Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde yanan alanlara fidan dikilecek

Bu yıl 32. kez düzenlenecek olan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, “Sinema barıştır, özgürlüktür, umuttur” mottosunun yanına, iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilirlik vizyonunu da ekliyor. Festival, Adana’da orman yangınlarından zarar gören alanlara fidan dikerek, sinema sanatının toplumsal sorumluluğunu somut bir eyleme dönüştürüyor.

Peki, bir sanat festivalinin bu ekolojik sorumluluğu üstlenmesi neden önemli? Bu yaklaşım, sadece çevreye değil, aynı zamanda gelecek nesillere ne gibi bir mesaj veriyor? Türkiye’de ve dünyada benzer etkinlikler için bu nasıl ilham verici bir örnek teşkil edebilir?

Bu proje, sanatın dönüştürücü gücünü ekolojik bilinçle birleştirerek, kültürel etkinliklerin artık sadece eğlence platformları olmanın ötesine geçtiğini gösteriyor. Adana Altın Koza Festivali, dezavantajlı bölgelerdeki çocukları sinemayla buluştururken, her bir çocuk adına fidan dikerek onların doğayla bağ kurmasını sağlıyor. Bu sayede, geleceğin sanatseverleri, aynı zamanda çevre aktivistleri olarak yetişiyor. Bu bütüncül yaklaşım, iklim krizine karşı atılması gereken en önemli adımlardan biri olan farkındalığı artırma ve eyleme geçme çağrısını güçlendiriyor.

Sanat ve ekoloji buluşması: Çocuklar için geleceğe nefes oluyor

22-28 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalin en dikkat çekici adımı, “Çocuk Sineması” bölümü kapsamında dezavantajlı bölgelerden yaklaşık 5 bin ilkokul öğrencisini ağırlayacak olması. Bu özel etkinlikte, çocuklar ücretsiz olarak sinemayla tanışacak ve festival komitesi her bir çocuk için Adana’da son dönemde yaşanan orman yangınlarından etkilenen alanlara birer fidan dikecek. Bu sembolik ve somut eylem, çocuklara hem sanatın evrensel dilini tanıtacak hem de doğaya karşı sorumluluk duygusunu aşılayacak. Uzmanlar, bu tür etkinliklerin, çocukların çevre bilincini erken yaşta geliştirmesi ve doğayla olan duygusal bağlarını güçlendirmesi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.

Sıfır atık ve döngüsel ekonomi: Atıktan fidana yolculuk

Festival, sadece fidan dikimiyle sınırlı kalmayarak, sürdürülebilirliğe yönelik daha geniş kapsamlı bir yaklaşım benimsiyor. “Sürdürebilirsin” girişimi ile kurulan iş birliği kapsamında, “Atıktan fidana, eşyadan umuda” temalı bir etkinlik düzenlenecek. Festivalin hazırlık aşamasında ortaya çıkan organik atıklar komposta dönüştürülerek, bu kompostla yetiştirilen 100 fidan toprakla buluşturulacak. Bu uygulama, sıfır atık ve döngüsel ekonomi ilkelerini festivalin kalbine yerleştirerek, atığın sadece çöp değil, yeni bir yaşam döngüsünün parçası olabileceğini gösteriyor. Ayrıca, festival alanlarına yerleştirilecek organik atık kutuları sayesinde, katılımcılar da bu geri dönüşüm çabalarının aktif bir parçası olabilecek.

Sanatçıların katkısı ile sürdürülebilirlik fonu

Festivalin çevreci vizyonu, sadece organizasyonel adımlarla sınırlı değil, sanatçıların da katkısıyla büyüyor. Festivalde jüri üyeleri ve sanatçıların bağışladığı özel eşyaların satışından elde edilecek tüm gelir, kompost üretimi ve fidan dikimi gibi sürdürülebilirlik projelerine aktarılacak. Bu, sanat dünyasının da iklim kriziyle mücadeleye ne kadar kararlı bir şekilde destek verdiğini gösteren somut bir örnek teşkil ediyor. Bu tür bağışlar, hem çevresel bir fon oluşturuyor hem de sanat ve çevre aktivizmini bir araya getiren güçlü bir mesaj veriyor.

Türkiye için kapsamlı bir model

Türkiye’nin pek çok bölgesinde, özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında son yıllarda artan orman yangınları, ekosistemler üzerinde büyük tahribat yarattı. Adana Altın Koza Film Festivali’nin, yangınlardan etkilenen alanları restore etme çabası, sadece yerel bir soruna çözüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kültürel etkinliklerin ülkenin çevresel sorunlarına nasıl aktif bir şekilde katkı sağlayabileceğine dair kapsamlı bir model oluşturuyor. Bu model, diğer festivaller, konserler ve büyük ölçekli organizasyonlar için de sürdürülebilirlik hedeflerini kendi gündemlerine almaları konusunda ilham verici bir örnek olabilir.

Yorum

Adana Altın Koza Film Festivali’nin bu girişimi, bir festivalin sadece sinema filmlerini sergilemekle yetinmediğini, aynı zamanda toplumsal ve çevresel sorunlara karşı duruş sergileyebileceğini gösteriyor. Bu proje, “sinema barıştır, özgürlüktür, umuttur” mottosunun ötesinde, sinemanın aynı zamanda “doğadır” ve “gelecektir” mesajını verdiğini gösteriyor.

Atıklardan kompost üretip fidan yetiştirmek, sanatçıların eşyalarını bağışlaması ve çocuklara özel bir deneyim sunarak onları ağaçlandırma hareketinin bir parçası yapmak, bütüncül ve etkili bir yaklaşımın kanıtıdır. Bu, gösterişten uzak, anlamlı bir çevre hareketi olarak öne çıkıyor. Umarız, bu örnek Türkiye’deki ve dünyadaki diğer büyük etkinlikler tarafından da benimsenir ve sanatın ilham veren gücü, gezegenimizin iyileşmesine katkı sağlar.

Kaynak: Anadolu Ajansı