlı değil. Rapor, amatör sahaların ve gelecek turnuvaların da tehlike altında olduğunu vurguluyor. 2050 yılına gelindiğinde, Kuzey Amerika’daki stadyumların yaklaşık %90’ının aşırı sıcağa uyum sağlaması gerekecek. Üçte birinde ise su talebi, arza eşit veya daha fazla olacak, bu da stadyumların bakımını ve su teminini zorlaştıracak.

Raporda, Mo Salah’ın Mısır’daki sahasının her yıl bir aydan fazla oynanamaz sıcakla karşı karşıya kalabileceği, Nijeryalı futbolcu William Troost-Ekong’un çocukluğunun geçtiği sahanın ise 2050 yılına kadar 338 gün aşırı sıcakla karşılaşabileceği belirtiliyor. Bu durum, futbolun en temel düzeyini ve dünyanın farklı bölgelerindeki yetenek gelişimini de tehdit ediyor.

Geleceğe yönelik çözümler ve beklentiler

Rapor, futbol endüstrisini 2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmaya ve turnuva organizatörlerini uyum fonları oluşturmaya çağırıyor. Ancak, 48 ülke ve 104 maçla tarihin en büyük organizasyonu olacak 2026 Dünya Kupası’nın, şimdiye kadarki en “iklimsel zarara” yol açan etkinlik olacağı da tahmin ediliyor. Bu, futbolun sadece iklim değişikliğinin kurbanı olmadığını, aynı zamanda ona katkıda bulunan bir aktör haline geldiğini gösteriyor.

Bu rapor, futbolun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda küresel iklim krizinin bir aynası olduğunu gösteriyor. Endüstrinin bu tehdidi ciddiye alması, sadece yeşil stadyumlar inşa etmekle kalmayıp, karbon ayak izini azaltmak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için somut adımlar atması gerekiyor.

Kaynak: Reuters

Bültenimize abone olun

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Et

Çevre hikâyelerini kaçırma

İklim krizi, çevre kirliliği, deprem ve hava durumu haberlerini sosyal medyada da anlık olarak takip et.

Scroll to Top
×